Tarihi 90’lı yılların başına dayanan Tasarruf Finansman Sektörü bugüne kadar yüzbinlerce kişiyi ev sahibi yaptı. Sektör 2021 yılında BDDK’ya tâbî oldu ve sadece 6 firma lisans alarak faaliyetlerine devam etti. BDDK’ya bağlı olmak tabii ki güven verici. Yaptığınız araştırma çalışmalarından yola çıkarak BDDK’ya bağlı olmanın güven konusunda nasıl etki ettiğini söyleyebilirsiniz? Ayrıca BDDK sizlere hangi konularda ne gibi denetlemeler yapıyor?
Sizin de belirtmiş olduğunuz gibi her ne kadar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na 2021 yılında tabi olan şirketlerden biri olsak da aslında Fuzul olarak biz, 33 yıldır bu alanda faaliyet gösteriyoruz. Bu süreç zarfında da yüz binlerce kişinin en uygun maliyetle ev, araç ve çatılı iş yeri sahibi olmasına finansman sağlamış güvenilir bir şirketiz. Dolayısıyla Fuzul olarak biz gerçekleştirdiğimiz teslimatlarımızla halk nezdinde güven kazanmıştık. BDDK lisansı ile birlikte ise bunu perçinlediğimizi söyleyebilirim. Öyle ki BDDK’ya tabi olmamızla birlikte sektörümüzün bilinirliğini arttı ve güvenilirliği tazelendi. Hem bilinirliğin artması hem güvenilirliğin perçinlenmesiyle hedef kitlemiz genişledi. Bu da sektörümüzün büyümesine ciddi bir katkı sağladı.
Sorunuzun ikinci kısmına gelecek olursam: Diğer finans kuruluşları olduğu gibi tasarruf finansman şirketleri de BDDK’nın denetimine tabi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. BDDK’nın bizleri yeni şube açılışlarından üst düzey yönetici değişikliklerine, havuz yönetiminden yeni kampanya düzenlemelerine ve yeni sözleşme tiplerine kadar her alanda denetleyen bir otorite olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca; devletin en önemli denetim kurumlarından biri olan BDDK'nın denetim mekanizmaları ve belirlediği çeşitli rasyolar ile şirketlerin sürdürülebilirlik performansları, hem iç sistemler hem de BDDK tarafından doğrudan takip ediliyor. Bu sayede şirketlerin sürdürülebilirlikleri de tesis ediliyor.
Ocak ayında, stratejik plan ve hedeflerinizi tüm çalışanlarınıza duyurduğunuz Vizyon toplantısı gerçekleştirdiniz. Bugün Fuzul olarak, Aralık ayından geride bıraktığımız zamana bakınca Vizyon toplantısında açıkladığınız hedeflerin neresindesiniz?
Öncelikle Fuzul’ün 2024’ün Ocak ayında belirlediği hedefleri gerçekleştirmiş olmasından duyduğum gururu ve memnuniyeti ifade etmek istiyorum. 2024’e dair stratejilerimizi netleştirmiş ve “Yarına Dünden Hazırız” mottomuzla yeni bir yıla “merhaba!” demiştik. Sektörün üzerinde büyüyerek pazar payımızı artırmayı merkeze aldığımız bir strateji belirlemiştik. Bu minvalde de şube ağımızı genişletmek, dijitalleşme adımlarımızı hızlandırmak ve 100 bin yeni müşteriyi Fuzul sistemiyle tanıştırmak ana hedeflerimiz arasında yer almıştı. Bugüne baktığımızda şunları söyleyebilirim: Daha çok kişinin en uygun maliyetle ve bütçe dostu ödeme koşullarıyla ev sahibi olabilmesi adına şube ağımızı genişletme yoluna gittik. Bu yalnızca Fuzul’ü değil, sektörümüzü de büyüttü. Bir yandan tasarruf oranlarını artırırken diğer yandan yastık altı birikimlerin ülke ekonomisine kazandırılmasına katkıda bulunduk. Türkiye genelindeki güçlü şube ağımızla her geçen gün daha fazla kişiye ulaşıyor ve daha çok kişinin sistemimizden istifade etmesini sağlıyoruz. Bugün 120’yi aşkın şubemizle Türkiye genelinde dengeli bir büyüme gösteriyoruz. Açtığımız her yeni şubeye ve Genel Müdürlüğümüze dâhil ettiğimiz yeni çalışma arkadaşlarımızla birlikte istihdama da önemli destek sunmuş olduk. Buradan hareketle gururla söyleyebilirim ki Fuzul, her zaman olduğu gibi 2024 yılında da Türkiye ekonomisine önemli katkılarda bulundu.
2023 yılında pazar payımızı yüzde 18’den 25’e çıkarmıştık. Şu an ise yüzde 30’un üzerinde bir konumdayız. Bir kez daha sektörün üzerinde bir büyüme gerçekleştirmiş olduk. Öyle ki sözleşme tutarımız, bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 300 oranında artarak 100 milyara yaklaştı. Sözleşme adetlerimiz de iki kat artarak 100 bini buldu. 2024 yılının başında taahhüt ettiğimiz 100 bin yeni müşteriyi de sektörümüze katmış olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Özetleyecek olursam 2024’e çok hazır bir biçimde adım attık ve bu heyecanla hızla çalışmalarımıza odaklandık. Bunun sonucunda da 2024 yılın başında oluşturduğumuz strateji doğrultusunda belirlediğimiz hedefleri aştığımız bir yıl olarak geride kalıyor.
