Türkiye’nin yaşadığı en ufak olumsuzlukta ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeleri koronavirüsü de fırsata çevirmeye çalışıyor.
KARA TABLO ÇİZİYORLAR
Uzmanlar, FETÖ ve benzeri yapıların Türkiye’nin koronavirüs konusunda önlemler almakta geciktiği, virüsle mücadele açısından yeterli kaynaklara sahip olmadığı, vaka sayısının ve kayıpların aslında bilinenden çok daha fazla olduğu, hükümetin bu konuda şeffaf davranmadığı gibi dezenformasyon amaçlı manipülatif içerikler ürütteiğini söyledi.
SOSYAL MEDYA EN BÜYÜK SİLAHLARI
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Özkır, kriz dönemlerinde kamuoyuna sunulan içeriklerin sosyal medya mecraları ile anında çok geniş kesimlere ulaşabildiğini söyledi.
“HİÇBİR OLAYI ES GEÇMİYORLAR”
Twitter, Facebook ve Instagram ve WhatsApp gruplarının kitleler üzerinde zannedilenden daha fazla etkili olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özkır, “Dezenformasyon peşinde olanlar da bunun farkında. Bu yüzden neredeyse hiçbir olayı es geçmiyorlar. Terörle mücadelede olsun, deprem olsun, darbe girişiminde olsun yalan içerikleri masa başında üretip dolaşıma sokuyorlar.” dedi.
AMAÇ TOPLUMU AYRIŞTIRMAK
Özkır, bu tür içeriklere bakıldığında genellikle kaynağın belirsiz olduğuna dikkat çekerek şunları aktardı: “İçerikler toplumu ayrıştırıcı bir dile sahiptir. Bir kanıta değil varsayıma dayalıdır. Abartı yaygın şekilde kullanılır. Hedef toplumsal fayda, krizin suhuletle halledilmesi filan olmadığı için ya dar ideoloji körlükle ya da örgüt çıkarları gözetilerek paylaşılır. Bir kandırmaca olarak da kara propagandanın tipik özelliği olan bu türden yaklaşımın aslında kamunun yaklaşımı olduğu yalanını kurguya eklerler. Tek merkezden yönetilen bot hesaplar ve fake hesaplar aracılığıyla algı üretme çabası yaygındır” dedi.
PROAKTİF TUTUM SAYESİNDE TUTUNAMADILAR
Böylesi durumlarda kurumların şeffaf olmasının dezenformasyona vurulacak en güçlü darbe olduğunu dile getiren Özkır “Doğru bilginin düzenli paylaşımı da kurumlarla vatandaş arasındaki güveni ve etkileşimi yükselterek kirli içeriklerin alanını daraltır. Kesinlikle ‘Vatandaş zaten doğruyu biliyordur’ dememek gerekir ve düzenli basın açıklaması yapmak gerekir. Virüsle mücadele sürecinde hem Sağlık Bakanı Fahrettin Koca hem de İletişim Başkanı Fahrettin Altun bu anlamda önemli bir başarı çıtası ortaya koydular. Bu yüzden evet çokça yalan içerik dolaşıma sokuldu ama yetkililerin proaktif tutumları sayesinde tutunamadılar” ifadelerini kullandı.
İKİ BOYUTLU ALGI OPERASYONU
Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. İbrahim Ethem Erdinç de FETÖ mensuplarının virüs ile mücadelede Türkiye karşıtı iki boyutlu bir operasyon başlattığını ifade ederek, bunlardan birinin örgüte meşruiyet kazandırmak diğerinin ise hükümet ve cumhurbaşkanı hakkında kara propaganda olduğunu anlattı.
CEZAEVLERİ VE SAĞLIK SEKTÖRÜ HEDEFTE
Erdinç, Koronavirüs salgını sonrası FETÖ mensuplarının iki dikkat çekici operasyon daha başlattığının altını çizerek bunlardan birinin hapishanelerle diğerinin ise sağlık sektörü ile ilgili olduğunu vurguladı.
Erdinç, salgınla mücadelede yetersizlik algısı oluştudrulmasının sonra siyasi suçlular olarak yansıtılmaya çalışılan FETÖ mensuplarının hapishanelerden salıverilmesine dönük bir algı operasyonu başlatıldığını söyledi