Harris, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze'deki sağlık durumu ve son dönemde artan çocuk felci salgını riskine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından haziran sonunda 7 su numunesinin alınması ve sonuçların 16 Temmuz'da çocuk felci hastalığı için pozitif çıkmasının ardından DSÖ'nün Gazze'ye 1 milyon doz çocuk felci aşısı yollama kararı aldığını hatırlatan Harris, çocuk felci varyantının ikinci tipi olan bu hastalığın ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini dile getirdi.

Harris, "Bu hastalığa yakalanan çoğu kişide hiçbir belirti olmuyor ancak ciddi bir hastalığa, felce ve küçük çocuklarda ömür boyu felce neden olabiliyor. Bu yüzden çok endişe verici. Ayrıca çocuk felci bulaşıcı bir hastalık. Şimdi bu hastalık Gazze'de. 20 yıldan uzun bir süredir Gazze'de görülmüyordu. Çok başarılı aşılama kampanyaları ve temel sağlık hizmetleri çalışmaları, çocuk felcini Gazze'den uzak tuttu ancak şimdi bu hastalık tekrar Gazze'de görülüyor, bunun sebebi kaos, yıkım ve çatışma." diye konuştu.

Hastalığın ciddi bir sağlık sorununa dönüşmesini engellemek için yapılması gereken çalışmalara işaret eden Harris, Gazzelilerde görülen çocuk felci vakasının henüz DSÖ'nün kayıtlarında olmadığını vurguladı.

Belarus protestosu Londra’daki aşırı sağ yürüyüş olarak gösterilmiş olabilir mi? Belarus protestosu Londra’daki aşırı sağ yürüyüş olarak gösterilmiş olabilir mi?

Harris, süren çatışmalar nedeniyle çocuklardan alınan numunelerin analiz edilmesinin ve onların gözetim altında tutulmasının zor olduğunu söyledi.

DSÖ'nün sahadaki ortaklarıyla kimin önce aşılanması gerektiğine, bu kişilerin nerede ve ne durumda olduğuna dair çalışmalar yapacağını belirten Harris, aşılamayı güvenli şekilde gerçekleştirebilecek yeterli sayıda sağlık personelinin bulunduğundan ve güvenli şekilde insanlara ulaşabileceklerinden emin olmak gerektiğini ifade etti.

Harris, "Yalnızca çocuk felcine karşı aşı yapmak yerine, Gazze halkına, özellikle çocuklara sağlık koruması sağlamak için yapmamız gereken diğer tüm aşı türlerini ve diğer hizmetleri yapmalı veya sağlamalıyız. Çocukları korumak adına salgın olmaması için önlemler alıyoruz." diye konuştu.

"Gazze'de 34 kişi açlık ve susuzluktan öldü"

Gazze'deki 36 hastaneden 16'sının kısmen hizmet verebildiğini belirten Harris, bunların çoğunun zor ameliyatları gerçekleştiremediğini bildirdi.

Harris, "Bu hastaneler kısmen çalışıyor ancak hastanede bakıma ihtiyacı olan insanların buralara ulaşması çok zor. Son 7 haftadır Refah'ta hizmet veren bir hastane yok ve o bölgede hala 20 bin Gazzeli var. Han Yunus'taki Gazze-Avrupa Hastanesi, bölgede artan çatışmalar dolayısıyla 1 Temmuz'dan bu yana hizmet dışı. Bu, genel olarak Gazze'de 2 milyondan fazla insanın ihtiyaçlarını karşılamak için şu anda sadece 1400 yatak kapasitesinin olduğu anlamına geliyor. Bu, kesinlikle yeterli değil. Savaş öncesi 3 bin 500 yatak kapasitesi vardı ancak çok daha fazlasına ihtiyaçları var." şeklinde konuştu.

Gazze'de 34 kişinin yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle öldüğüne dikkati çeken Harris, bu sayının çok daha fazla olduğunu üzülerek ifade etti.

Harris, şöyle devam etti:

"(7 Ekim sonrası) Gazze'de yaklaşık 1 milyon akut solunum yolu enfeksiyonu, 600 bine yakın ishal vakası gördük. Bunlar sadece bildirilenler, çok daha fazla vakanın olduğunu biliyoruz. 100 binden fazla uyuz vakası ve bit hastalığı var. 11 binden fazla suçiçeği vakası var. 100 binden fazla akut sarılık vakası görüldü ve bunların Hepatit A'dan kaynaklandığını düşünüyoruz. İnsanlar arasında çok sayıda ciddi bulaşıcı hastalık yaygın."

"Mısır'ın El-Ariş Limanı'nda Gazze'ye giriş için bekleyen 32 kamyon dolusu sağlık malzemesi var"

Gazze'de tüm test laboratuvarlarının çatışmalar sırasında yok edilmesi dolayısıyla hastalıkların tespiti için test yapamadıklarını kaydeden Harris, bunun için tek ihtimalin, numuneleri alıp komşu ülkelere götürmek olduğuna dikkati çekti.

Harris, DSÖ konvoylarının tıbbi yardım tedarikinin çok zor ve riskli olduğunu kaydederek, "Yol koşulları o kadar kötü ki kamyonlar sıklıkla sıkışıp kalıyor ve hareket edemiyor. Çoğu zaman varış noktalarımıza ulaşamıyoruz çünkü çok fazla kontrol noktasında durduruluyoruz, bu da devam etmeyi çok tehlikeli hale getiriyor." dedi.

DSÖ'nün yardım tırlarının yalnızca Kerem Ebu Salim (Şalom) Sınır Kapısı üzerinden Gazze'ye ulaşabildiğini dile getiren Harris ancak sınırı geçmesine izin verilen tır sayısının çok sınırlı olduğunu söyledi.

"7 Ekim'den bu yana sağlık merkezlerine 496 saldırı gerçekleştirildi"

Harris, "Geçtiğimiz hafta sonu Gazze'ye 11 kamyon ulaştırmayı başardık ancak Mısır'ın El-Ariş Limanı'nda hala bekleyen 32 kamyon dolusu sağlık malzemesi var." dedi.

7 Ekim itibarıyla Gazze'de sağlık merkezlerine yönelik 496 saldırının gerçekleştiğini ve 747'sinin ölüm ve 969'unun yaralanmayla sonuçlandığını belirten Harris, hayatını kaybeden ve yaralananların çoğunun sağlık personeli olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA