Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de tüm dönem milletvekilleriyle iftar programında buluştu.

İftara Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, eski Meclis başkanları, bakanlar, milletvekilleri, kuvvet komutanları ve eski milletvekilleri katıldı.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftarda, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından dua okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iftarda yaptığı konuşmada milletvekilleriyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Milletvekillerinin ramazan ayını kutlayan Erdoğan, “Bu gazi mekanda bir araya gelmemize vesile olan sayın Meclis Başkanımıza özellikle şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum.” dedi.

“DÜNYADA ÇİFTE GAZİLİK UNVANINA SAHİP BELKİ DE TEK MECLİSTİR”

Meclisin, İstiklal Harbi’ni yönettiğini ve düşman kapısına kadar dayanmasına rağmen mücadele azminden en küçük bir taviz vermediğini belirten Erdoğan, “Yine bu Meclisimiz, 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü teröristlerin uçaklarla, tanklarla, bombalarla yaptıkları saldırılar karşısında dimdik ayakta durmuş, milletimizin kendisine verdiği emanete sıkı sıkıya sahip çıkmıştır. Dolayısıyla bu Meclis, dünyada çifte gazilik unvanına sahip belki de tek Meclistir.” diye konuştu.

Gaziliğin sıradan bir unvan olmadığını dile getiren Erdoğan, “Bu unvana sahip olabilmek için inandığınız değerler uğrunda ölümü göze alacak bir mücadele yürütmeniz gerekiyor. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim istiklalimizin ve istikbalimizin sembolleridir. Milli iradenin tecelligahı olan gazi Meclisimiz de maziden atiye uzanan şanlı tarihimizin en önemli sembollerinden biridir.” ifadelerini kullandı.

“BU MECLİS DARBELERE, CUNTALARA, VESAYETE KARŞI CESARETLE DİMDİK DURAN MECLİSTİR”

Önceki gün İstiklal Harbi’nin başlangıcı olarak kabul edilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Samsun’a çıkışının 100. yılı törenlerine milletçe katıldıklarını hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

“Davete icabet eden siyasi parti genel başkanlarımızla, gençlerimizle, sporcularımızla, Samsun halkıyla gerçekten muhteşem bir tören gerçekleştirdik. Samsun’dan Ankara’ya kadar süren yaklaşık 11 aylık yolculuk, milletimizin müstevlilere karşı kıyamının tüm Anadolu’ya ve Rumeli’ye yayılışına vesile olmuştur. 23 Nisan 1920’den bugüne Meclis’imizin serencamı ülkemizin demokrasi ve ekonomi yolunda katettiği mesafenin bir özeti gibidir. Bu Meclis, Cumhuriyeti kuran meclistir. Bu Meclis, çok partili siyasi hayata geçişin mimarı olan Meclistir. Bu Meclis darbelere, cuntalara, vesayete karşı cesaretle dimdik duran meclistir. Bu Meclis ülkemizin kalkınması, gelişmesi, büyümesi yolunda atılan tüm adımların öncüsü olan, önünü açan bir meclistir.

“MİLLİ BİRLİK, BERABERLİK VE KARDEŞLİK” VURGUSU

Türkiye’nin gücünün, şartlar ne olursa olsun meselelerini demokrasi ve hukuk içinde çözme iradesine sahip çıkma kararlılığından geldiğinin altını çizen Erdoğan, “Cumhuriyet tarihini şöyle gözden geçirdiğimizde milli birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi ön planda tuttuğumuz her dönemde çok büyük atılımlar gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Yine ne zaman kendi içimizdeki ihtilafların girdabına kapıldıysak kazanımlarımızı tehlikeye attık hatta kaybettik.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin en büyük özelliğinin, zor zamanlarda o eşsiz irfanıyla en doğru, en sağlıklı, en ideal yolu bulmayı hep başarması olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Yaşadığımız sıkıntıları, krizleri, kaosları, saldırıları hep bu şekilde atlatabildik. Milletimiz bugünü ve geleceğiyle tüm ilgili sorumluluğu da yetkiyi de görevi de kendi adına yasamada işte bu Meclise, yürütmede Cumhurbaşkanı olarak şahsıma, yargıda da yargı kurumlarına vermiştir. Güçler ayrımı denen bu sistemi ne derece sağlıklı işletebilirsek milletimizin umutlarına ve beklentilerine o denli iyi cevap verebiliriz. Yeni yönetim sistemimiz özellikle demokrasinin temelini oluşturan bu güçler arasındaki görev paylaşımını çok daha belirgin hale getirmiştir. Her birimiz kendi alanlarımızda ülkemize ve milletimize yapacağımız hizmetlerle Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmakla mükellefiz.”

Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafında Meclisin Şeref Kapısı önündeki alanda eski ve yeni tüm milletvekillerine verdiği iftarda yaptığı konuşmada, yasamanın da yürütmenin de yargının da güç ve yetki kaynağı bizatihi milletin kendisi olduğu için hesap verilecek yerin de orası olduğunu belirtti.

Milletvekilleri ve cumhurbaşkanı olarak bizler seçimlerde bu hesabı veriyoruz.” diyen Erdoğan, yargının da Anayasa ve kanunlar çerçevesinde yürüttüğü faaliyetleriyle hesabını, milletin vicdanına sunduğunu söyledi.

Erdoğan, demokrasinin bu üç sac ayağı ne kadar sağlıklı işlerse, Türkiye’nin de içeride ve dışarıda o derece güçlü olacağını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada, milli birliğini ve devlet bütünlüğünü kaybeden ülkelere bakıldığında en büyük eksiklerinin demokrasi eksiği, milli iradenin tecellisindeki kopukluklar olduğunun görüleceğini belirtti.

Bu ülkelerin halklarının maalesef çok büyük acılar çektiğini, vatanlarının da tarumar olduğunu dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:

“Bin yıllık vatanımız olan bu toprakları elimizden almak için her şeyi yaptılar, hala yapıyorlar. Son dönemde, özellikle de son 6 yıldır, diğer ülkeler ve toplumlar için oynanan oyunların çok daha fazlası bize de uygulanmaya çalışıldı. Bunun için terör örgütlerinden ekonomik tetikçilere kadar ellerindeki tüm imkanları kullandılar.Hamdolsun, milletimizle, milli iradenin temsilcisi olan Meclisimizle, kurumlarımızla birlikte yekvücut olduk, birlikte hareket ettik ve bu oyunları bozduk.”

Meclis’teki iftar programına işaret eden Erdoğan, “Bugün buradaki şu güzel manzarayı birliğimizin, beraberliğimiz, uhuvvetimizin bir nişanesi olarak görüyorum.” diye konuştu.

Türkiye’deki siyaset kültürünün zaman zaman çok sert tartışmaları, çekişmeleri, rekabeti beraberinde getirebildiğini anımsatan Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:

“Şayet siyaseti, ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyorsak bu durum elbette mazur görülebilir, elbette demokrasinin bir cilvesi olarak da kabul edilebilir. Ama başarı için her yolu mübah görenleri asla mazur göremeyiz. Kendi siyasi veya şahsi çıkarları için gerektiğinde darbecilerle, gerektiğinde küresel güçlerle, gerektiğinde terör örgütleriyle birlikte hareket etme yoluna gidenlere milletimize hiçbir zaman itibar etmemiştir ve inanıyorum ki etmeyecektir.”

“TUZAKLARI AŞABİLİRSEK 2023’TE BAMBAŞKA BİR TÜRKİYE’DE YAŞIYOR OLACAĞIZ”

Demokraside ve ekonomide Türkiye’ye sınıf atlattıklarını dile getiren Erdoğan, şimdi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girme fırsatının bulunduğunu söyledi.

Erdoğan, “Şayet bugün yaşadığımız güvenlik tehditlerini, ekonomik saldırıları, milli birliğimizi bozmaya yönelik tuzakları aşabilirsek inşallah 2023 yılında bambaşka bir Türkiye’de yaşıyor olacağız.” dedi.

Editör: Haber Merkezi