Fuzul olarak 2025 yılında büyümeye, buna bağlı olarak şubeleşmeye, istihdam artışı sağlamaya ve ülke ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğiz. 2025’te de 2024’teki büyüme oranlarıyla doğru orantılı olarak başarılı bir yıl geçirmeyi planlıyoruz.
Şubat ayının sonunda yeni reklam yüzünüz Murat Yıldırım’ın yer aldığı reklam filminizi yayınlayarak, sisteminizin avantajlarını ön plana çıkararak insanların ev ve araç ihtiyaçlarını Fuzul olarak, Tasarruf Finansman modeliyle karşılayabileceğinizi ifade ettiniz. Murat Yıldırım’ın yer aldığı 3 reklam filminizin etkisi, önceki yıllarda yayınlanan reklamlarınıza göre nasıldı?
2024’te üç reklam filmi çektik. Bunları değerlendirmemin daha uygun olacağı kanaatindeyim. Farklı dönemlerde ve farklı içerik kurgularıyla hayata geçirilmiş reklamlarımızla bugünü kıyaslamayı çok doğru bulmuyorum.
Murat Yıldırım ve eşi Iman Elbani’nin rol aldığı ilk filmimizde “kredi çekmek yok”, “faiz maliyeti yok” dedik. İkinci reklam filmimizde “Türkiye, Fuzul’e koştu.” diyerek gerçek tanıklıklardan yola çıkarak yaptığımız yüz binlerce teslimatı reklama taşıdık. Üçüncü reklam filmimizde ise “33 Yıldır Gururla Fuzul Ev de aldırır, Oto da” diyerek 33. yılımıza özel gerçekleştirdiğimiz kampanyamızı ekranlara taşıdık. Murat Yıldırım’ın yer aldığı reklam kampanyamız, hedef kitlemize hitap etme açısından büyük bir başarı sağladı diyebilirim. Reklam yüzümüz ve markamızla güzel bir uyum yakalayıp geniş kitlelere ulaştık. Üç reklam kampanyasının ardından aldığımız geri dönüşler son derece olumlu oldu ve bu geri dönüşlerin, 2024 yılı içinde sektörümüze kazandırmayı hedeflediğimiz 100 bin yeni müşteri hedefine ciddi katkı sağladı. Bir kere Fuzul’ün sunduğu çözümlerin anlaşılması noktasında önemli reklamlar çektiğimizin altını çizmek istiyorum. Bu da şirketimize olan teveccühü artırdı. Özetlemek gerekirse reklam kampanyalarımızın başarısının, reklam yüzümüzün doğru seçimi ve mesajın netliğinden kaynaklandığını ifade edebilirim.
Fuzul 33 yıldır yüzbinlerce insanı ev ve araç sahibi yaptı. 2023 ve 2024 yıllarına baktığımızda ev ve araç sahibi olanların sayılarında ne gibi değişiklikler oldu? 2025 yılı için öngörülen teslimat adedi nedir?
Geçen seneki ev teslimatlarımızla bu yılı karşılaştırdığımızda yüzde 32 oranında bir artış görüyoruz. Araç tarafında ise aynı döneme kıyasla yüzde 200’e yakın bir artış oldu. Ev ve araç toplamı olarak baktığımızda ise yüzde 150 oranında bir artış var. 2025 yılında ise 100 bin teslimat hedefimiz bulunuyor.
Sizler Fuzul’u 90’lı yılların başında kurup bugün Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri haline getirdiniz. Sizden sonra bayrağı devralacak olan 2. neslin bu bayrağı nereye taşımasını umuyorsunuz? Örnek bir insan olarak onlara bir hedef verdiniz mi?
33 yıllık Fuzul tarihinde hiçbir zaman tam bir devir teslim süreci uygulamadık. Biz, birlikte çalışmanın gücüne inanıyoruz. Temmuz ayında rahmeti rahmana uğurladığımız kıymetli babamız Hacı Mehmet Akbal, 97 yıllık ömrü boyunca bizleri yönlendirmeye ve tavsiyelerde bulunmaya devam etti. Şimdi bizler de çocuklarımızla birlikte çalışıyoruz. Onların da her biri farklı şirketlerimizin yönetimi görevindeler. Bu süreçte, ailemizin değerlerine ve birliğine sadık kalarak, hep birlikte daha güçlü bir gelecek inşa etmeye devam ediyoruz. Ne iplerin hepsi bizim elimizde olduğu ne de tamamen onların elinde olduğu, birlikte aynı ipe sıkı şekilde sarıldığımız bir düzen içerisindeyiz. İşlerimizi şu an birlikte büyütüyor, aldığımız kararları ortak akılla alıyoruz. Onların enerjisiyle bizlerin tecrübesini harmanlamaya çalışıyoruz. Kurucular olarak Fuzul’ün Türkiye genelinde tanıtılmasında çok ciddi adımlar attığımıza inanıyoruz. Bundan sonraki nesillerden beklediğimiz ise Fuzul’ü global çapta bilinen bir yapı hâline getirmek. Özetle, Fuzul’ü geleceğe birlikte taşıyoruz.