Gürcistan'daki protestolar, Başbakan Irakli Kobakhidze'nin AB üyelik müzakerelerini 2028 yılına kadar erteleme kararının ardından patlak verdi. Anayasa, devletin AB entegrasyonu için gerekli adımları atmasını zorunlu kılıyor olsa da, Kobakhidze'nin açıklaması, halkın büyük bir öfkesine yol açtı. Protestolar, 22. gününde devam ederken, göstericilere yönelik şiddetli polis müdahaleleri ve tutuklamalar yaşandı. Bu süreçte çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı, polis şiddetiyle ilgili çok sayıda şikayet bildirildi.
Avrupa Komisyonu'ndan İlk Adım
Avrupa Komisyonu, Gürcistan hükümetinin eylemlerine tepki olarak, diplomatlar ve devlet görevlileri için vizesiz seyahati askıya almayı önerdi. Bu teklif, Macaristan ve Slovakya tarafından veto edilse de, Kaja Kallas tarafından sunulan öneri, daha geniş destek buldu. Komisyon'un önerisi, sadece diplomatik ve hizmet pasaportlarına sahip Gürcistan vatandaşlarını kapsayacak şekilde sınırlı tutuldu. Ancak, genel nüfus için seyahat kısıtlaması getirilmemesi, sokaklarda protesto yapan kişilerin olumsuz etkilenmemesi adına bir önlem olarak görüldü.
Hukuki Durum ve Tepkiler
Komisyon, Gürcistan'ın vizesiz seyahat için gerekli tüm kriterleri karşılamadığını belirtti ve özellikle sivil toplum kuruluşları ile LGBTQ+ haklarını hedef alan yasa değişikliklerinin bu durumun başlıca sebepleri olduğunu vurguladı. Komisyon, ayrıca Gürcistan’ın, Rusya ile daha yakın ilişkiler kurmaya başlamasının, ülkenin AB ile uyumlu hareket etme yeteneğini sorgulattığını belirtti.
Sembolik Bir Adım
Kaja Kallas, “Bu, ilk Macaristan vetom ama son olmayacağından eminim,” dedi. Veto yetkisini elinde bulunduran Macaristan ve Slovakya, bu durumu iç işlerine müdahale olarak gördüklerini belirtti. Ancak, seyahatin askıya alınması, sembolik bir adım olarak büyük önem taşıyor ve diğer AB ülkelerinin desteğiyle kabul edilmesi bekleniyor.
Gürcistan, 2017 yılından bu yana AB ile vizesiz seyahat anlaşması yapmıştı ve bu karar, hem Gürcistan halkı hem de Avrupa için önemli bir dönemeç noktası oluşturuyor.