Erdoğan, gerilim çıkmasın diye ne gerekiyorsa yaptı; ama Rusya’nın gerilim çıkarmasını engelleyemedi.
Erdoğan, çıkan gerilimin tırmanmaması için elinden geleni yaptı; ama Putin ve diğer Rus yetkilileri, gerilimi alabildiğine tırmandırdılar.
Türk jetlerinin düşürdüğü Rus uçağı hakkında konuşurken, Rusya ile iyi münasebetleri koruma arzusunda olduğunu daima vurgulayan Erdoğan’ın bu vurguya ‘bugün olsa gene düşürürüz’ vurgusunu eklemesi ve Rusya’nın ‘özür dileyin’ çağrısına ‘asıl siz özür dileyin’ karşılığını vermesi, gerilim çıkarmak veya gerilimi tırmandırmak değil, Rusya’nın çıkardığı ve tırmandırdığı gerilimin gereğini yapmaktır.
***
Rus tarafı, Türkiye’nin ciddi bir bedel ödeyeceğinden, askeri ve ekonomik ilişkilerin bozulacağından, Türk Akımı Projesi’nin inkıtaya uğrayacağından vs. vs. vs. dem vuruyor, ama dünya basını daha ziyade ve neredeyse sadece Erdoğan’ın onurlu duruşuna dikkat çekiyor.
Gezi olaylarından beri iç politika ile fazlasıyla meşgul olmak zorunda kalan ve dünya basınında da iç politik mevzularla anılan (tek istisna, Suriyeli mülteci meselesi) Erdoğan, Rus uçağının düşürülmesi ve bu konudaki tavrı ile yeniden dünya siyaset sahnesinin en önemli ve en parlak aktörlerinden biri haline geldi.
Batı’da Erdoğan’a saygı tazeleniyor, İslam âleminde Erdoğan’a bağlılık sıklaşıyor, Arap ülkelerinden sonra Ukrayna ve Polonya’da da milli kahraman gibi görülmeye başlıyor Erdoğan.
Erdoğan ve Türkiye bu kriz sayesinde yeni uluslararası mevziler kazanacak.
Bu arada biz de, ufkumuzu daraltan ufak tefek düşmanların ve muarızların ötesine geçip Rusya gibi büyük bir muarızla uğraşarak, kendimizi bir “dünya devleti”nin vatandaşları olarak gerçekleştirme yolunda hatırı sayılır bir mesafe katedeceğiz inşaallah.
***
“One Minute” gibi bir şey bu…
