Grönland’ın dünyanın ikinci en büyük buzul tabakasının, beklenenden çok daha hızlı bir şekilde parçalandığı ve araştırmacıların, bölgenin iklim değişikliğine verdiği tepkinin hızlandığı konusunda uyardığı bildirildi. Florida Üniversitesi ve Durham Üniversitesi’nden yapılan yakın tarihli bir çalışmaya göre, 2016 ile 2021 arasında 930 milyon metreküplük bir buzul çatlaması meydana geldiği tespit edildi—bu da buzul dengesizliğinin hızla arttığının açık bir göstergesi.
Bilim insanları, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri ve 3D yüzey haritalama kullanarak, buzullar hızlandıkça görülen, üçgen şeklindeki yarıkların genişlemesini takip etti. Bulguları, daha sıcak okyanus ve hava sıcaklıklarının buzul akışını hızlandırdığını ve bunun da bu çatlakları derinleştirerek buzul kaybını daha da şiddetlendirdiğini doğruladı.
Bu hızlı bozulmanın sonuçları, sadece Grönland için değil, dünya çapında deniz seviyelerinin yükselmesi, okyanus akıntılarının bozulması ve iklim dengesizliğinin artması gibi çok daha geniş etkileri de beraberinde getiriyor.
DAHA DA DERİNLEŞİYOR
Durham Üniversitesi'nden Dr. Tom Chudley, “Sıcak bir dünyada, daha fazla çatlağın oluşmasını bekleriz. Bu, buzulların daha sıcak okyanus sıcaklıklarına tepki olarak hızlanması ve çünkü çatlakları dolduran erime suyu, çatlakları daha da derinleştiriyor” dedi.
Bu, iklim değişikliğinin yalnızca Grönland’ın buzunu yüzeyden eritmekle kalmayıp, aynı zamanda içsel çatlaklara yol açarak buzulun çöküşünü hızlandırdığı anlamına geliyor.
KORKUNÇ SONUÇLARI OLUR
Grönland’ın buzul tabakasının hızlı şekilde parçalanması, sadece yerel bir sorun değil, aynı zamanda küresel bir kriz. 1992’den bu yana, Grönland yalnızca küresel deniz seviyesi artışına 14 mm (0.55 inç) katkı sağladı ve eğer tüm buzul tabakası erirse, deniz seviyeleri 7 metre yükselebilir.
Böyle bir artış, dünya çapında kıyı şehirleri için yıkıcı sonuçlar doğurur, bunlar arasında:
- New York, Miami ve Londra gibi şehirlerde artan sel riski.
- Daha güçlü fırtına dalgaları, daha sık ve yoğun kasırgalar.
- Düşük bölgelerde yaşayan milyonlarca insanın yerinden edilmesi.
Deniz seviyesi artışının ötesinde, Grönland’ın eriyen buzundan salınan büyük miktarda tatlı su, Atlantik Meridional Dönüş Akıntısı’nı (AMOC) bozarak önemli bir okyanus akıntısının dengesini etkiler. AMOC zayıflarsa, Avrupa daha soğuk kışlar yaşarken, tropikal bölgeler daha fazla kasırga ile karşılaşabilir ve hava olayları daha tahmin edilemez hale gelebilir.