Kütahya’da Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının dolandırdıkları yaşlı bir kadının yaklaşık 10 milyon lira değerindeki arazilerini örgüt üzerine aktardıkları ortaya çıktı.
FETÖ soruşturması kapsamında Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada, “Terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılanan madeni yağ fabrikası sahibi iş adamının mahkemeye verdiği itiraf dilekçesinde, yaşlı bir kadının dolandırılarak Dumlupınar Üniversitesi merkez kampüsü karşısındaki arsalarının örgüt tarafından ele geçirildiğini anlattı.
Örgüte ait kapatılan bazı eğitim kurumları ve yurtların bağlı olduğu şirketlerine devredilen yaklaşık 100 dönüm arazinin sahibinin ise 2006’da vefat eden Rukiye Yılmaz olduğu anlaşıldı.
Yaşlı kadının ölümüne yakın durumu anlatması üzerine çocuklarının, örgüte ait şirkete yapılan ve usulsüz olduğu iddia edilen arazi satışının iptali için dava açtıkları ve savcılığa şikayette bulundukları öğrenildi.
Başlattıkları hukuk mücadelesinde FETÖ’cüler yüzünden birçok zorlukla karşılaşan aile, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden yaklaşık 3 ay önce örgüte ait şirket üzerindeki arazilerin el değiştirmemesi için mahkemeye ihtiyati tedbir başvurusunda bulundu ancak yatırılması gereken paraları olmadığı için bunu yapamadı.
Yaşlı kadının kızı Fatma Öz, 2005’te şehir merkezine alışveriş için geldikleri bir dükkanda babasının geçirdiği rahatsızlık nedeniyle FETÖ’cülerin yardımcı olmak bahanesiyle kendilerine yaklaştıklarını söyledi.
Tapuda parmak bastırıp 100 dönüm araziyi almışlar
Her şeyin rahatsızlanan babasının FETÖ mensubu kişilerce hastaneye götürülmesiyle başladığını anlatan Öz, şöyle konuştu:
“O gün anne ve babamla ilgilenmişler ve araçlarıyla evlerine kadar onları getirmişler. Bir süre sonra bu şahıslar, bir minibüs dolusu öğrenciyi anne ve babamın evine getirerek dua okutmuşlar. Çocukların öğrenci olduğunu, yapılan bağışlarla bu öğrencilerin yetiştirildiğini söylemişler. Annemin adına yurt yaptıracaklarını ve onlara ölünceye kadar bakacaklarını söylemişler. Annem de bu durumdan etkilenmiş ve bir parça arazisini bağışlama sözü vermiş. Birkaç gün sonra yaşlı anneme sağlık raporu alarak tapuya satış için götürmüşler. Bu kişilerin tapuda da adamları varmış. Anneme parmak bastırıp 22 parçadan oluşan yaklaşık 100 dönüm olan ve Yoncalı Termal Turizm Merkezi alanındaki arazilerinin tamamını FETÖ’ye ait şirketin üzerine aktarmışlar. Bunların hiçbirinden ne benim ne de diğer kardeşlerimin haberi oldu. Arazilerimizin bugünkü değeri yaklaşık 10 milyon lira.”
“Geri vereceğiz’ diye oyaladılar sonra da satışa çıkardılar”
Öz, söz konusu kişilerin arazilerin devrinin ardından anne ve babasıyla iletişimlerini tamamen kopardığını, annesinin son dönemini ise kendisiyle birlikte geçirdiğini aktardı.
Annesinin ölümüne yakın bu yaşananları anlattığını dile getiren Öz, “Annem hastaydı ve ben ölümüne kadar ona kendi evimde baktım. Kendisine parmak bastırılarak tüm arazilerini ele geçirdiklerini anlattı. Arazilerimizin geri verilmesini istedik, ‘geri vereceğiz’ diye bir süre bizi oyaladılar. Annem bu sırada vefat etti. Onlar da arazileri iade etmediler. O dönemde arazi satışının usulsüz olması nedeniyle satışın iptali için dava açtık. Lakin hiçbir sonuç elde edemedik.” diye konuştu.
Öz, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden yaklaşık 3 ay önce örgüte ait şirkete geçen annesinin arazilerinin satışa çıkarıldığını öğrendiklerini ve satış yapılmaması için mahkemeden ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istediklerini belirterek, mahkemenin tedbir kararı karşılığında teminat olarak istediği 10 bin lira parayı yatıramadıkları için karar çıkaramadıklarını, arazilerinin bir bölümünün satıldığını anlattı.
Dava açtıkları örgüte ait şirketin avukatlarından birinin darbe girişiminin ardından yurt dışına kaçtığını, diğer avukatın FETÖ üyeliğinden hükümlü olduğunu vurgulayan Öz, “Arazileri ele geçiren örgütün emlak sorumlusu Süleyman Doğan, darbe girişiminin ardından ABD’ye kaçtı.” ifadesini kullandı.