Gürcistan'da hükümetin Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerini 2028'e kadar askıya alma kararıyla başlayan protestolar ikinci haftasında devam ediyor. Tiflis’teki gece gösterilerinde polis, tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullanarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı. Olaylarda 100'den fazla kişi yaralandı, 300’den fazla protestocu gözaltına alındı.
Basın mensupları da müdahalenin hedefi oldu. Gazeteci Guram Rogava, bir polis memurunun kendisine saldırması sonucu yüz kemiklerinin kırıldığını açıkladı. Rogava, "Hükümet, basını korkutarak hayatta kalma içgüdüsüyle hareket ediyor," diyerek Gürcü Rüyası partisinin medyayı bilinçli şekilde hedef aldığını öne sürdü.
Tepkiler Hızla Büyüyor
Göstericilerin öfkesi, Gürcü Rüyası partisinin AB üyelik sürecini askıya alma kararının yanı sıra, tartışmalı seçimlere yönelik eleştirilerle de artıyor. 26 Ekim'deki parlamento seçimleri, birçok uluslararası gözlemci tarafından özgür ve adil olmadığı gerekçesiyle eleştirilmişti. AB Parlamento’su, seçimlerin şiddet, rüşvet ve mükerrer oy kullanımı gibi olaylarla gölgelendiğini belirtti.
Gösterilere katılan 22 yaşındaki Aleksi Tirqia, iddiaya göre bir göz yaşartıcı gaz kapsülünün isabet etmesi sonucu komaya girdi. Göstericilerden Tamar Akhvlediami ise, "Rusya'ya ihtiyacımız yok. Avrupa ve ABD ile daha güçlü bağlar istiyoruz," diyerek tepkisini dile getirdi.
AB Üyeliği Süreci Tehlikede
Gürcistan, 2023 yılında AB aday ülke statüsü kazanmış ancak bu süreç, hükümetin demokratik reformlar konusundaki yetersizliği nedeniyle dondurulmuştu. Özellikle hükümetin geçirdiği tartışmalı "yabancı etkisi" yasası, demokratik özgürlüklere darbe olarak görülüyor.
Protestocular, Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zourabişvili’nin seçim sonuçlarını tanımadığı ve Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı itirazın reddedilmesinin ardından gösterilerini daha da yoğunlaştırdı. Zourabişvili, Batılı ortaklara, "Ülkeyi uçuruma sürükleyen bu partiye güçlü bir baskı uygulayın!" çağrısında bulundu.
Demokratik Geriye Gidiş Endişesi
Avrupa Parlamentosu, Gürcü Rüyası hükümetini demokratik değerlerden uzaklaşmakla suçlarken, hükümetin Rusya’ya yakın bir duruş sergilediği eleştirileri de artıyor. Özgürlükler ve LGBTQ+ haklarına karşı yasalar, Kremlin’in politikalarına benzetiliyor.
Protestoların devam etmesi, Gürcistan'ın Avrupa ile entegrasyon çabalarının geleceği için kritik bir dönemeçte olduğunu gösteriyor.