AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kadınların başörtüsü olduğu için okullara sokulmadığı, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların adeta kamusal alandan silindiği 28 Şubat dönemine ilişkin konuşan Ünal, dönemin etkilerinin bugün de devam ettiğini belirterek, “27 Mayıs, 12 Eylül, 12 Mart, 28 Şubat. Bunlar demokrasiye müdahale anlamında, çok iyi üzerinde düşünülmesi gereken alanlar.” diye konmuştu. Türkiye’nin darbelerle yüzleşme imkanı yakaladığını, ancak yargıda, emniyette yapılanmış FETÖ’cü yapılanma tarafından bir kumpasa dönüştürüldüğünü kaydeden Ünal, “Bu milletin darbelerle yüzleşme fırsatını bir yargılama, yüzleşme, hesaplaşma sürecinden çıkarıp, FETÖ’cü yapılanma bir kumpasa dönüştürdü. Bu, ‘Bu ülkede 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat yaşanmadı. Ordunun içerisinde yuvalanmış darbeci generaller yoktu’ anlamına gelmiyor. Bunlar vardı.” ifadelerini kullandı.
Siz öncelikli olarak Suriye’yi iyi okuyun!
TSK’nın Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nın Suriye’nin iç savaşı ile birlikte değerlendirmenin yanlış olduğunu belirten Ünal, “Suriye’yi baştan beri yanlış okuyan birilerinin, dönüp Suriye’yi doğru okuması gerekiyor.” diye konuştu.
NATO’nun güney sınırlarını koruyan Türkiye’nin mücadele ettiği terörist unsurlarla ABD’nin iş birliği yaptığını hatırlatan Ünal, “Bunu yapan Amerika, bize dönüp diyor ki; ‘Ateşkes kararını iyi okuyun.’ Siz, öncelikli olarak Suriye’yi iyi okuyun.” ifadesini kullandı.
“Trajedi ya da bir ironiyle izah edilebilir”
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert’in “Türkiye bu mutabakatı iyice ve yeniden okumalı.” açıklamasına atıfta bulunan Ünal, “Siz, terör örgütü kabul ettiğiniz PKK ile iş birliği yapacaksınız. Bu iş birliği ile NATO’nun güney sınırlarını tehdit eder bir mahiyet ortaya çıkaracaksınız. Sonra da kalkıp Türkiye’ye diyeceksiniz ki; ‘Bu 30 günlük ateşkes kararını iyi okuyun.’ Bu herhalde trajedi ya da bir ironiyle izah edilebilir bir şey. Çok komik.” dedi.
“Apaçık bir provokasyondur, sabotajdır”
Bir televizyon kanalı sunucusunun “Sivil öldürecek olsak Cihangir’den başlarız, Nişantaşı, Etiler, değil mi? Bir sürü hain var, Türkiye Büyük Millet Meclisi var…” sözlerinin hatırlatılması üzerine Ünal, şöyle konuştu:
“Bu kabul edilebilir, izah edilebilir bir şey değil. Öncelikli olarak apaçık bir psikopatoloji. Bunu ifade eden kişiyle ilgili Küçükçekmece Savcılığı hemen soruşturma başlattı. Böyle bir şey apaçık bir provokasyondur, sabotajdır. Bir televizyon programında çıkacaksınız, bu ülkedeki bazı kesimlerle ilgili hedef göstereceksiniz ve o insanlarla ilgili ithamlarda bulunacaksınız. Bunu söyleme hakkını size kim veriyor? Siz bunu söylerken, ‘buradan, şuradan başlarız’ derken, siz kimsiniz? Neyi temsilen böyle bir ifadeyi kullanıyorsunuz?”
Bu konuyla ilgili Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile de görüştüğünü kaydeden Ünal, adli olarak gerekli girişimlerin yapılacağını, televizyonun da bu kişiyle ilgili gerekli işlemleri gerçekleştirdiğini söyledi.