Dr. Erdoğan Zaim
-Kurutma, mikroorganizmaların yaşaması ve aktif olması için ihtiyaç duyduğu suyun ortamdan uzaklaştırılmasıdır, yani kurutulmuş sebze ve meyveler gibi.
-Oksijensiz ortamda tutma, kimi mikroorganizmaların yaşaması ve aktif olması için gereksinim duydukları oksijenin ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Örneğin vakum ambalajda salam sosis gibi. Ayrıca oksijenin neden olduğu kimyasal tepkimeleri engellemek için vakum ambalaj kullanılır.
-Isıtma, ısıl işlem, gıdaları mikroorganizmaları öldürerek veya faaliyetleri engelleyerek sıcakta işleme tabi tutmaktır. Uygulanan ısıl işlem ile gıdalarda bulunan sağlığa zararlı mikroorganizmaların öldürülüp zararsız mikroorganizmalar belli sayıda ve güvenilir seviyede gıdada kalabilir. Örneğin pastörize süt. Bu durumda gıdanın ömrü günlerle sınırlıdır. Uygulanan ısıl işlem ile gıdalarda bulunan tüm mikroorganizmalar öldürülebilir. Örneğin sterilize süt. Bu durumda gıdaların ömrü aylar, yıllar ile belirtilir.
-Tuzlama, gıdaları hiç sıkmadan tuzlama yöntemiyle koruyabiliriz. Ortamda belli bir miktarda tuz bulunması mikroorganizmaların faydalanacağı suyu azalttığından gıdanın tahsili bozulmadan dayanabildiği süre uzar. Örneği pastırma, salamura balık, beyaz peynir gibi.
-Katkı maddeleri ile koruma, yasalarda kullanımına izin verilen miktarlarda gıdalara katılarak hem bozulmalar önlenir, hem de gıda maddesine daha iyi bir yapı kazandırılır. Örneğin sucuk, sosis gibi.
-Işınlama, dünyada yeni uygulanan bir yöntemdir, ülkemizde de uygulamaları oldukça yenidir. Gıdalardaki mikroorganizmaların insan sağlığına zarar vermeyecek biçimde ışınlar ile yok edilmesi veya azaltılmasıdır. Birçok gıdada uygulanabilir ancak özellikle ısıtma, tuzlama ve bunun gibi işlemlerin yapılamadığı ürünlerde uygulanır. Örneğin baharatlar. Bu yöntemin en büyük avantajı, gıdaları doğal yapıları ve besinleri bozmadan korumasıdır.
-Soğutma ve dondurma, gıda maddeleri soğukta artık 4 derecede veya -18 -26 gibi daha düşük sıcaklık derecelerinde muhafaza edilerek, bozulmalara ve zehirlenmelere neden olan mikroorganizmaların faaliyetleri en düşük düzeyde tutulur.
******
EVDE GIDALARIN UYGUN KULLANIMI VE MUHAFAZASI
-Et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerinin buzdolabında artı 4 derece ila 0 derece arasında muhafaza etmeliyiz. Buzdolabı dışında daha yüksek sıcaklıkta bekletmemeliyiz.
-Pişmiş gıdaları hemen tüketmeliyiz. Eğer daha sonra tüketilebilecek ise buzdolabında 10 derecenin altında saklamalı ve bir defada tüketilebilecek olan miktarı ısıtmalıyız.
-Gıdaların temizliğinde deterjan gibi temizlik maddeleri kullanmamalıyız.
-Gıdaların pişirilmesinde dış yüzeyinin olduğu kadar için de pişmiş olmasına dikkat etmeliyiz.
-Sebzeler ve meyvelerin yıkama işlemini doğramadan önce bol su ile yapmalıyız. Aksi takdirde vitaminleri kaybolacaktır.
-Uygun saklama koşullarında saklanmaması nedeniyle küflenmiş gıdaların küflü kısımlarını atarak kalan kısmı kesinlikle kullanmamalıyız. Bozulma bütün gıdayı etkilemiştir.
-Örneğin salça ve yoğurt yumurtaları yıkamadan buzdolabına yerleştirmeli, pişirmeden önce mutlaka yıkamalıyız.
-Meyveleri kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra hemen tüketmeliyiz. Aksi takdirde vitamin değerleri ciddi şekilde azalır.
-Patatesi karanlık, serin, kuru hava akımı olan yerlerde saklamalı, üzerinde filizler oluşan patatesleri kesinlikle tüketmemeliyiz.
-Kuru yiyecekleri serin, karanlık, kuru ve havalandırmalı bilinen yerlerde saklamalıyız.
-Dondurulmuş ürünler oda sıcaklığında değil artı 4 ila artı 8’de çözülmeli ve bir kez çözünmüş olan ürün bir daha dolaba konulmamalıdır.
