Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi İstanbul’daki evinden çıkarak Büyükşehir Belediyesi önünde darbecilere karşı dururken karnına isabet eden mermilerle yaralanan Şanlıurfalı 20 yaşındaki Cuma Zor, iyileşip demokrasi nöbeti tutan vatandaşlara desteğe gitmek istiyor.
Tedavisine İstanbul’un ardından memleketi Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde devam edilen Cuma Zor, AA muhabirine darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlattı.
Televizyonlardan duyduğu darbe girişimine çok şaşırdığını ifade eden Zor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Sokaklara çıkın” çağrısı sonrası hiç düşünmeden arkadaşlarıyla dışarı çıktıklarını belirtti.
Ülkeyi darbecilere teslim etmemek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde darbecilere engel olmaya çalıştıklarını dile getiren Zor, protestolar sırasında askerlerin üstlerine ateş ettiğini kaydetti.
“Bir can gider bir can gelir”
Bu süreçte geri çekilmeyi hiç düşünmediklerini vurgulayan Zor, şöyle devam etti:
“Askerler ateş açarken ‘Vatan elden gidecek’ diyorduk. ‘Vatansız yaşamaktansa ölelim’ dedik. O esnada yine üzerimize ateş açtılar. Etrafımdaki 5-6 kişinin yere düştüğünü gördüm onun şokunu yaşarken bir an benim de karnıma kurşun değdiğini fark ettim ve yere yığılıp kaldım. Arkadaşlar beni bir polis otosuna götürdüler ancak birkaç yaralı daha vardı ve araçta bana yer kalmamıştı. Arkadaşlarım beni bir halk otobüsüne bindirip hastaneye götürdüler. Yolda kendimden geçmişim. Gözlerimi açtığımda ameliyat edildiğimi ve dalağımla bağırsağımın bir bölümünün alındığını duyunca biraz üzüldüm ancak sonra kendi kendime ‘Vatan için benim canım önemli değil, bir can gider bir can gelir’ dedim.”
Küçük yaştan itibaren vatan sevgisiyle büyüdüğünü, ailesinden de böyle gördüğünü aktaran Zor, Büyükşehir Belediyesi önüne gitmekten hiç pişman olmadığını ifade etti.
Böyle bir şeyin tekrar olması halinde yine sokaklara çıkarak darbeye engel olmaya çalışacağını dile getiren Zor, “Vatan için, bayrak için, dinimiz için ve namus için bütün canlar feda olsun. Şimdi ayağa kalkmaya çalışıyorum ki insanlar hala meydanlardayken onlara desteğe gideyim. Bundan sonra da elimden geldiğince vatanım ve dinim için savaşacağım. Asla korkmayacağım. Türklerin korkup kaçmayacağını gördüler.” diye konuştu.
“Kendimle gurur duydum”
Hastanede 5 gün süren tedavisinin ardından amcasıyla memleketi Birecik’e geldiğini anlatan Zor, Gaziantep Havaalanında kendisini Birecik Belediyesine ait özel bir araçla sağlık personelinin karşıladığını kaydetti.
Birecik girişine geldiklerinde Belediye Başkanı Faruk Pınarbaşı ve kalabalık bir toplululuğun kendisini karşıladığını ifade eden Zor, şunları söyledi:
“Belediye Başkanımız Pınarbaşı ve vatandaşlar beni şehrin girişinde çiçeklerle, davullarla karşıladı. Çok heyecanlandım ve kendimle gurur duydum. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Kaymakam Vekili Mutlu Köksal ve Birecik Devlet Hastanesi Başhekimi Güney Cem Bülbüloğlu beni ziyaretlerinde tedavimin hastanede daha iyi şartlarda sürdürebilmesi için hastaneye gitmemi sağladılar. Çok şükür şimdi iyiyim. Psikolojik olarak da kendimi biraz toparlayabilirsem daha iyi olacağım inşallah.”