Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ve beraberindeki 70 baro başkanını kabul etti. Kabulde, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga da hazır bulundu.
Burada konuşan Bozdağ, 15 Temmuz’un Türkiye tarihi bakımından büyük bir dönüm noktası olduğunu söyledi.
Türkiye’de önceki darbe teşebbüslerine bakıldığında yargı içinde utanılacak örnekler bulunduğunu ifade eden Bozdağ, şöyle konuştu:
“Darbenin hemen arkasından, hatta darbenin öncesinde darbecilere biat eden bir yüksek yargı yapısı, bir hukuk anlayışı ve başka maalesef kötü örneklerle Türkiye’nin geçmişi doluydu. Bu dönem de ise yargı gerçekten, hem Anayasa Mahkemesi hem Yargıtay hem Danıştay Başkanları, yüksek mahkeme başkanları yaptıkları açıklamalarla çok açık bir şekilde darbeye karşı bir duruş ortaya koydular. Barolar Birliği Başkanımız da yaptığı açıklamayla duruşunu ortaya koydu. Cumhuriyet başsavcılıkları çalışmalarıyla çok net bir tavır koydu. Yine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, başkanları, onlar da bu noktada çok net bir duruş ortaya koydular ve darbeyle adeta hukuksal bir mücadeleyi o gece başlatıp başarıyla yürüttüler.”
“FETÖ’ye bağlılığı öne çıkaran yargı mensuplarına şahitlik ettik”
FETÖ’ye mensup bazı teröristlerin yargı içerisinde kümelenmiş olması ve bunların verdikleri kararlar, yönettikleri adli süreçlerin içerisinde yargının tarafsızlığını yitirdiğine dair çok ciddi tartışmaları Türkiye’nin yaşadığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:
“Yargının bağımsızlaştırılması, tam anlamıyla bağımsızlaştırılması ve yargıya güvenin güçlü bir şekilde tesis edilmesi son derece önemli. Türkiye’nin siyasal gündeminin yoğunluğu ve tartışmaların ortaya koyduğu ideolojik ayrışmalar nedeniyle herkesin yargıdaki bu kokuşmuşluğu görmesine rağmen somut adımları atma imkanı ve fırsatı bulamadık. Anayasa’nın 138’inci maddesi hakimlerin, anayasa, hukuk ve kanuna bağlı bir vicdanla karar vereceğini öngörüyor. Esasında kendi iç bağımsızlığını ortaya koyuyor. Anayasaya bağlı, hukuka bağlı, kanuna bağlı olacak. Bunun dışındaki bağlılıkları reddetmesi gerekiyor. Maalesef yargımızın içerisinde anayasa, kanun ve hukuka bağlılıklarını görmezden gelip FETÖ’ye bağlılığı öne çıkaran ve bunu adli süreçlere ve verdiği kararlara yansıtan pek çok yargı mensubuna Türkiye’miz şahit oldu.”