-Steril ürünler açıldıktan sonra mutlaka buzdolabında muhafaza edilmelidir.
******
GIDALARIN AMBALAJ YAPILMASI
-Gıdaların üretimlerinden tüketimlerine kadar olan süreç içerisinde gıdaları uygun koşullarda saklayarak dışarıdan gelebilecek çeşitli kimyasal mikrobiyolojik fiziksel bulaşıkları önlerler.
-Herhangi bir şekilde zarar görmeleri durumunda içindekileri koruma yapmadıklarından sağlam materyalden yapılmalıdır.
-Bu amaçla çoğunlukla gıda endüstrisinde ambalaj materyali olarak cam, plastik, kağıt ve metal kullanılmaktadır.
-Gıda ile doğrudan temas ettiğinden ambalaj materyalinin seçiminde çok dikkatli davranmalıyız.
-Tek kullanımlık geri dönüşümsüz ambalajları kesinlikle yeniden gıdanın taşınması ve korunması amacıyla kullanmamalıyız.
-Depozitolu ambalajların yıkanarak çalkalanarak geri verilmesini özen göstermeliyiz.
-Ambalajları plastik, cam, kağıt ve metal olarak ayrı ayrı toplanarak atmalıyız.
-Ambalajların üzerinde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının üretim izni, tarih ve sayısı bulunmasına dikkat etmeliyiz.
-Ambalajlanmış gıdaların ambalajlarını gıdaların bitiminden sonra başka gıdaların saklanması için kullanmamalıyız.
-İç metal yüzeyi aşınmış, çizilmiş veya kararmış konserve kaplarda bulunan gıdaları tüketmemeliyiz.
-Gıdaları saklarken gazete kağıdı gibi gıdalarla temas etmemesi gereken materyalleri sarmamalıyız.
******
KUŞBURNU
Diğer adı yabani güldür. Yabangülünün şeker, organik asit ve C vitamini bakımından zengin olan meyvesidir. En tabii C vitamini kaynağıdır.
Yol kenarlarında, çalıların arasında, orman açıklıklarında, taşlıklı yerlerde yetişir. Meyveleri sonbaharda Eylül-Ekim aylarında olgunlaşarak toplanır. Kurutmak için ortadan yarılır, gölge bir yerde hemen kurumaya bırakılır.
KUŞBURNU REÇELİ VE BİLHASSA ŞURUBU YAPILIR.
İyice kuruduktan sonra mutlaka hava girmeyen kaplarda saklanmalıdır. Aksi takdirde etkisinin önemli bölümünü kaybeder.
LİMON VE DOMATESTEN 30-40 DEFA, ELMADAN 300 DEFA DAHA FAZLA C VİTAMİNİ VARDIR. 17 KİLO PORTAKALDA BULUNAN C VİTAMİNİ BİR KİLO KUŞBURNUNDA BULUNMAKTADIR.
Enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı bedenin direncini artırarak grip nezle gibi hastalıklara karşı dayanıklılık sağlar.
Bu vitamine ihtiyaç duyulduğunda her zaman kullanılabilir.
Olgunlaşmaya başlandığı anda C vitamini açısından en üst seviye ulaşır.
Parlak kırmızı rengin koyu kırmızıya dönüşmesi ile birlikte C vitamini oranında bir düşme olur. Ayrıca A, B1, B2 ve K vitaminleri açısından zengindir. Mineraller, meyve asitleri, flavonlar, tanen ve şeker de ihtiva eder.
İhtiva ettiği vitaminler sayesinde damarların çeperlerini güçlendirir ve iç kanamaları önler.
Bir litre suya 1 çay bardağı meyve konularak 45 dakika orta ateşte kaynatılır, bir saat dinlenir ve süzülür; günde üç veya beş çay bardağı içilir.
ENFEKSİYONLARA VE SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI BEDENİN SAVUNMA SİSTEMLERİ GÜÇLENDİRİR.
Mide, bağırsak kanamalarında, idrar yollarındaki kum ve taşı dökmede, ishallerde, beyaz akıntıda çok faydalıdır.
-Mide kramplarına ve sinir sistemi zorluklarına karşı faydalıdır.
-Böbrek üstü bezlerini çok olumlu etkiler, önemli hormonların üretimine destek sağlar.
-Güçlü bağırsak yumuşatıcısıdır.
-Hafif idrar söktürücü etkisi vardır.
-İyi bir kan temizleyicidir.
-Vücuda dirilik sağlar.
-Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur.
-Kabızlık ve hafif safrakesesi böbrek ve mesane rahatsızlıklarında rahatlık sağlar.
-Bitkinlik ve yorgunluk için de çok faydalıdır.
-Vücudu dinlendirir.
-Romatizma ağrılarını giderir.
HEMOROİD İÇİN:
1 bardak kaynar suya 10 gram ezilmiş kuşburnu meyvesi konur, bir müddet dinlenir, günde birkaç bardak içilir.
