“AK Parti, TBMM Grup Toplantısı’nın partimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.” Sözleriyle konuşmasına başlayan Erdoğan, Dün yapılan seçimde yeniden TBMM Başkanlığı’na seçilen İsmail Kahraman’ı tebrik etti.
Katıldığı il kongrelerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Gerçekten gerek Rize, gerek Bayburt, gerek Gümüşhane, bütün buralardaki il kongrelerimiz adeta birbirleri ile yarış halinde muhteşemdi. Heyecan yerindeydi ve gurur vericiydi. Rabbim bunları inşallah sahada da ev ev, kapı kapı, bu çalışmanın devamını bize nasip etsin diyorum. Performansı arazide de ortaya koyacağız.” İfadelerini kullandı.
Aynı tezgahı Amerika’da kurdular
Rıza Sarraf davasına ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17-25 Aralık’ta ülkemize tarihin en büyük tuzaklarından biri kurulduğunu belirterek, “Bu tuzak başarısız olunca aynı tezgahı götürdüler Amerika’da kurdular. Birileri hala FETÖ’nün ağzı ile itham etmeyi sürdürüyorsa sebebi onlara verilen rolü oynamaktır. Aynı çevreler hepimizin gözü önünde yaşanan 15 Temmuz ihanetine hala tiyatro, kontrollü darbe diyebiliyorsa bu sözü onlara kimlerin söylettiğine bakmak gerekir.” şeklinde konuştu.
“FETÖ faaliyetlerini ana vatanında sürdürüyor”
FETÖ’nün Türkiye’den sökülüp atıldığını ifade eden Erdoğan, “Biz FETÖ’yü vatanımızdan söküp attık ama görüyoruz ki bu örgüt kendi ana vatanında rahatça faaliyetlerini sürdürüyor.” dedi.
Kızıl Elmamız ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmak
Biz gerçek düşmanlarımızla baş ederiz diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi asıl can acıtıcı darbeler düşmanlarımız değil bize asıl darbeler onlarla hareket eden zahirde bizimle görünen alçaklardan geliyor. Meşhur sözdür ‘Ağaca balta vurmuşlar sapı bendendir demiş’ devletimize ve milletimize yönelik saldırıların çoğunun gerisinde bir şekilde ülkemizle bağlantılı çevreleri görmekten üzüntü duyuyoruz. Türkiye bunları geçecek güçtedir. Şimdilik Kızıl Elmamız ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük on ekonomisi haline gelmektir.” Dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
Amerika’nın bölgemizde izlediği politikanın yanlışlığı konusundaki endişemizi her defasında paylaşıyoruz. DAEŞ’i temizlediğinizi söylüyordunuz, hala silah yüklü TIR’lar niçin Suriye’ye geliyor. Hala bu niye devam ediyor. Siz bu silahlanmayı hangi ülkeye karşı yapıyorsunuz, niçin yapıyorsunuz? Dert başka. Neyin ne olduğunuz biliyoruz, ona göre de adımlarımızı atacağız. Kimse bu senaryolar karşısında Türkiye’nin eli kolu bağlı oturmasını bekleyemez. Yıllardır adeta yenilmez bir canavar gibi takdim edilen DAEŞ’in, sahada sergilenen tüm kirli ayak oyunlarına rağmen aslında ne kadar kof bir yapı olduğunu dünyaya gösteren Türkiye olmuştur.
Bölgemiz terör örgütleri bahanesiyle yeni bir dizayna tabi tutulmaktadır. Biz ne kendimizin ne de komşularımızın böyle bir muameleye tabi tutulmasına göz yummayacağız. Irak ve Suriye sınırı ile bu iki ülkeye en yakın ülke biziz. Türkiye’yi küçümseyenler, tehdit edenlere mesajımız şudur: Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan.
Saldırılar aptalların değil, ancak alçakların işi olabilecek mahiyettedir
Türkiye 2010’dan özellikle de 2013’ten itibaren bölgemizle ilgili senaryolar gereği belirli istikamete itilmeye çalışıldığında birileri kendi dünyalarında teslimiyet bayrağını çekmişti. Biz oyunu gördük ve milletimizle mücadele etme kararı aldık. Her şeyi denediler ama Türkiye’yi teslim alamadılar. Şimdi işi ülkemizi uluslararası alanda itibarsızlaştırmaya, köşeye sıkıştırmaya, lekelemeye ve kendi istedikleri yöne itmeye çalışıyorlar. Saldırılar aptalların değil, ancak alçakların işi olabilecek mahiyettedir. Biz bu mesajların anlamının gayet iyi farkındayız. Ülkemize yönelik sinsi tehditlerin gerisindeki siyasi amaçlar apaçık ortadadır. Sanıyorlar ki her şey kağıt üstündeki gibi yürüyecek. Öyle olmayacağını Türkiye defalarca gösterdi.