Çanakkale Zaferi'nin 109. yılı kutlanıyor. Bir yandan Anadolu insanının "geçilmez" dedirttiği Çanakkale cephesinde şehit ve gazi olanlar yad edilirken, bir yandan da dünya tarihinin akışına yön veren, bir milletin varoluş mücadelesinin mihenk taşlarından biri olan zafer, çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümü dolayısıyla Sirkeci Tren Garı'nda düzenlenen "Allahaısmarladık Çanakkale Zaferi Sergisi"nin açılışında yaptığı konuşmada, asker sevkiyatının yapıldığı Sirkeci Garı'ndan Çanakkale Destanı'nı yeni nesillere hatırlatmak istediklerini söyledi.
"Çanakkale Zaferi'yle dünya tarihi etkilenmiştir"
Bu zaferin toplumsal, siyasal ve kültürel hafızanın vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu kaydeden Altun, Çanakkale Zaferi'yle birlikte sadece ülkemizin tarihi değil, sadece bu coğrafya değil, dünya tarihi etkilenmiştir. Zira Çanakkale'de eğer biz zafer kazanmamış olsaydık dönemin emperyalist güçleri hızlı bir şekilde Birinci Dünya Savaşı'nı kendi lehlerinde sonuçlandıracaklar ve emperyalist bölüşümü hızlandıracaklardı. Çanakkale Zaferi, Çanakkale Zaferi'ndeki kahramanlar buna engel oldular diye konuştu.
Altun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale'de savaşan bütün kahramanlara, şehitlere ve gazilere rahmet dileyerek, onların kahramanlıkları sayesinde bugün bu ülkede yaşadıklarını bildirdi.
"Çanakkale Zaferi'ni anlamadan, bugün verdiğimiz mücadeleyi anlaymayız"
Çanakkale Zaferi'nin bir yandan Milli Mücadele'deki ruhun, diğer yandan Cumhuriyet'in kurucu ruhunun öncüsü olduğuna dikkati çeken Altun, şöyle devam etti:
Çanakkale Zaferi'ni anlamadan ne Milli Mücadele'yi ne de Cumhuriyetimizin kurucu iradesini anlayamayız ve esas itibariyle o günden bugüne verdiğimiz egemenlik ve bağımsızlık mücadelesini de anlayamayız. Biz bu çerçevede istedik ki bu önemli tarihsel olayın, bizim tarihimizin kurucu hadiselerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin anlaşılmasına katkıda bulunalım. O dönemde yaşananların, o dönemdeki gerçek insan hikayelerinin neler olduğunu yeni nesillere gösterelim. Çünkü gerçekten burada bu sergiyi gezdiğinizde göreceksiniz ki çok ciddi anlamda bir mücadele verilmiş, büyük kahramanlıklar sergilenmiş ve büyük kahramanlıklar sürecinde gerçekten çok zorlu bir zafer elde edilmiş.
"1200 farklı parça burada sergileniyor"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, sergide Çanakkale Zaferi'nin tarihi önemi, savaşın ayrıntıları ve insani boyutunu görmenin mümkün olduğunu belirterek,
Sergimizde Çanakkale Savaşı'na dair çok ciddi bir obje arşiviyle karşılaşacaksınız. Bir taraftan burada medikal malzemeler, bir taraftan silahlar, bombalar, çeşitli mühimmatlar göreceksiniz. Yine 1200 farklı parça burada sergileniyor. Aynı şekilde gün yüzüne çıkmamış günlükler, mektuplar, yine burada sergileniyor ifadelerini kullandı.
"Çanakkale Zaferi'ni anlamak, boynumuzun borcu"
"Çanakkale Zaferi, milletimizin bağımsızlık iradesinin somut bir tezahürüdür ve tarih boyunca bu iradenin ne kadar güçlü bir şekilde tecelli ettiğini ortaya koymaktadır." diyen Altun, bu hadiseyi anlamanın boyunlarının borcu olduğunu dile getirdi.
Altun, geçmişin sadece uzakta tek başına varlık bulan hadiseler yığını olmadığını vurgulayarak, Aynı zamanda bugünü kuran önemli hadiselerin olduğu bir coğrafyadır ve bu yönüyle baktığımızda biz bu tarihsel coğrafyayı bugüne taşımak ve bugünden geleceğe güçlü bir şekilde var olmak için oradaki hafızayı işlemek zorundayız ve biz buna gayret sarf ediyoruz değerlendirmesini yaptı.