Bitkinin genç yapraklarında yüzde 70 miligram oranında çeşitli vitaminler bulunmaktadır.
Ihlamur gibi demlenerek içilmesi faydalıdır.
Marmeladı da bol bol yenir, reçel meyve suyu ve turşu olarak birçok şekilde faydalıdır.
******
GREYFURT
Portakaldan büyük, tadı ekşi ve hafif acımsı olan bir ağaçtır. Kışın yapraklarını dökmez.
C VİTAMİNİ BAKIMINDAN ZENGİNDİR. A VE B VİTAMİNLERİ İHTİVA EDER.
Sıkılarak suyu içilir. Meyve kabuklarından marmelat yapılır.
-İHTİVA ETTİĞİ K VİTAMİNİ İLE KAN DAMARLARINI YUMUŞATIR, KANAMALARI VE FELÇLERİ ÖNLER.
-Felç varsa süratli açılmasına yardım eder.
-Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
-Kanserin ilerlemesini durdurur.
-Vücuda serinlik verir.
-Akciğer ve göğüs ağrısını giderir.
-Bronşları açar.
-Soğuk algınlığına iyi gelir.
-Karaciğeri çalıştırır.
-Safra ifrazatını arttırır.
-Hazmı kolaylaştırır.
-İştahı açar.
-Diş etlerinin kanamalarını azaltır.
-Böbrekleri çalıştırır, idrar tutukluğuna giderir, bol miktarda idrar söktürür.
-Tansiyonu, kolesterolü ve şekeri düşürür.
-Kanı temizler.
-Vücuttan fazla suyu atar.
-Birikmiş yağları eritir.
-Sabah akşam aç karnına yenildiğinde karın yağları eritir.
-Sabah kahvaltısında içilen bir bardak greyfurt suyu bol idrar söktürür.
-Vücuttaki yorgunluk maddelerini dışarı atar.
-O gün bedenen ve zihnen yorulmadan çalışmayı sağlar.
-Greyfurt suyu taze ve sade olarak içilmelidir.
-Şeker katılmalıdır.
-Mide ülseri olanlara yasaktır.
-Tok karnına tüketilmesi tavsiye edilir.
******
ISPANAK
Kış sebzesi olarak yetiştirilen, madeni tuzların, özellikleri demirin zengin bulunduğu bir yıllık otsu bir bitkidir. Mutedil serin nemli havalardan hoşlanır. Kumlu, killi ve gübreli topraklarda iyi ürün alırlar. Ziraatı sonbahar ve ilkbahar arası yapılır.
Çeşitli yemekleri kavurması ve böreği yapılır.
A, B1, B2, C, D , K vitaminleri zengin olan ıspanakta kalori değeri 33’tür.
-Bu maddeler insanda bol kan yapar, kansızlığa şifadır ve çocuklardaki gelişme zayıflığını giderir.
-KEMİKLERİN VE DİŞLERİN SAĞLAMLIĞINI TEMİN EDER.
-Karaciğeri, lenf bezlerini ve kan dolaşımını uyarır.
-Ispanakta demirden başka magnezyum fosfor bulunur.
-Bedenin mineral ihtiyacının devamını sağlar.
-Bol C vitamini ile kışın soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklara karşı dayanıklılık verir.
-Kansere karşı koruyucu özelliği vardır.
-Ispanak suyu kalp adalelerini güçlendirir.
-Kalp hastalıklarına iyi gelir.
-FELÇ İÇİN ŞİFADIR.
-YÜKSEK TANSİYONA KARŞI ETKİLİDİR.
-Yaşlılığın getirdiği göz hastalıklarında görme bozukluğuna şifadır.
-Hamile hanımlar bol ıspanak yemeği yemelidir. Böylece taşıdıkları çocuk kendi kanının fazlasını yapar.
-Taze ıspanakları salata içerisinde çiğ olarak yemek daha çok faydalıdır.
-Ispanak yemeği pişirdiğini gün içinde yenmelidir. Ertesi güne kalırsa insana zarar verir, bağırsakları bozar, ishal yapar.
******
P VİTAMİNİ
Damarların çeperleri kuvvetlendirerek kanamaları önler. Retina kanamalarını önler. Varis ve filminde çok faydalıdır.
BULUNDUĞU GIDALAR: Menekşe yaprağı, marul, taze biber, mersin ağacı meyvesi, portakal, yumurta, yer fıstığı, at kestanesi kabuğu.
******
U VİTAMİNİ
Bağırsak ve mide iç yüzeylerini korur. Onikiparmak ülseri, ince ve kalın bağırsak iltihabı tedavisinde çok faydalıdır.
BULUNDUĞU GIDALAR: Lahana, kereviz, marul, domates, havuç ve muz.