ABD-İsrail’in Körfez’deki fitne üssü Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) aldığı her kararlar Müslümanlar’a karşı yürütülen küresel operasyonların içinde olduğunu gösterdi. Son dönemde özellikle Türkiye’nin dâhil olduğu meselelerde kendini karşı tarafta konumlandıran BAE, 15 Temmuz 2016’da FETÖ darbe girişiminin finansmanını sağlamıştı. Osmanlı’ya “Sömürgeci” diyecek kadar küstahlaşan BAE’li yetkililer Türkiye’nin operasyonlarına karşı, ABD destekli terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG’den yana tavır aldı. Bu tavrını her fırsatta belli eden BAE, emperyalist Batı’nın tezlerine sahip çıkarak terör örgütü YPG’nin, terör örgütü DEAŞ’la mücadelesini övdü.

SUUDİ GÖLGESİNDEN KURTULMAK İSTİYORLAR

Türkiye’nin Suriyeli Kürtleri tecrit ettiğini iddia edecek kadar ileri giden BAE, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı’na en sert tepki gösteren ülkelerin başında gelmişti. Suudi diktası ile hemen hemen her konuda birlikte hareket eden BAE, Suudi gölgesinden kurtulmak için ABD ve İsrail’in bölgesel hedeflerine ulaşması için terör örgütüne maddi ve askeri destek vermesiyle öne çıkıyor. Bu bağlamda, BAE’li askeri danışmanların, Kasım 2018’de Suriye’deki ABD üslerinde PYD/PKK elebaşları ile görüşmeler gerçekleştirdiği ve Türkiye’nin olası operasyonlarına karşı terör örgütünü hazırladığı gündeme gelmişti.

PKK’YA PARA VERİYORLAR

Geçen yıl Ağustos ayında, terör örgütü PKK’nın, terör örgütü DEAŞ’tan alarak işgal ettiği bölgelere 50 milyon dolar para yardımı yapan BAE’nin yanı sıra Suudi diktası da PKK uzantısı DSG’ye doğrudan 100 milyon dolar yardım yapmıştı. Uzmanlara göre, ABD’nin bölgeden çekilerek devreye sokmaya çalıştığı Arap NATO’su planı çerçevesinde, rejim ve YPG arasındaki çatışmaların bir an önce bitirilmesinde rol almak isteyen BAE’nin amacı terör örgütünün Türkiye’ye odaklanmasını sağlamak. Bunun için Esed’le daha önce kopardıkları diyalogu yeniden kurmak için büyükelçiliğini 7 yıl sonra yeniden açan BAE, rejimi terör örgütüne karşı güç kullanmaması konusunda da ikna etmeye çalışıyor.

Editör: TE Bilisim