Yazar Samipaşazade Sezai'nin "Çanakkale Zaferi bir taraftan hali kurtardı. Bir taraftan maziye azametini ve hamasetini iade etti. Bir taraftan da vatanı, vatanımızı ebedi vatan kıldı" şeklindeki sözlerini aktaran Altun, "Bu yönüyle de Samipaşazade Sezai, Çanakkale Savaşı'nı çok güçlü bir şekilde vurgular ve üç mucizeler muharebesi olarak ifadelendirir." bilgisini paylaştı.
"Türkiye Yüzyılı mücadelesi budur ve Çanakkale Zaferi'ndeki ruhun devamı niteliğindedir"
Daha önceki çalışmalar ve bugün açılışını yaptıkları sergiyle birlikte Çanakkale Zaferi'nin sadece Türkiye'de değil bütün dünyada çok iyi anlaşılmasını istediklerinin altını çizen Altun, şunları söyledi:
Çanakkale Zaferi'ne baktığımızda, bugün bu sergiyi gezdiğimizde şunu çok açık ve net bir şekilde görüyoruz ki bu coğrafyada olmak gerçekten çok güçlü bir şekilde varlık göstermeyi mecbur kılıyor. Türkiye'nin Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yürüttüğü mücadele de bu anlamda güçlü bir şekilde burada varlık gösterme mücadelesidir. Zira egemenliğimizin, bağımsızlığımızın teminatı güçlü bir şekilde bu coğrafyada varlık göstermekten geçmektedir. Tam bağımsız güçlü Türkiye mücadelesi, 'Türkiye Yüzyılı' mücadelesi budur ve Çanakkale Zaferi'ndeki ruhun devamı niteliğindedir.
Altun, tam bağımsız güçlü Türkiye mücadelelerini güçlü bir şekilde sürdüreceklerine işaret ederek,
Bu yönüyle bizim burada savunma sanayii başta olmak üzere yaptığımız bütün yatırımlar da burada güçlü bir şekilde varlık göstermemizin esas itibariyle bir aracıdır. Zira bu sergiyi gezdiğimizde şunu çok açık ve net bir şekilde görüyoruz ki gerçekten kendi güçlü savunma sanayii olan bir ülke gerçekten egemenlik anlamında çok güçlü bir yerde durabilir. Bu yönüyle de biz bu coğrafyanın kurucu aktörü olarak bu coğrafyada varlık göstermeye devam edeceğiz diye konuştu.
Açılışa, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz de katıldı.
18 Nisan'a kadar gezilebilecek serginin içeriği
Çanakkale Zaferi'nin insan hikayelerine, cephe gerisindeki bekleyişe, siperlerde yaşanan olağanüstü zorluklara odaklanan sergide, savaşın sessiz tanıkları olarak nitelendirilen döneme ait savaş aletleri, mayınlar, büyük top kurşunları ve çeşitli mühimmatlar, günlük yaşama dair materyaller, askerlerin kişisel eşyaları, yemek kapları, üniformalar, ayakkabılar, savaş dönemine ait yiyecek paketleri, savaşa katılan askerlere verilen madalyalar, nişanlar ve ödüller sergileniyor.
Tüm bunların yanı sıra Seyit Onbaşı'nın tek başına taşıdığı 220 kilogramlık topun aynı dönemden kalma bir ikizi sergilenirken "Bir ulusun mirasını taşımaya hazır mısın?" mottosuyla ziyaretçilere bunu yerinden kaldırabilme deneyiminin yaşatılması hedefleniyor.
Sergide, cepheye dair resmi belgeler, haritalar, planlar, Nusret Mayın Gemisi'nin dürbünü, siper periskopları, cephedeki askerlerin aileleriyle yazışmaları, asker günlükleri, tıbbi malzemeler, cephede kullanılan ilk yardım çantaları, yaralı askerlerin tedavisinde kullanılan cerrahi aletler gibi birçok eşya ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor.
Teğmen İbrahim Naci'nin orijinal el yazması günlüğü ve içerisindeki çeşitli anekdotlar da savaş kahramanlarının anılarını gün yüzüne çıkarıyor.
Savaşın her anlamda zorluklarını yansıtan, kişisel anlatımlar ve deneyimlerle ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkarmayı amaçlayan sergi, 18 Nisan'a kadar Sirkeci Tren Garı’nda ziyaretçilere açık olacak.