Hain darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinde ilk uçakla yurda dönmek için uğraşan Uğur Işılak, “Elde ettiğimiz her şeyin bir bedeli var; ekmeğin, suyun, bütün nimetlerin… Bu vatanda yaşamanın ve bu yüce devletin bir mensubu olmanın da bedeli; canı başı bu uğurda feda etmektir. Öleceksem topraklarımda öleceğim” dedi. Eserleriyle millet ruhunun yaşadığı ve yaşattığı duygulara tercüman olan Işılak, 15 Temmuz sonrasında “Yeniden Diriliş” marşını yazdı ve birçok ili gezip Demokrasi Nöbetleri’ne katıldı.

“Milletçe bilinçliyiz”

Uğur Işılak, bu kez 15 Temmuz gecesinin yıl dönümünde yazdığı yazıyı ve ‘Söz Konusu Vatandı’ adlı şiirini Diriliş Postası ile paylaştı.

İşte o yazı ve şiir:

“15 Temmuz bir milli irade ve demokrasi zaferidir. Yeni bir çağın başlangıcı ve darbeler devrinin milli bir mücadeleyle kapandığı gündür. Bir milattır 15 Temmuz… Yeniden millet olma bilincinin had safhaya ulaştığı; mezhep, din, dil ayırmadan yeni Türkiye’nin kalkınmayla beraber, ruh planında varoluşunun ve direniş potansiyelinin izhar olunduğu kutlu bir tarihtir. İdam edilen, ezilen, işkence ve sürgün gören mazlum bir milletin, 56 yıldır içine hapsettiği, bastırıp susturduğu duygularını büyük bir cesaretle ortaya koyduğu ve bununla da kalmayıp 56 yıldır sorulmayan hesabın sorulduğu, adaletin yerini bulduğu bir gündür.

‘Teröristler Çökertildi’

15 Temmuz; yıllardır milletin iradesini hiçe sayarak, milletin silahıyla millete gözdağı veren, Türk silahlı kuvvetleri içinde; başta FETÖ olmak üzere, bütün illegal yapılanmaların, çetelerin, demokrasiden nasibini almamış faşizan güruhun çökertildiği gündür. Her yazılan kısır, her söz kifayetsiz, her şiir yetersizdir bu kutlu günü anlatmak ve resmetmek için. Çünkü o gün, toprağının ve milletinin namusuna halel gelmesin diye ölümü kucaklayan yüz binlerin, yüzlerce destanını müşahede ettik. Çünkü ölüm, sözle ifade edilecek bütün bedellerin üzerindeydi! İşte o isyan ahlakının ve direniş estetiğinin yeryüzündeki en şerefli nişanı oldu o gece. Bozkırın kavruk tenli çocukları; yıllarca ağızlarında devrim sakızı çiğneyenlere, İslam’ı, kirli ruh ve hesaplarını gizlemek için bir mevzii olarak kullanan sahtekarlara, darbenin gerçekleşmesini dileyen münafıklara bir direniş dersi verdi. Meydanlarda yekvücut olan necip milletimizle her bir araya geldiğimde, zihnimde ve kalbimde çınlayan cümle şu oldu: Doğduğum, büyüdüğüm, mensubu olduğum bu vatan ve millet için şükürler olsun ya Rabbi!”

SÖZ KONUSU VATANDI

(15 TEMMUZ DESTANI)

Böyle bir ihaneti daha tarih görmedi Hiçbir düşman bu kadar içimize girmedi Bir vahşetti o gece, fakat uzun sürmedi Yürüdü ölümüne uykusundan uyandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Kapatmıştı hainler köprüleri, yolları En mahrem mevzilere uzanmıştı kolları Meseleye el koydu, Allah’ın has kulları Siper etti göğsünü, var gücüyle dayandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Kadın, kız; genç, ihtiyar kıyama durdu o gün Kahramandı her biri, geçilmez surdu o gün Kor gibiydi yürekler, milletti ordu o gün Yer yerinden oynadı, görenler mahşer sandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Milletin silahını, doğrulttular millete Pusu kurdu hainler, millete ve devlete Hamdolsun aziz millet, dur dedi bu zillete Ay yıldızın uğruna nice yiğitler yandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Dost dediklerimizdi, bu pusuyu kuranlar Ecnebiyle iş tutup sırtımızdan vuranlar Tam kırk yıldır devletin etrafını saranlar Haşhaşiden bin beter hepsi bir militandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Arşa yükseldi arşa, şehitlerin nidası İnletti yeri göğü salaların sedası 15 Temmuz, kutlu bir direnişin edası Şehir şehir yazılan mübarek bir destandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Cesaretle aşıldı, en sarp, en çetin yollar Burası Anadolu, nice Koçyiğitler var Biter sanma Ömerler, Abdullahlar, Erollar Her biri bu toprağa şeref veren bir candı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Matemlidir İstanbul, matemlidir Ankara Köprü, Gölbaşı, Kazan içimizde bir yara Söyleyin millet nasıl sabretsin olanlara O gece sokaklara akan sel değil, kandı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı Tam iki yüz kırk sekiz şehit, binlerce gazi Bir manevi kudret ki, tartmaz hiçbir terazi Yol gösterdi atiye, destan dolu bir mazi ‘Ya istiklal ya ölüm’ denildiği bir andı Yekvücut oldu millet, söz konusu vatandı.’

Uğur Işılak

Editör: Haber Merkezi