Gazze'deki çocuklar 8 aydır devam eden İsrail saldırıları nedeniyle kabus yaşıyor. Ailelerini, arkadaşlarını, evlerini kaybeden çocuklar, eğitim haklarından da mahrum kaldı. 6 Kasım 2023'ten bu yana hiçbir Gazzeli öğrenci okula gidemedi. Çatışmalar olmasaydı 14 Haziran Cuma günü Gazze'de de okullar tatile girecekti...
Saldırılar en çok çocukları vurdu
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun (PCBS) 2023 yılı son istatistiklerine göre, Filistin toplumunun neredeyse yarısını, nüfusun yaklaşık yüzde 44'ü ile çocuklar oluşturuyor. Bu oran Batı Şeria'da yüzde 41, Gazze Şeridi'nde yüzde 47...
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda yaklaşık 37 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin yüzde 44'ü ise çocuk... Bu da İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde her saat yaklaşık 4 çocuğu öldürdüğü anlamına geliyor. Filistin Eğitim Bakanlığı, şehit olan çocukların çoğunun ilkokul ve anaokulu öğrencileri olduğunu duyurmuştu.
625 bin öğrenci vardı
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) 2018 verilerine göre Gazze'de 737 okul eğitim veriyordu. Saldırılardan hemen önceyse Gazze'de 625 binden fazla öğrenci ve 22 bin 500'den fazla öğretmen bulunuyordu.
Birleşmiş Milletler (BM), en az 5 bin 479 öğrenci, 261 öğretmen ve 95 üniversite profesörünün ekim ayından bu yana Gazze'de öldürüldüğünü belgeledi. Ayrıca yine en az 7 bin 819 öğrenci ve 756 öğretmenin yaralandığı tespit edildi.
BM'nin ocak ayındaki açıklamasına göre Gazze'deki eğitim altyapısının yüzde 75'i zarar gördü. Zira okul binalarının çoğu ya yıkıldı ya da ağır hasar görerek hizmet dışı kaldı. Hasarlı olarak ayakta kalanlarsa yerinden edilmiş Filistinliler için barınak olarak kullanılıyor.
Eğitimden mahrum kalanların arasında 88 bin üniversite öğrencisi de yer alıyor. Gazze'deki 12 üniversitenin hepsi İsrail saldırılarda hedef oldu. Dünyanın dört bir yanından üniversite öğrencilerinin Filistin'e desteği ise sürüyor.
İsrail'in saldırıları devam ederken Gazze'deki öğrencilerin ne zaman okula dönecekleri belirsiz. Hasar gören tüm okul binalarının onarılması muhtemelen aylar hatta yıllar alacak. BM'nin tahminlerine göre, Gazze'deki okulların yüzde 70'ten fazlasının yeniden inşa edilmesi gerekecek.
Gazze'deki çocuklarsa Deyr el-Balah kentindeki çadır kampında kısıtlı imkanlarla eğitim almaya çalışıyor.
Günde 8 saat su ve yiyecek arıyorlar
Gazze'de çocukların hayatı okuyarak değil, su ve yiyecek arayarak geçiyor… UNRWA, İsrail’in yardım girişlerini engelleyerek aç ve susuz bıraktığı Gazze’de çocukların günde 8 saat su ve yiyecek bulmaya çalıştığını belirtti.
UNRWA hayatta kalan Filistinli çocukların, saldırılar nedeniyle çocukluklarını kaybettiğine dikkat çekiyor. BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ise İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah kentine saldırıları nedeniyle yetersiz beslenen yaklaşık 3 bin çocuğun ailelerinin gözleri önünde ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunmuştu.
İsrail'in eğitim sistemine saldırısı stratejinin bir parçası mı?
1948'de İsrail kuşatması ve zorunlu göçle başlayan süreç, Filistinlilerin eğitime büyük önem veren bir toplum olmalarıyla sonuçlandı. Filistin Merkez İstatistik Bürosu'nun 2018'deki verilerine göre Filistinliler dünyadaki en yüksek okuryazarlık oranlarından birine sahip. Filistinli öğrenciler de genellikle yüksek akademik başarılar gösteren bireyler olarak biliniyor. Ancak İsrail’in saldırıları, eğitimin sürdürülmesini ve gelişmesini ciddi şekilde engellemeye yönelik devam etti.
Gazze Şeridi’nde eğitim kurumlarının altyapıları tahrip edildi. Bu durum, İsrail’in Gazze’deki eğitim sistemine yönelik kasıtlı ve sürekli bir yıkım politikası olarak kabul ediliyor. "Filistin'in kültürel ve tarihi varlıklarının kasıtlı olarak yok edilmesi" olarak yorumlanıyor.
Zira eğitim kurumlarının yıkımı eğitimi kesintiye uğratmakla kalmıyor, toplumun uzun vadedeki gelişimini de olumsuz etkiliyor. Eğitim altyapısının kasıtlı olarak yok edilmesi ile İsrail entelektüel gelişimi engellemek, Gazze'nin bağımlılığını sürdürmek ve Filistin anlatısını bastırmak istiyor.
Eğitime yönelik bu saldırılar uzun vadede Filistin halkının sosyal, ekonomik ve entelektüel kalkınmasını engellemeyi amaçlayan bir stratejinin parçası olarak görülüyor.
