Cumhuriyet Halk Partisi ( CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden aldığı yenilginin ardından, CHP’de değişim çağrıları yükselmeye devam ediyor. CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerini, CHP’de değişim çağrıları yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun desteklediği Özgür Çelik’in kazanmasının ardından, Kılıçdaroğlu’nun, “Delege sisteminden hepiniz şikayet ediyorsunuz, delege sistemini kaldıracağız. Çünkü delege sistemi, ciddi çatışmalara, çekişmelere yol açıyor.” şeklinde yaptığı açıklama, değişimcilerin önünü kesme hamlesi olarak konuşulmaya başlandı.

Altaylı: Kılıçdaroğlu sinsişmiş!

Gazeteci Fatih Altaylı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, iyi bir siyasetçi, iyi bir konuşmacı ve iyi bir demogog olduğunu asla düşünmediğini belirterek, “Ama Kemal Kılıçdaroğlu'nun, her zaman kibar bir insan olduğunu düşündüm. Gerçekten kibar, iyi niyetli bir insan olduğunu düşündüm. Her geçen gün görüyorum ki kibar da değilmiş, iyi niyetli de değilmiş, bir sinsilik varmış meğerse. Meğerse değil sinsinmiş. Bu iyi oldu fena değil sinsi idare eder. İstanbul İl Başkanı seçildi. Senin partinin delegelerinin seçtiği bir il başkanı. Tebrik etmedi biliyorsunuz değil mi? Twitter'dan bir şey yaz, ara, ne adamı aramış ne konuşmuş. Adamcağız yine ‘’Arar marar, yoğunluk moğunluk, falan filan’ diyor ama tebrik etmemiş.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun, delege sayısında umduğu avantajı yakalayamadığını söyleyen Altaylı, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Kendisinin zannettiği delegelerin de dengeleri değiştirip kendisini satabileceklerini hissedince, şimdi başka bir telden çalmaya başladı. ‘Ben delege sistemini değiştirebilirim,  Delegelerden vazgeçelim. Bütün üyelerin oy kullanabileceği bir sisteme geçelim’ demeye başladı. Keşke böyle bir şey olsa.”

“Fili zıplatırsın CHP’ye üye olamazsın!”

CHP’nin, üyeliklere kapalı bir parti olduğunun altını çizen Altaylı, “Bunu nereden söylüyorum pek çok genç, CHP'ye üye olmaya gidiyor. Yapmıyorlar, ciddi söylüyorum. AK Parti, semt pazarlarının önüne minibüs kuruyor. Milleti üye kaydediyor. Ondan bundan fark etmiyor, üye kaydediyor. CHP'de ise şuradan çıkalım, buraya en yakın Beyoğlu İlçe Başkanlığı’na gel gidelim ‘Üye olacağız’ diyelim. Deveye hendek atlatırsın, CHP'ye üye olamazsın. Fili zıplatırsın, CHP'ye üye olamazsın. Buna rağmen yine delegeden ise üye sistemi daha iyidir. Sıkıyorsa yapsın böyle bir şey? Keşke yapsa." diye konuştu.

“Kılıçdaroğlu delegeleri tehdit ediyor olabilir!”

Kılıçdaroğlu’nun delege çıkışının delegeleri tehdit etmek için yapılan bir hamle olabileceğini aktaran Altaylı, “Kemal Bey, kendisine olan toplumdaki saygıyı,  bu seçim döneminde kaybetmiş olmasına rağmen gerçekten bir saygı kazanmıştı. Altılı Masa kurdu, Demokrat Dede oldu, Piro Miro falan filan bir şeyler dediler. Ne demekse ben bilmiyorum ama. Herkes, ‘Adam bu yaşında bu kadar gayret ediyor’ dedi. Gerçekten herkes bir saygı duydu. Yürüdü mürüdü falan filan. Bu saygıyı seçimden sonraki bir ay içinde paldır küldür yok etti. Sıfırladı negatife düştü.” dedi.

“Kılıçdaroğlu kullanılabilecek aparat olarak görülüyor!”

Kılıçdaroğlu’na şu anda kimsenin saygı duymadığını belirten Altaylı, sözlerini şu şekilde devam ettirdi,  “Destekleyenlerin bile saygı duymadığı, destekçileri var mı var ama saygı duydukları için değil çıkarlarından ötürü. Kılıçdaroğlu'nu kullanabilecekleri bir aparat gördükleri,  bir düzen kurdukları ve bu düzenin sürmesini istedikleri için destek veriyorlar. Yoksa destekçilerinin de ona en ufak bir saygısı yok. Dışarıda var mıdır vardır. Sosyal medyada falan bana da yazıyorlar, sövüyorlar bir takım düşük zekalı, pek kafaları bu işlere çalışmayan ve yahut da başka bir takım nedenlerle söylemek istemediğim ayıp olacak nedenlerle destekleyen bir kitle var mı var. Ne kadar çok az. Çoğunluk seçim döneminde, son altı ayda gösterdiği çabaya yaptığı konuşmalara, iyi niyetine falan bakarak bir sempati beslemeye başladı. Bugün bakınca ‘Yaptığı her şey sahteymiş’ diyorlar. Bugün artık herkes ‘Bu adam AK Parti’ye çalışıyor’ noktasına çok ciddi gelmiş vaziyette. Eğer CHP delegelerinde biraz akıl, biraz izan var ise kurdukları düzenin çıkarlarının küçük çıkarlarının korunması için bile Kemal Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmaları lâzım. Yoksa yemin ediyorum ne ellerinde büyük il kalır, ne doğru düzgün ilçe kalır ne bir şey kalır paramparça olurlar. Zannetmesinler ki ufak olsun benim olsun üç belediyenin avantasıyla yaşarızla. Yaşayamazlar kardeşim.”

Kongre sonrası CHP aleyhine konuşanlar partiden gönderilecek!

Altaylı, Kılıçdaroğlu’nun  kongreden sonra aleyhte konuşanları partiden ayıracaklarına dair yaptığı açıklamanın geçerlilik payı olabileceğini belirterek sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Niye geçerlilik payı? Çünkü kongre olmuş. Yaptın yaptın, yapamadın bırak gitsin. Ondan sonra çıkıp konuşmanın hakikaten konuşmanın anlamı yok. Ondan sonra en azından belli bir süre herkesin susması lazım. Ya partiden ayrılırsın, bırakırsın ‘Bu partiyle işim olmaz’dersin eyvallah. Ve yahut da mücadeleyi sonra tekrar başlatırsın.”

Editör: Haber Merkezi