Rum askeri, polisi ve EOKA terör örgütü 14 Ağustos 1974'te Muratağa-Sandallar ve Atlılar köylerinde 126 Kıbrıslı Türk öldürülerek toplu mezarlara koydu.
Katliamı gerçekleştirenlerin kimler olduğunun bilinmesine rağmen, Rum yönetimi bu konuda hiçbir adım atmadı,
Eski Rum Bakan Erato Kozaku Markulli, katliama uğrayan Kıbrıs Türkü çocukların fotoğrafını paylaştı. Rum Yönetimi'ni bu olaya kayıtsız kalmakla suçladı.
"BU FOTOĞRAF YAŞANAN TRAJEDİYİ BİR KEZ DAHA ORTAYA KOYUYOR"
Muratağa katliamında öldürülen ilkokul çocuklarının çektirdikleri son fotoğrafı paylaşan Markulli, tarihi bir itirafta bulundu.
Kıbrıs Türklerinin EOKA tarafından öldürüldüğünü belirtti. "Bu fotoğraf yaşanan trajediyi bir kez daha ortaya koyuyor" ifadelerini kullandı.
Eski Rum Bakan paylaşımda "Bu iğrenç suçlardan dolayı kimse cezalandırılmadı" sözleri ile yetkililere tepkisini gösterdi. Markulli'nin paylaşımının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde görev yapmış bir yetkili tarafından Muratağa'da sivillere yönelik katliamı kabul etme anlamında ilk olma özelliği taşıdığı bildirildi.
MURATAĞA, SANDALLAR VE ATLILAR KATLİAMI
14 Ağustos 1974 tarihinde EOKA-B tarafından Kıbrıs'ın Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerinde Kıbrıs Türklerine karşı gerçekleştirilen katliamda en genci 16 günlük, en yaşlısı ise 95 yaşında olmak üzere silahsız 126 Türk şehit edildi.
''KANLI NOEL'' KATLİAMI!
Kıbrıs'ta 21 Aralık 1963'te terör örgütü EOKA militanlarının Kıbrıs Türklerine yönelik başlattığı ve tarihe "Kanlı Noel" olarak yazılan katliamında 364 kişi şehit düştü, 103 Türk köyü boşaltıldı.
Rum terör örgütü EOKA'cı militanlar ilk büyük katliamını, Lefkoşa'da bulunan Ayvasıl köyündeki Kıbrıs Türklerine karşı 23 Aralık 1963'te gerçekleştirdi. Bu köyde esir alınan 21 Kıbrıs Türkü, elleri bağlandıktan sonra katledildi ve toplu mezara gömüldü.
Rum çeteleri, 24 Aralık 1963'te Lefkoşa'nın Kumsal bölgesindeki saldırılarına devam ederken, Kıbrıs'taki Türk Alayı'nda doktor olarak görev yapan Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi ile 3 çocuğunu da vahşice katletti.
Binbaşı İlhan'ın evinin banyo küvetinde eşi Mürüvet İlhan ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan, ölü olarak bulundu. Bu olay tarihe "Kumsal Katliamı" ya da "Banyo Katliamı" olarak geçerken, baskının yapıldığı ev daha sonra Barbarlık Müzesi adıyla ziyarete açıldı.
