Adana’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında 35’i tutuklu ve 14’ü firari 103 iş adamı hakkında 25’er yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianamede, terör örgütünün kentteki mali yapılanmasına ilişkin bilgilere ve ifadelere yer verildi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, FETÖ/PDY’nin Adana il yapılanması içerisinde örgüte finansal destek sağladığı değerlendirilmesi üzerine kayyum atanan Burç Özel Eğitim İşletmeleri hakkında kayyum tarafından düzenlenen raporda, örgütün dershanelerinin kapatılması,17-25 Aralık sürecinden sonra mal varlıklarını nasıl çok düşük fiyatlardan elden çıkartmaya çalıştığı ve örgüt mensuplarının yakınlarının üzerine geçirerek kaçırmaya çalıştıkları ayrıntılarıyla anlatıldı.
İddianamede, Pozantı ilçesinde bulunan 17 milyon lira değerindeki 6 katlı misafirhane, yurt ve Çukurova ilçesinde bulunan 4 katlı öğrenci yurdunun 28 Aralık 2015’te 2 milyon 950 bin liraya yine örgütün kurumu olan ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Çukurova Eğitim ve Kültür Vakfına satıldığı belirtildi.
Çukurova ilçesinde bulunan bir öğrenci yurdunun ise 3 milyon 500 bin lira değerinde olmasına rağmen 1 milyon 425 bin liraya satışının yapıldığı belirtilen iddianamede, kayyum atanan bir okulun ise 9 milyon 150 bin lira karşılığında sanıklardan Ali K’nin nikahsız birlikte yaşadığı Meral G’ye devredildiği anlatıldı.
“Fazla tavaf yapalım”
Tanıklar arasında bulunan M.T. ise ifadesinde, 2011’de örgüte bağlı yurt ve okulların ihtiyaçları kapsamında boya verdiğini ve maddi olarak da burs adı altında yardımlarda bulunduğunu söyledi.
Aynı yılın mayıs ayında 150 kişilik bir kafileyle umreye gittiklerini anlatan M.T, şöyle devam etti:
“O zaman bir umre ziyareti yaklaşık bin lira ise bizlerden kişi başı 2 bin lira para alarak bizleri umreye götürdüler. Umredeyken tavaf yaptığımız sırada Mustafa B. ‘Bu yaptığımız tavaflardan hariç fazla tavaf yapalım. Bu yaptığımız umre ve tavafları tanıdığın iş adamlarına ithaf edip her bir tavaf için 10 öğrenciye burs yardımı alalım.’ dedi. Ben de kendisine kimseyi arayamayacağımı, yapılan tavafın para karşılığında hediye olmayacağını, umre ve tavaf sırasında kendisine kaç öğrenci için burs istenildiğini sordum. O da bana ‘300 öğrenciye burs ihtiyacı olduğunu’ söyledi. Ben de kendisine ‘Bu 300 öğrenci bursunu ben karşılayacağım’ dedim ve umre dönüşü Mustafa B’ye müşteri çek ve senedi olarak 300 öğrenci bursunu ödedim ancak fiyat olarak ne kadar ödediğimi hatırlamıyorum hatta bu vermiş olduğum çek veya senedin bir tanesi vadesinde ödenmediği için çek veya senet borçlusunu icraya vererek şahısın aracını bağlattıklarını duydum.”
M.T, KHK ile kapatılan Kimse Yok mu Derneğinin Adana sorumlusu Adem S’ye de 300 ramazan kolisi, 300 koyun ve 450 kişilik de iftar yemeği için maddi olarak nakdi yardım verdiğini belirterek, ramazan ayı ve Kurban Bayramı’ndan sonra da yine ara ara kendilerine hem mal olarak hem de nakdi yardımlarda bulunduğunu, Adana ve Batman’da bulunan okul ve yurtların ihtiyaçları olan klima, halı yıkama makinesi ve boya ihtiyaçlarını karşıladığını söyledi.
“Devlet de biziz belediye de biziz”
Hakkında yakalama kararı olan örgütün “Adana imamı” Ömer Ekinci’nin isteği üzerine Senegal ziyaretinde gördükleri bir yurt gibi Adana’da bir yurt yaptırma sözü verdiğini belirten M.T, şöyle konuştu:
“Kendilerine ait bir arsanın olduğunu söyleyip projeyi bana gösterdiler. Bana da devlet veya kamu kurum, kuruluşları ile ilgili herhangi bir sıkıntım olup olmadığını, var ise her türlü yardıma hazır olduklarını, devletin her kademesinde güçlü olduklarını ve problemleri çözebileceklerini söylemeleri üzerine ben de vergi dairesinden iade alacağım olduğunu ve alamadığımı söyleyince bana Halil K’nin bu işlerin sorumlusu olduğunu onun yanına gidip görüşmemi söylediler.”
Belirtilen kişinin yanına giderek durumu anlattığını aktaran M.T, daha sonra işinin sorunsuz şekilde çözüldüğünü söyledi.
Bunun üzerine yurt yapımı için harekete geçtiğini bildiren M.T, gösterilen arsaya hemen inşaatın başlatılması talimatını verdiğini ancak gösterilen arsanın yeşil alan olduğundan buraya hiçbir şekilde inşaat yapılamayacağını ve ruhsat verilemeyeceğini öğrendiklerini kaydetti.
