Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ)darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan zabıt katibi Yusuf Gökşen, savcılık ifadesinde örgüte ilişkin bilgiler verdi.

Gökşen, 2010’da Kahramanmaraş’ta Afşin İmam Hatip Lisesi’nde okuduğu dönemde, sınavlara hazırlanmak için bir arkadaşının tavsiyesi üzerine FEM Dershanesi yurduna gitmeye başladığını belirterek, daha sonra yurttaki 10 arkadaşıyla Tekirdağ’daki yurtlara getirildiklerini anlattı.

Lise eğitimini tamamladıktan sonra Tekirdağ’daki Berk Yurdu’nda belletmen olarak göreve başladığını ifade eden Gökşen, lise öğrencilerine ders çalıştırarak, namaz kıldırdığını kaydetti.

Yurt Müdürü Hamit Ateş tarafından kendilerine FETÖ’nün lideri Fetullah Gülen’in kitaplarının okutulduğunu ve Gülen’e ait videolar izletildiğini aktaran Gökşen, şunları aktardı:

“Yurtlarda belletmen olarak görev yapanlar yurt imkanlarından ücretsiz yararlanmaktadır. Belletmenler sorumlu oldukları öğrencilere bu tür etkinlikler yaptırmaktaydı. Yurtta öğrencilerle ilgilenen belletmen, belletmenlerden sorumlu ser rehber, müdür yardımcısı ve müdür bulunmaktaydı. Tekirdağ’ da tüm ilden sorumlu imam ‘Asım’dır. 2013’te her pazartesi, sabah namazından sonra Berk Yurdu’nda il imamı başkanlığında öğrenciler, esnaf, kadınlar ve memurlar gibi ana gruplardan sorumlu 7-8 imamın katıldığı toplantılar yapılırdı. İl ablası ve il imamı olanların birçoğu kod isim kullanmaktaydı.”

Yusuf Gökşen, 2012’de girdiği KPSS’den 76 puan aldığını, kendisine yurt dışında eğitim görmesi için birçok imkan sağlandığını ancak kabul etmediğini savundu. Gökşen, yapı içerisinde kaldığı sürece yurtta müdürlüğe kadar yükselebileceğinin söylenmesine rağmen memur olmayı istediğini belirttiği dile getirdi.

Adliyenin imamı evin ihtiyaçlarını karşılamış

Yurtta kalan 6-7 arkadaşıyla 2012’de zabıt katipliği sınavlarına hazırlandıklarını belirten Gökşen, Savaş isminde bir kişinin de zaman zaman kendilerine ders çalıştırdığını anlattı.

Gökşen, kendisinin Kırklareli’nde sınava gireceğinin söylendiğini belirterek, şunları anlattı:

“Savaş isimli kişi sınav için son gün müracaat etmemizi istedi. Bu nedenle ben de sınava son gün başvurdum. Bunun nedenini sorduğumuzda ise ‘Son başvurduğunuz takdirde en son sınava girersiniz.’ dedi. Bir hafta önceden Tekirdağ’dan Kırklareli’ne gitmemiz istendi. Kırklareli’ne geldiğimizde otogarda ben ve arkadaşımı iki öğrenci karşılayarak cemaate ait Hüseyin Top Öğrenci Yurdu’na götürdü. Burada bizim gibi sınava hazırlanan 15 kişi vardı. Bu zaman zarfında dışarıdan kimseyle irtibat kurmuyorduk. Sınava bir gün kala, Bilal isimli bir şahıs yurda geldi. Sınavda çıkabilecek soruları işaretleyerek bunlara çalışmamızı istedi. Sınava katılarak başarılı olduk. Sözlü mülakata hazırlanmak için yurda geldiğimizde Zafer kod isimli kişi bize ‘Sizin için referans olacağız, aileniz de tanıdığı birilerini devreye soksun.’ dedi. Bu kişinin adliyeden sorumlu imam Hakan Altun olduğunu daha sonradan öğrendim.”

Kırklareli Adliyesi’nde zabıt katibi olarak göreve başladıktan sonra üç arkadaşıyla ev kiraladıklarını, burada Hakan Altun’un toplantılar düzenlediğini belirten Gökşen, evin tüm erzak ihtiyaçlarını da Altun’un karşıladığını kaydetti.

Gökşen, ilk maaşlarını Hakan Altun’a verdiklerini, sonrasında da maaşlarından belirli bir payı sözde imamlarına düzenli olarak ödediklerini ifade ederek, evlilerden 100, bekarlardan 125 lira her ay “himmet” toplandığını dile getirdi.

Hakan Altun’un evde adliye personelinin katılımı ile toplantılar düzenlediğini anlatan Gökşen, “17-25 Aralık’tan sonra toplantıların azaldığını ve bazı kişilerin gelmediğini gözlemledim. Biz de 17-25 Aralık sürecinden sonra rahatsızlık duymaya başladık ve evde toplantılar düzenlenmemesi için çeşitli bahaneler üretmeye başladık. Ama her şeye rağmen toplantılar oluyordu.” bilgisini verdi.

“Dışarı çıkmayın uyarısı”

Hakan Altun’un kiralanan bazı evlerde adliye çalışanlarını toplayarak yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti’ye oy vermemeleri yönünde baskılar yaptığını belirten Gökşen, toplantıların 17-25 Aralık sürecinden sonra daha az düzenlendiğini aktardı.

Yusuf Gökşen, “Toplantılara katılan ve bizlere konuşmalar yapan Tarık adındaki bir kişi ramazanda bizi evine davet etti. Yemek yedikten sonra bu kişi bize ‘Hizmet zor günler yaşıyor, biraz sabredin, inşallah güzel günler gelecek.’ şeklinde söylemlerde bulundu. Darbe girişiminin ardından bu kişi bize çok fazla dışarı çıkmamamız gerektiğini belirtti. Biz yine de bazı akşamlar demokrasi nöbetlerine katıldık. Bize zaten bu yönde söylemlerde bulunuluyordu.” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi