ABD’de ölen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı vatansız Fetullah Gülen’in ölümünden sonra kanlı örgütte kriz büyüyor. ABD toprağına gömülen vatansız Gülen’in ölümü örgütün üst yönetimindeki güç mücadelesini kavgaya dönüştürdü. Örgütün “ihanet” basamağını oluşturan tepe kadrosundaki sözde yöneticiler 'post kavgasına' tutuşken bu durumun tabandaki kopuşu hızlandırdığı öğrenildi.
ÜST YÖNETİMDE HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR
Gülen’in ölümünden sonra örgütü kimin yöneteceği sorusu bir türlü belirsizlikten kurtulmadı. FETÖ’de iç karışıklıkları önlemek için 12 kişilik sözde ‘İcra Heyeti’ oluşturuldu. Bu heyet, örgütün idari mesuliyetini üstlendi. Fakat bu geçici çözümün örgüt içinde birliği sağlamaktan uzak kaldığı kaydedildi.
FETÖ’nün kabuk yönetimini oluşturan sözde icra heyetinde şu firari teröristler yer alıyor:
Abdullah Aymaz (ilahiyatçı yazar),
Naci Tosun (mali müşavir),
Şerif Ali Tekalan (doktor, kapatılan Fatih Ünivetsitesi Rektörüydü)
Barbaros Kocakurt (örgüte ait Yamanlar Koleji’nin kurucu müdürüydü),
Mehmet Vehbi Yavuzlar (heyetin başkanı)
Cevdet Türkyolu (örgütün para kasası, Gülen’in dünürü),
İsmet Aksoy (örgütün mali sorumlusu),
Muhammed Çetin (eski milletvekili),
Ekrem Dumanlı (eski Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni,
Said Kaya (örgütün eğitimden sorumlu elebaşı),
Adem Kalaç (Gülen’in yeğeniyle evli. Oğlu ABD ordusunda teğmen),
Talip Büyük (örgütün Kuzey Irak yapılanmasını koordine ediyordu).
AYMAZ’IN KADROSU SÖZ SAHİBİ
Sözde İcra Heyetinin örgütte birlik görüntüsü çizmeye çalışsa da, heyetteki gruplar arasındaki çekişmelerin ayyuka çıktığı konuşuluyor. Sözde heyetin kararlarının ortak şekilde alındığını iddia edilse de, asıl tesirli olan isimlerin başında Abdullah Aymaz ve onun desteklediği Mehmet Vehbi Yavuzlar, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Muhammed Çetin ve Talip Büyük’ün geldiği ifade ediliyor.
Örgütün kabuk yönetimindeki çekişmelerin, karar alma süreçlerini zora soktuğu vurgulanıyor. Elebaşı Gülen hayattayken alınan kararlar son kertede onun onayıyla kesinleşiyordu. Fakat, Gülen’in ölümü sonrası her karar heyet içinde tartışma konusu oldu. Bu durumun, örgütün karar mekanizmasında büyük aksamalara neden olduğu belirtiliyor.
ÖRGÜTE PARA AKIŞI KESİLDİ
Sözde İcra Heyeti içindeki güç savaşlarının, örgütün tabanında güvensizliği tırmandırdığı aktarılıyor. Heyetin maddi kaynak bulma konusundaki başarısızlığı örgüt içindeki rahatsızlıkları artırdığı saptandı. Himmet toplama oranlarının artırılması gibi adımlar tabanın tepkisini çekti. Bu durumun, örgütün mali kaynaklarının hızla tükenmesine yol açtığı değerlendirildi.
VASİYET DE ORTADA KALDI
Elebaşı Gülen, Pensilvanya’da ölmeden önce sözde İcra Heyeti’nde bir değişim yapılmasını istemiş, heyetin gençleştirilmesi ve farklı milliyetlerden kişilerin heyette yer alması gerektiğini belirtmişti. Ancak mevcut heyetin, bu talimatı uygulamaktan kaçındığı, heyette değişiklik yapılmaması kararı alınarak, durumun “geçiş dönemi” bahanesiyle sümenaltı edildiği gözlendi.
DUMANLI BUHAR OLDU
Heyete sonradan dahil edilen isimlerden biri de kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı oldu. Dumanlı’nın “genel sekreter” pozisyonunda tepe kadroya katılımının, örgütteki motivasyonu artırması beklenirken, tam tersine tabanda büyük hayal kırıklığına yol açtığı değerlendirildi. Pasif profil çizen Dumanlı’nın, örgüt içinde güçlü konuma sahip olmadığı düşüncesinin yaygınlaştı bildirildi.
ÖZCAN GERİ DURDU
FETÖ’nün Türkiye’deki sivil 1 numarası olarak işaret edilen Mustafa Özcan, örgütün para kasası olan Kaynak Holding’in beyniydi. Kritik roldeki Mustafa Özcan’ın İcra Heyeti’nde yer almayı reddettiği öğrenildi. Özcan’ın Abdullah Aymaz ve ekibinin etkili olduğu heyette ön planda olamayacağını düşünerek bu kararı aldığı bilgisine ulaşıldı.
YANDAŞ KADROLAŞMA RAHATSIZLIĞI
2025 yılı için yapılacak sözde “ülke mesulü” atamalarının da örgüt içinde ciddi ayrışmalara neden olduğu bildirildi. Atamaların sözde İcra Heyeti tarafından yapılacağı açıklansa da, bu kadrodaki kimi isimlerin, kendi pozisyonlarını garanti altına almak için kendilerine yakın kişileri kritik pozisyonlara yerleştirme gayretine girdiği belirlendi.
KARANLIK TÜNELİN SONU YOK.. YA TRUMP DA SIRT ÇEVİRİRSE?
FETÖ’nün mevcut durumu, örgütün geleceğinin “yok oluş” olduğuna işaret ediyor. Elebaşı Gülen’in ölümüyle birlikte örgüt içindeki ayrışmalar ve yönetim krizleri, tabanın örgüte olan bağlılığını bariz şekilde zayıflattığını yansıtıyor. Sözde İcra Heyeti’nin örgüt içindeki bu çatlakları nasıl onaracağı, gelecek dönemde nasıl bir strateji izleyeceği ve yeni ABD yönetiminin örgüte sırt çevirmesi durumunda nereye kaçacakları merak ve panik konusu.