M.T. konuyu ilettiği Mustafa B’nin bir süre sonra Ömer Ekinci ve Coşkun S. ile iş yerine geldiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Belediyenin inşaat için izin vermediğini çünkü bu arsanın bulunduğu yerin yeşil alan olduğunu söylemem üzerine Mustafa B. bana hitaben ‘Sen boş ver izni devlet de biziz belediye de biziz. Sen inşaata başla kimse burayı yıkamaz, bize kimse karışamaz’ diyerek sorumluluğun kendilerine ait olduğunu söylediler. Ben de bunun üzerine ‘O zaman siz bu işi çözün gerekli izni alın, ben ondan sonra bu inşaata başlayayım’ demem üzerine Mustafa B, ‘O zaman sen yaptırmıyorsan yurda harcayacağın parayı bize ver biz yaptırırız’ dedi. Ben de kendilerine gerekli izinler alınmadan yapmayacağımı söyleyince bana ‘Senin yurt yaptırmaya niyetin yok, bizi oyalıyorsun, sen bu yurdun parasını bize vermelisin vermezsen sen bilirsin.’ diyerek gittiler.”
“Satıştan dolayı ben herhangi bir para almadım”
A.D. ise 575 bin lira kredi çekerek aldığı dükkan için aylık 5 bin lira karşılığında 60 ay vadeli kredi çekip, 25 ay ödeme yaptığını ifade ederek, şunları anlattı:
“Daha sonra taksitleri ödemede zorluk çekmeye başladım. Sohbet toplantıları sırasında yaşadığım sıkıntıyı Mehmet A’ya anlattım.O da il sorumlusuna iletti. İl sorumlusu da bana istemem halinde kalan taksitleri kendilerinin ödemesi şartıyla aynı zamanda hizmete de yardımın olacak şeklinde söyleyerek bu iş yerini alabileceklerini söylediler. Beni ikna ettiler ve burayı kendilerine vermeye razı oldum. Bir gün daha önce hiç görmediğim ancak yurtta öğrenci olabileceğini düşündüğüm bir şahıs geldi. Beraber tapuya gittik ve satış işlemi yapıldı. Bu satıştan dolayı ben herhangi bir para almadım. 2012 yılında burayı duyduğum kadarı ile 250 bin lira karşılığında sattıklarını öğrendim.”
A.D, örgütün parası olan ve yardım eden kişilere farklı davrandığını da belirterek, “Hatta bazı kişilerin alkol aldıklarını bile biliyordum ama sırf para yardımı yaptıkları için bu şahıslar bile daha önde tutulurdu. İçerisinde kaldığım dönem boyunca bu yapının sadece insanların dini duygularının istismar edilerek para topladıklarını anladım. Bununla ilgili Yüreğir ilçesinden sorumlu Mehmet A. ile sohbet ederken kendisi bana Adana ilinde toplanan himmet paralarının yüzde 15’inin ABD’ye gönderildiğini bizzat söyledi.” ifadesini kullandı.
Tanıklardan B.P. de örgüte himmet ödediği gibi kendisine bir öğrenci evinin de zimmetlendiğini söyledi.
Evin masrafı için 4 bin lira verdiğini, o zaman bir öğrenci için yıllık bin 700 lira burs parası verildiğini belirten B.P, Mehmet A’nın kendisine 12 öğrenci bursu yazdığını söyledi.
Kendisinin de “Bu parayı bulamazsam ben ne yaparım” diye sorduğunu aktaran B.P, Mehmet A’nın ise bursları ödemeyen bazı kişilerin arabasını sattığını veya altınlarını bozdurduğunu anlattığını kaydetti.
Örgüte toplam 50 bin lira civarında himmet, burs ve diğer ödemeler altında para verdiğini, Kurban bayramlarında ise 15-20 adet kurban parası ödediğini bildiren B.P, toplantılarda kendilerine polis, adliye memuru olmak isteyen yakınlarının bulunup bulunmadığını sorduklarını bildirdi.
“Sabret diyerek telkinde bulundular”
Tanıklardan A.A, katıldığı “sohbet toplantısı”nda Ömer Ekinci’nin sağ kolu olduğu belirtilen 30-35 yaşlarında birinin toplantıyı yönettiğini, elinde tuttuğu bir kağıdı kendilerine göstererek, “Bu, Fetullah Gülen hoca efendiden gelmiştir” dediğini ifade etti.
A.A, bu notta “Hükümetin gideceğinin, ekonominin bozulacağının ancak endişeye mahal vermemeleri, sabırlı olmaları ve ‘cemaat’ içinde daha sıkı olmaları gerektiği” mesajının verildiğini belirtti.
Kendisinin de bu şahsa, “Cemaatin siyasetle alakasının olmayacağını, devletle ne işlerinin olduğunu, kendisi için cemaatin bittiğini” söylediğini ifade eden A.A, “Bana ‘hoca efendi ileriyi gören bir insandır. En iyisini bilir. Sabret diyerek telkinde bulundular.” dedi.
Hakkında takipsizlik kararı verilen D.K. ise ifadesinde, bir kişinin toplanan himmet paralarını kendine ait şirketten okula yardım yapılıyormuş gibi gösterdiğini öne sürdü.