EPDK’dan Azami Uzlaştırma Fiyat Mekanizması (AUF) hakkında açıklama yapıldı. Geçen yıl küresel Enerji hammadde fiyatlarında meydana gelen fiyat artışlarından sonra tüketicilerin korunması ve Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin sekteye uğranmaması için AUF’un devreye alındığı belirtilirken, AUF’un katkısı ile hiçbir elektrik Üretim santralinin kapanmadığı ve hem enerji arz güvenliği hem de tüketicilerin korunduğu ifade edildi.
EPDK’nin bu süreçte fiyat hareketlerini titizlikle takip ettiğinin altı çizilirken, “Üretim maliyetlerinde yaşanan düşüşler ivedilikle AUF’a yansıtılarak elektrik üreticilerinin mağdur olması da engellenmektedir. Daha önce Kurumumuz tarafından açıklandığı üzere sabit fiyatlı olan ve tüketicileri koruduğu için AUF çerçevesinde alınmayan ikili anlaşmalar da EPİAŞ’a sunularak güvence altına alınmıştır. Bu çerçevede EPİAŞ’a yapılan gerçek dışı bildirimler sebebi ile 40 şirket hakkında idari soruşturma açılmış ve faiziyle birlikte 15 milyar 355 milyon TL’yi aşan bir meblağın sisteme iadesine karar verilmiştir. Bugüne kadar bu meblağın 7 milyar 260 milyon 317 bin TL’si tahsil edilmiş, tahsil edilen bu miktar doğrudan elektrik üretim maliyetlerini düşürerek 1 Nisan’da bütün tüketici gruplarına yüzde 15 oranında indirim yapılmıştır. Söz konusu şirketlerin geri ödemeler konusunda hukuki hakları elbette mevcuttur. Hem düzenleyici işlemin iptali hem de geri ödemelerin iptali istemiyle açılan davalara ilişkin süreçler de yakından takip edilmekte, gerekli hukuki adımlar ivedilikle atılmaktadır” açıklamasında bulunuldu.
“Kurumumuz aldığı her kararın sonuna kadar arkasındadır ve bu kararların hukuki geçerliliği konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır” denilen açıklama şöyle devam etti:
“Bugüne dek bütün dava süreçleri Kurumumuz lehine devam etmekte olup Ankara 10. İdare Mahkemesinde idari işlemin iptaline yönelik aldığı kararla ilgili de gerekli itiraz yapılmıştır. Elektrik üretim şirketlerinin nerdeyse tamamının sağlıklı bir şekilde uygulanmasına destek olduğu AUF ile tüketicilerimize sağlanan kazanımın birkaç şirketin cebine girmesine yüce Türk adaletinin de izin vermeyeceğine inancımız tamdır.
Elektrik üretim şirketlerinin önceliği Kurumumuzdan aldıkları lisans çerçevesinde milletimizin ihtiyacı olan enerjiyi üretmek ve Türkiye'nin arz güvenliğine katkı sağlamaktır. Söz konusu şirketlerin vatandaşlarımızdan haksız yolla elde ettikleri kazanç üzerinden kamuoyunu yanıltıcı açıklama yapmaları etik bir yaklaşım değildir. Kurumumuz için önemli olan ‘şirketlerin borsa değeri değil, adalete ve hakkaniyete olan bağlılıklarıdır.’ Sektörümüzde faaliyet gösteren ‘bütün şirketlerin’ Türkiye’nin enerji güvenliğine katkı sağlayan ve tüketicilerimizin maliyet yükünü hafifleten AUF ile ilgili gerekli hassasiyeti göstermesi elzemdir. Sistemin dengesini bozmaya yönelik uygulamalara ve manipülasyonlara Kurumumuzun hiçbir surette kayıtsız kalmayacağı unutulmamalıdır.”