Avrupa Birliği (AB) sigorta düzenleyicisi Eiopa, 24-25 Eylül tarihlerinde Frankfurt’ta yapılacak toplantılar kapsamında, fosil yakıt şirketlerine yapılan yatırımlar için sermaye yükümlülüklerini %40’a kadar artırmayı tartışıyor. Bu adım, sigortacılık sektöründe iklim değişikliğinin getirdiği riskleri tanıma konusunda bir dönüm noktası olabilir. Ayrıca, sigorta şirketlerinin özellikle sel ve orman yangınlarından kaynaklanan zararlara karşı daha hazırlıklı olması gerektiği vurgulanıyor.
Geçen yıl Aralık ayında siyasi olarak kabul edilen yeni AB sigorta yasaları, sigorta şirketlerinin yatırım yaptıkları varlıkların topluma veya çevreye verdiği zararı göz önünde bulundurmasını şart koşuyor. Bu, özellikle petrol, gaz ve kömür gibi sektörlere yapılan yatırımları kapsıyor. AB'nin genel sigorta yasası olan Solvency 2, riskleri değerlendirme ve yönetme üzerine kurulu. ShareAction'dan Marika Carlucci’ye göre, fosil yakıt sektörüne yapılan yatırımlar hızla değer kaybedebilir ve bu da finansal istikrarsızlığa yol açabilir.
İklim Krizi ve Sigortacılık
Avrupa’da son dönemde yaşanan şiddetli yağmurlar ve seller, iklim değişikliğinin sigorta sektörü üzerindeki etkilerini daha da görünür hale getirdi. Uzmanlar, bu tür olağandışı hava olaylarının, dünyada bazı bölgelerin sigortalanamaz hale gelmesi ve dolayısıyla yaşanmaz hale gelmesi riskini taşıdığı konusunda uyarıyor.
Eiopa, Aralık ayında, fosil yakıt tahvillerine sahip olan sigorta şirketleri için sermaye yükümlülüklerinin %40’a kadar artırılmasını önermişti. Bu adım, sigorta şirketlerini Shell veya ExxonMobil gibi fosil yakıt devlerinin hisselerini almaktan caydırabilir. Eiopa'nın raporunda, fosil yakıt sektöründeki yatırımların, net sıfır bir ekonomi oluşturulması sürecinde “stranded assets” (değersizleşmiş varlıklar) haline gelebileceği ifade ediliyor.
Sigortacıların Risk Modelleri Yetersiz
Finance Watch’tan Julia Symon, mevcut sigortacı modellerinin gelecekteki fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılması gibi tek seferlik olayları öngöremediğini savunuyor. AB’nin bu konuda net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Symon, bu değişimin sigortacıların rekabet gücünü olumsuz etkilemeyeceğini söylüyor.