Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada 76 sanığın yargılanması devam etti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek ve gazeteci Ercan Gün’ün, tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılımı sağlandı. Diğer tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer ve Muharrem Demirkale’nin katılmadığı duruşmada, dönemin Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz’ün de bulunduğu 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Müdahil Dink ailesini de avukatları temsil etti.

Duruşma, önceki celselerde alınan ara kararlar doğrultusunda tanık olarak dinlenilmesine karar verilen dönemin Samsun Emniyet Müdürlüğü ve Samsun Jandarma Komutanlığı görevlilerinin, cinayet faili Ogün Samast’ın otogarda yakalanması ve emniyette görüntülerinin alınmasıyla ilgili bilgilerine başvurulmasına devam edildi.

Bu kapsamda eski Samsun Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Fikret Yalman’ın tanık olarak beyanı alındı.

“Olay yeri inceleme gelmeden görüntü alınması talimatını ben verdim”

Dink cinayeti faili Ogün Samast’ın Samsun otogarında yakalanışı ve Samsun Terörle Mücadele Şubesi’nde görüntülerinin alınmasıyla ilgili bildiklerini anlatan tanık Fikri Yalman, mahkeme heyeti başkanının, “Ogün Samast’ın fotoğraf ve video görüntüleriyle ilgili bilginiz var mı?” sorusuna karşılık, şu yanıtı verdi:

“Fotoğraflardan basında çıktıktan sonra haberim oldu. 44 saniyelik video görüntüsü sanırım. Bu istihbarat şubenin görüntüleri. Görüntü aldırmaktaki amacımız, bu kısma bakan komiserin bana yukarıda (TEM şube), Ogün’ün bulunduğu alanda jandarmanın görüntü aldığını ve kendilerinin de almasının iyi olacağını söylemesi oldu. ‘Ogün Samast ileride İstanbul’a gittiği zaman farklı şeyler beyan edebilir, biz de bir kamera bulundursak iyi olur, orada il emniyet müdürü yok çünkü’ dedi. Ben de, ‘Olay yeri inceleme gelmeden görüntü alın, ancak olay yeri geldiği zaman siz kapatırsınız’ diye bir talimat verdim.”

Hrant Dink Suikasti davasında dönemin İstihbarat Şube Müdürü Fikret Yalman da ifade verdi.

“Görüntüleri benden isteyen Yılmazer’e gönderdim”

Ogün Samast ile otobüs terminalindeki jandarma noktasında mülakat yapıldığını doğrulayan Yalman, “Suçu sen mi işledin?’ diye sorduğumuzda, ‘Evet ben işledim’ diye kabul etti. Başsavcı da vardı orada. Ancak şubede ben mülakata katıldığımı hatırlamıyorum. Kendi üzerime düşen görevi üstlendim.” dedi.

Görüntülerin basına sızmasıyla ilgili bilgisi olup olmadığı da sorulan Yalman, “Ogün Samast’a ait 44 saniyelik görüntüleri, görüntü alınmasının ilerisi için iyi olacağı kanaatiyle istihbarat şubesi olarak biz aldırdık. Yaklaşık 10 gün kadar kendi şubemizde muhafaza altına aldık ve herhangi bir yerde basınla paylaşılması söz konusu değildir.” karşılığını verdi.

Yalman, “Ancak Ogün Samast’ın yakalanmasından birkaç gün sonra İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer beni istihbarat telefonundan aradı. ‘Elinizde ne kadar görüntü, veri varsa bunları bize gönderin’ dedi. Biz de sistem üzerinden bu görüntüleri, talimat gereği ilgili şube müdürlüğüne gönderdik.” diye konuştu.

Tanık Yalman, “Ali Fuat Yılmazer’in sizi arayarak, ‘Devrem görüntülerde sivil olan kişinin bizden olduğunu neden söylemedin’ dediğine yönelik ifadeniz var. Size böyle bir şey dedi mi?” sorusuna karşılık da, “Evet bu görüşme gerçekleşti. 2017 yılında İstanbul’daki ifademde de belirttim. Ancak ifade ettiği kişiyi ben polis olarak algıladım. Çünkü kast edilen kişi o dönemki güvenlik şube müdürüydü. Arada geçen konuşma bu kadar. Farklı şekilde, malum yapıyla bir bağlantı ifade ediyorsanız, Ali Fuat Yılmazer’in bana böyle bir şey sorma ihtimali yok.” açıklamasını yaptı.

“Görüntüleri harddiskte sakladım”

Avukat Çavuş’un, “Basına sızan 44 saniyelik görüntüleri CD olarak herhangi bir şekilde çoğalttınız mı?” sorusunu da yanıtlayan Yalman, “Şubemde bir harddisk içinde muhafaza ettim. Çekmecemde bulmadılar. Ben müfettişlere sundum. Bir de CD olarak çıkardım. Gerekçem şuydu, Vali, müdür yardımcımıza elimizdeki görüntüleri ve bilgileri soruyor. ‘Bunlarla ilgili elinizde varsa gönderin’ demesi üzerine bir CD’ye döktüm. Dönemin il emniyet müdür vekiline sundum. Sonra geri getirmesi üzerine çekmeceme koydum. Müfettişlere kendim sundum. Harddisktekini de ben kendim sundum.” dedi.

FETÖ mağduru olduğunu söylemişti

Bir ifadesinde FETÖ’cüler tarafından mağdur edildiğini beyan ettiği ancak görev yeri değişikliklerine göre herhangi bir mağduriyet yaşamadığının görüldüğü hatırlatılan tanık Yalman, ne gibi bir mağduriyet yaşadığı sorulunca, “Orada FETÖ tabiri geçtiğini hiç hatırlamıyorum. Bu tabir günümüzde kullanılmaktadır. Evet epey mağdur oldum. Görüntüler çıktıktan sonra çok sıkıntılı zamanlar geçirdim. Soruşturma oldu, ifade verdim. İzmir’e geldim, herkes bana bir şüpheli, bir vebalı gibi baktı. Mağduriyetim bundan dolayıdır.” ifadesini kullandı.

Editör: Haber Merkezi