İngiltere Adalet Bakanı Shabana Mahmood ile Estonyalı mevkidaşı Pakosta’nın bu hafta Litvanya’nın Vilnius kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi toplantısında bu konuyu görüşmesi bekleniyor.

Belarus protestosu Londra’daki aşırı sağ yürüyüş olarak gösterilmiş olabilir mi? Belarus protestosu Londra’daki aşırı sağ yürüyüş olarak gösterilmiş olabilir mi?

Mahkumların Estonya'ya gönderilmesi planının hayata geçebilmesi için önce Estonya hükümetinin bu konuyu parlamentoda tartışıp onaylaması gerekiyor.

İngiltere'deki hükümet kaynakları, önceki hükümetten devralınan cezaevlerindeki sıkıntılı durum nedeniyle bu seçeneğin ciddi olarak değerlendirildiğini doğruladı.

Geçtiğimiz ay, İngiltere ve Galler'deki erkek cezaevlerinde neredeyse hiç boş yer kalmadı; sadece 83 boş hücre kaldığı bildirildi.

Toplam Birleşik Krallık cezaevi nüfusunun, Mart 2027'ye kadar 89 binden 93 bin 100 ila 106 bin 300 aralığına yükselmesi bekleniyor.

Mahkumların Estonya’ya gönderilmesi teklifi, ilk olarak geçen yıl Muhafazakar Parti konferansında dönemin Adalet Bakanı Alex Chalk tarafından dile getirilmişti.

Ancak o dönemde, maliyetin yüksek olacağı endişesiyle reddedilmişti. Muhafazakarların kötü yönetiminin bir sembolü olarak eleştirilen bu fikir, şu anda İşçi Partisi yetkilileri tarafından yeniden gözden geçiriliyor.

Daha önce Norveç ve Belçika, Hollanda'dan cezaevi alanı kiralamıştı.

Hollanda'da bir mahkumun yıllık maliyeti yaklaşık 100 bin sterline ulaşırken, Estonya’da bu rakamın 10 bin ile 20 bin sterlin arasında olduğu düşünülüyor.

İngiltere ve Galler'de bir mahkumu barındırmanın maliyeti ise yaklaşık 50 bin sterlin.

Yetkililer, müzakerelerin muhtemelen maliyetlerin artmasına yol açacağını, çünkü ülkelerin prim uygulayacağını ve ayrıca uçuşlar ile İngiliz cezaevi personelinin yurtdışına gönderilmesinin de maliyet yaratacağını öngörüyor.

Mahkumların ailelerinin ziyaret masraflarının vergi mükelleflerince karşılanıp karşılanmayacağı ise hala belirsiz.

Editör: Nusret Odabaş