Nihat Nasır - Diriliş Postası 

BDB, kişinin var olmayan veya çok küçük bir beden kusurunu büyük bir sorun olarak algılaması ve bu konuda yoğun endişe duyması olarak tanımlanıyor. Genellikle ergenlik döneminde başlayan beden algısı sorunları, bazen daha küçük yaşlarda da görülebiliyor.

Beden algısı bozukluğunun günlük yaşama etkileri

Beden algısı bozukluğu, kişinin günlük yaşamında ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, bu durumun yaşam kalitesini düşürdüğünü ve intihar düşüncelerine yol açabileceğini belirtiyor. Utangaç, mükemmeliyetçi ve sıkıntıya eğilimli bireylerin BDB yaşama riskinin daha yüksek olduğunu ifade eden Tezel, çocukluk döneminde alay edilen, fiziksel şiddete maruz kalan, sosyal destekten yoksun bireylerde bu bozukluğun daha fazla görüldüğünü belirtti.

Çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığına dikkat Çocuklarda el, ayak ve ağız hastalığına dikkat

Erkeklerin dile getirme konusunda çekinceleri

BDB’nin sinsice başladığını ve zaman zaman iyileşip kötüleşebileceğini belirten Tezel, bu durumda bireylerin birden fazla vücut bölgesi hakkında kaygı duyabileceğini ve bu kaygıların odaklandığı bölgelerin zamanla değişebileceğini söyledi. Bireyler, olumsuz beden algıları nedeniyle aşırı diyetler, sağlıksız yeme alışkanlıkları ve yoğun egzersiz gibi yöntemlere başvurabiliyorlar. Bu olumsuz algı ve davranışlar; yeme bozuklukları, düşük benlik saygısı, depresyon ve intihar düşüncelerine yol açabiliyor. Erkekler ve gençler, aşağılanma ve utanç duyguları nedeniyle rahatsızlıklarını dile getirmekten çekiniyorlar. BDB’nin görülme yaşı 6’ya kadar inebilse de en sık 16-18 yaş aralığında rastlanıyor.

BDB tedavisinde psikolojik destek gerekliliği

Batı toplumunda yüz, cilt ve saç en sık kaygı uyandıran bölgelerken, Türk toplumunda kalça ve bel-karın bölgeleriyle ilgili endişeler daha fazla. BDB hastalarının genellikle hayali veya küçük kusurlar üzerine takıntılı düşüncelere kapıldıklarını ve bu kusurları düzeltmek için plastik cerrahlara başvurduklarını ifade eden Tezel, bu durumun sürekli kusuru düzeltmeye çalışma gibi zorlayıcı davranışlara, sosyal çekilmelere ve kendine zarar verme düşüncelerine yol açabileceğini belirtti. Tezel, bu takıntılı düşüncelerin yoğunlaştığını hisseden kişilerin uzman psikiyatrist ve psikologlardan yardım alması gerektiğini vurguladı.

Sosyal hayat üzerindeki olumsuz etkiler

Beden algısı bozukluğu olan kişiler, genellikle kendilerine güvenmediklerini, kusur olarak gördükleri noktaları gizlemeye çalıştıklarını ve sosyal ortamlardan kaçındıklarını belirten Tezel, bu bozukluğun kişinin sosyal ve mesleki işlevselliğini olumsuz etkilediğini söyledi. Hastaların sürekli olarak kusurlarını kontrol ettiklerini, çevrelerinden onay beklediklerini ve kendilerini başkalarıyla kıyasladıklarını belirtti.

Sağlıklı bir yaşamın tedaviye katkısı

Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uykunun, psikoterapi ve sosyal maruziyetin BDB ile başa çıkmada yardımcı olabileceğini belirten Tezel, BDB’nin önlenmesinin bilinen kesin bir yolu olmadığını ancak erken ergenlik döneminde başlayan belirtilerin erken tanınması ve tedavisine başlanmasının faydalı olduğunu belirtti. Bilişsel davranışçı terapi, aile terapisi veya grup terapisi gibi psikoterapi yöntemlerinin obsesif düşünceler ve kompulsif davranışların ortadan kalkmasına yardımcı olabileceğini ifade etti.

Aile ve yakın çevreye tavsiyeler

Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, BDB’ye sahip kişilerin aile ve yakın çevresine şu tavsiyelerde bulundu:

1. İletişime açık olmalı ve yakınlarını yargılamamalılar.

2. BDB ve semptomları hakkında bilgi edinmeliler.

3. Hastalara görünüşleri hakkında onay vermekten kaçınmalılar.

4. Eleştirel olmak yerine destekleyici olmalılar.

5. Sosyal etkinliklere katılmalarını teşvik etmeli, ancak zorlamamalılar.

6. Aile ve arkadaşlar, tedavi sürecinin bir parçası olabilirler ancak profesyonel yardım gerektiğinde kişiyi uzman desteği alması için cesaretlendirmeliler.

Editör: Nihat Nasır