Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan Maltepe’deki “Pinhan Restaurant” isimli iş yerinde örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, burada himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokulduğu iddiasıyla 14’ü firari, 12’si tutuklu 47 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, restoran sahipleri Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör ve Vedat Köprücü’nün de aralarında bulunduğu 8 şüphelinin “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Orhan Güldiker tarafından FETÖ adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan Maltepe’deki “Pinhan Restaurant” isimli iş yerinde örgütün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, burada himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturma sonucu hazırlanan 138 sayfalık iddianamede, kayyum atandıktan sonra kapanan Bank Asya “müşteki” sıfatıyla, aralarında restoran sahipleri Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Ahmet Çelik ve Vedat Köprücü’nün de bulunduğu 47 kişi şüpheli sıfatıyla yer alıyor.
Şüpheliler Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Bekir Çelik, Uğur Akkoç ile 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sahte pasaportla Bulgaristan’a giden daha sonra Türkiye’ye teslim edilen Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik hakkında ”Anayasal düzeni ortandan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep edilen iddianamede, şüpheliler Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Aziz Özdemir, Faik Toklucu, Salih Aydın ve Uğur Akkoç’un ”silahlı terör örgütü yöneticisi olmak”, ”Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet” suçlarından 22,5 yıldan 37’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
FETÖ’nün kamu temsilcisinden 15 Temmuz mesaj
İddianamede şüphelilerden Bekir Çelik‘in, ÖSYM’den talep edilen belgeye göre, soruşturması Ankara Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan 2010 KPSS sınavının genel yetenek bölümünden 59 doğru, 1 yanlış yaptığı anlatıldı.
“Örgütün kamudaki temsilcisi konumundaki şüphelilerden Bekir Çelik’in yakalandıktan sonra yapılan cep telefonu incelenmesinde, 15 Temmuz hain darbe girişiminin başarısız olmasından dolayı askerlere kızgın oldukları, ‘Bu işi de başaramadılar, şimdi bunu da bizden bilecekler’ şeklinde WhatsApp yazışmalarının mevcut olduğu görülmüştür. 15 Temmuz hain darbe girişiminden haberinin olduğu, darbe girişimine manen destekte bulunduğu anlaşılmıştır. Bu yazışmalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, darbe girişimini fiilen desteklediğine dair bir delil olmasa bile Anayasayı ihlal kastının bulunduğuna dair yeterli delil mevcuttur.”
Şüphelilerin savunmalarına ilişkin genel değerlendirmenin de yapıldığı iddianamede, bu tür soruşturmalarda zanlıların zaten suçlamaları kabul etmelerinin beklenen bir durum olmadığı vurgulandı.
Soruşturma aşamasında da örgütsel bir tavrın söz konusu olduğuna dikkat çekilen iddianamede, operasyon yapıldıktan hemen sonra özellikle 15 Temmuz öncesinde gözaltına alınan tüm kişilere, örgütün kendi içinden yetişmiş ya da sempatizanı olan avukatların gönderildiği, bunların da görüşmelerde kesinlikle bildiklerini anlatmamaları, yüzeysel bilgi vermeleri ve bu durumlarının zaten geçici olduğunu söylediği belirtildi.