Başsavcılığın yürüttüğü çalışmalar sonucu itirafçı olan ve savcılıktaki ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılan H.Ç, terör örgütünün gizlilik yöntemleri ve araçlarına ilişkin bilgiler verdi.

H.Ç’nin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için verdiği ifadede, mahrem yapılanmadaki örgüt üyelerine yapılan baskı ve tehditlerle ilgili detaylar dikkati çekti.

BENZER SORULARLA DENEME SINAVI OLDU

İtirafçı H.Ç, ikamet ettiği Ankara’da 2007’de ilköğretim 8’inci sınıfta örgütle tanıştığını belirterek, ders çalıştırma vaadiyle kandırıldığını söyledi.

O yıl örgüt evine yanındaki birkaç kişiyle ders çalışmaya gittiklerini, terör örgütü tarafından kendisine “Hamza” kod adı verildiğini belirten H.Ç, şunları anlattı:

“Askeri okul öncesi, bandrollü veya bandrolsüz çok deneme sınavı yapıldı örgüt evinde. Sınavlarda birebir aynı olmasa da çok benzer sorular çıktı. 2008 yılında Işıklar Askeri Lisesini kazandığımda beni yine önceki grubumda yer alan M.A. ile ‘badi’ yaptılar. Lise dönemimde sözde imamlar benden sorumlu oldu. 2014 yılında İstanbul Hava Harp Okuluna geçiş yaptıktan sonra daha üst düzey sözde imamlar benden sorumlu oldu. 2015’in sonlarına doğru sohbetlere gitmemeye başladım, bazı örgüt üyeleri Ankara’daki evimin yakınlarına gelip görüşmek istediler ancak ben gitmedim.”

EVLENİRKEN FETÖ’CÜLERE DANIŞMAK ZORUNDA BIRAKILDI

Askeri okullarda okurken örgüt üyeleri tarafından kendisine baskılar yapıldığını dile getiren H.Ç, “Kız arkadaş edinmeyin. Evleneceğiniz zaman bize danışmanız gerekiyor.” denildiğini aktardı.

Örgütten ayrılmak isteyenlere ya da “sohbet” adı altındaki örgüt toplantılarına katılmayanlara yönelik tehditlere de değinen H.Ç, okulun ilk yıllarında örgüt toplantılarını aksattığı için yarıyıl tatilinde Ankara’da gittiği bir toplantıda sözde imamlarından birinin “Neden sohbetlere düzenli gelmiyorsunuz?” dedikten sonra üstü kapalı olarak kendilerini okuldan attırabileceklerini ima ettiğini belirtti.

TELEFON NUMARALARINDAKİ GİZLİLİK 

H.Ç, askeri liseyi kazandıktan sonra cep telefonlarını ve hatlarını değiştirmeleri yönünde kendilerine talimat verildiğini anlattı.

Sözde imamlarla ankesörlü telefon ya da sabit hatlardan iletişim kurabileceklerinin, onların numaralarını ezberlemeleri gerektiğinin söylendiğini bildiren H.Ç, “Telefon numaralarını kaydetmemiz gerekirse son 4 hanesinde yer alan ikili blokların yerini değiştirerek (12 34 ise 34 12 şeklinde) yazmamız gerektiği talimatı verildi.” ifadesini kullandı.

H.Ç. eğitim gördüğü İstanbul’daki Hava Harp Okulunun, FETÖ’nün darbe girişiminden sonra kapatılması üzerine sınava girerek bir üniversiteye yerleştiğini, aynı zamanda özel sektörde çalıştığını beyanlarına ekledi.

280 KİŞİNİN İSMİNİ VERDİ

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 22 Kasım’da başlatılan operasyonda, aralarında muvazzaf askerlerin ve askeri okuldan ilişiği kesilen 16 öğrencinin bulunduğu 47 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Etkin pişmanlık kapsamında ifadeleri alınan ve 29 Kasım’da sevk edildikleri hakimlikçe adli kontrol şartıyla salıverilen 22 zanlı, FETÖ üyesi olduğu iddiasıyla 280 kişinin ismini paylaşmıştı.

Savcılık sorguları 3 Aralık’ta tamamlanan diğer şüphelilerden 9’u çıkarıldıkları hakimlikçe tutuklanmış, 15’i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Soruşturma doğrultusunda 47 şüpheliden 31’i itirafçı olmuştu, bir zanlının ise emniyetteki işlemleri sürüyor.

Editör: Haber Merkezi