RUM basınında yer alan habere göre, Rum Enerji Bakanı Natasa Pilidu, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, keşfedilen yatağın sözde 6’ncı parselde bulunan “Kronos-1” hedefinde bulunduğunu belirtti. Yatağa ilişkin miktarın 2,5 trilyon fit küp (TCF) olarak tahmin edildiğini söyleyen Pilidu, yeni keşfin, iyi ile mükemmel kalite özelliklerine de sahip olduğunu iddia etti. Haberde, “Tungsten Explorer” sondaj gemisi tarafından 2287 metre su derinliğinde gerçekleştirilen sondajın 260 metrelik saf doğal gaz kolonunun varlığını ortaya koyduğu da kaydedildi. ENI ve Total konsorsiyumu, Rumların tek yanlı olarak ilan ettiği sözde 6. parselde salgın nedeniyle 2020’de erteledikleri sondaj çalışmalarına mayısta yeniden başlamıştı.

GKRY TEK TARAFLI MEB İLAN ETTİ

Doğu Akdeniz’de ve özellikle Kıbrıs çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramalarıyla belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz’e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakından ilgilendiriyor. GKRY, Türkiye’nin itirazlarına rağmen, Ada’nın tek otoritesi gibi davranarak Doğu Akdeniz’de 13 parselden oluşan sözde MEB ilan etti. Rum kesimi, bu sözde MEB sahaları için Eni, Total, Amerikan Exxon Mobil gibi uluslararası enerji firmalarına hidrokarbon arama ve çıkarma ruhsatları verdi. Bu da Türkiye ve KKTC ile olan gerginliği artırdı.

KITA SAHANLIĞI ÇAKIŞIYOR

Rumların bu çerçevede Türkiye ve KKTC tarafından tanınmayan üç anlaşması bulunuyor. Mısır’la 2003’te deniz yetki alanı sınırlandırmasına imza atan GKRY, 2007’de Lübnan’la, 2010’da ise İsrail’le anlaşma yaptı. GKRY tarafından ilan edilen sözde MEB parsellerinden, Kıbrıs’ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığı ile 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin de KKTC’nin hak iddia ettiği alanlarla çakıştığı görülüyor. GKRY, bu alanlarda Türkiye ve KKTC’ye ait hak ve menfaatleri ihlal ediyor. Bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor. Rum kesiminin ilan ettiği sözde 6. parseldeki sondaj sahasının bir bölümünün Türkiye’nin kıta sahanlığının bulunduğu alana girmesine karşın, İtalyan ENI ve Fransız Total’in görevlendirdiği sondaj gemisi çakışan alanın dışında bulunuyor.

AVRUPA’YA ADRES GÖSTERME ÇABASI

Uluslararası Hukuk Uzmanı Doç Dr. Emete Gözügüzelli, açıklanan gaz miktarının Avrupa’nın ihtiyacını karşılayacak boyutta olmadığını söyledi. GKRY’den bu tip haberlerin sıkça duyulmasının Avrupa’ya adres göstermek amacıyla yapıldığını belirten Gözügüzelli, “GKRY, bu şekilde Doğu Akdeniz’de özellikle Türkiye’ye karşı Avrupa’nın desteğini arıyor. ‘Enerji güvenliğinde bir rol oynayabilirim’ mesajı vermek istiyor” yorumunda bulundu. ENI ve Total’in ihtilaflı 6’ıncı parselde çalıştığını 6’ıncı parselin de Türkiye’nin kıta sahanlığı ile çakıştığını hatırlatan Gözügüzelli, 2 şirketin çalıştığı alanın ihtilaflı bölgeye yakın olduğunu ama içinde olmadığına dikkat çekti. Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında herhangi bir çalışmaya izin vermeyeceğini altını çizen Gözügüzelli, Türkiye’nin Abdülhamid Han gibi son teknolojiyle donatılmış gemilerle Akdeniz’de sahada olduğunu ve KKTC ile Türkiye menfaatlerini gözeterek emin adımlara faaliyetlerine devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin şu anda Yörükler 1 sahasında faaliyette bulunduğunu vurgulayan Emete Gözügüzelli, elde edilen verilere göre ikinci aşamanın da şekilleneceğini belirtti.

Editör: Haber Merkezi