Avrupa sahnesinde yıllardır etkili olan Fransa-Almanya ittifakı, iç politikadaki krizler nedeniyle zor günler geçiriyor. Almanya’da “Trafik Lambası” koalisyonu, Başbakan Olaf Scholz'un Maliye Bakanı ve Hür Demokrat Parti (FDP) Başkanı Christian Lindner'i görevden almasıyla dağıldı. Fransa’da ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşırı sağın Avrupa seçimlerinde güç kazanmasının ardından Ulusal Meclis'i feshedip erken seçim kararı aldı.
Almanya ve Fransa’daki siyasi çalkantılar, Scholz ve Macron’un Avrupa Birliği içinde önemli konularda nüfuzlarını kaybetmesine neden olabilir. Alman Dış Politika Topluluğu’ndan (DGAP) Jacob Ross, her iki liderin de ülke içinde destek kaybettiğine dikkat çekiyor. Fransa'daki erken seçimlerin Macron’u, Almanya’daki iç koalisyon krizinin ise Scholz’u zayıflattığını belirten Ross, Scholz’un Alman seçmenler tarafından cezalandırılıp cezalandırılmayacağının erken seçimlerde netleşeceğini ifade etti.
Polonya'nın Çağrısından Almanya Hariç Tutuldu
Donald Trump’ın yeniden seçilmesi sonrası Polonya Başbakanı Donald Tusk, AB savunma politikasını görüşmek üzere Avrupalı liderlerle bir araya gelme çağrısında bulundu. Bu buluşmada NATO, Birleşik Krallık, Fransa ve Baltık ülkeleri yer alacak olsa da Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un davet edilmemesi dikkat çekti. Uzmanlara göre, Fransa-Almanya liderliğinin zayıflaması, bu ülkelerin tek sesle hareket etmesini zorlaştırabilir; buna karşılık Birleşik Krallık, Baltık ve Orta Avrupa ülkeleri bu durumdan fayda sağlayabilir.
AB İçinde Böl ve Yönet Stratejisi
Almanya'daki siyasi krizin kötü bir zamana denk geldiğini belirten Ross, Trump’ın AB’yi bölerek çıkarlarını koruma stratejisi izleyeceğini öne sürüyor. Trump, AB’nin tamamı yerine tek tek liderlerle görüşerek tarife ve savunma konularında daha fazla söz sahibi olmayı hedefleyebilir. Almanya’daki resesyon tehdidi ise ikinci yılda da Fransa-Almanya ittifakının önünü kesebilir.
Almanya Başbakanı Scholz, yıl sonunda güvenoyu isteyerek 2025 başında erken seçimlere gitmeyi planlıyor. Ancak Almanya ve Fransa’nın ekonomik zorluklarla yüzleştiği bu dönemde, AB içinde birlik sağlamak için zaman daralıyor.