Türkiye Cumhuriyeti Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan 2023 Kasım ayı engelli ve yaşlı istatistik bülteni verilerine göre; Türkiye genelinde en az bir engeli bulunan 4.876.000 kişi bulunuyor. Günümüzde engelilerin toplumda yaşadığı erişilebilirlik ve istihdam alanındaki sıkıntılar sürüyor. 2022’de EKPSS sınavına giren ve ataması gerçekleşmeyen öğretmenler halen devlet kadrolarına yerleştirilmek için bu yıl sınava giren öğretmenlerle atama bekliyor. Kamu Son Haber'den Sariye Nur Dönmez'in haberine göre; sosyal medya platformları üzerinden grup oluşturan, bir çözüm bekleyen engelli öğretmenler seslerini duyurmak istiyor.
SESLERİNİ KENDİ İMKANLARIYLA DUYURMAYA ÇALIŞIYORLAR
Sosyal medyada kurdukları dayanışma ve yardımlaşma grubu ile kısa sürede farklı engel grupları ve branşlardan 2.500 öğretmen biraraya geldi. 18 aydır atama beklediklerini vurgulayan öğretmenler bir yandan atanacakları günün hayalini kurarken bir yandan da zorlu ekonomik şartlar altında tedavilerini sürdürmeye çabalıyor.
Doğuştan tek böbrek hastası olduğunu belirten ,Zeynep Sezerevkaya, Sosyoloji bölümünden 2017’de mezun olduktan sonra bir süre özel sektörde çalıştığını ancak özel sektörde çalışma şartlarının engelliler için çok ağır olduğunun altını çizerek, ‘’Geçen sene böbreğimde kanser olduğunu öğrendim, ameliyata alındım tümörü temizlediler ama son dönem böbrek yetmezliği sürecine girdim. Evliyim ve kirada oturuyorum. İstanbul şartlarında kiralar çok yüksek bu sebeple ekonomik anlamda rahatlamak adına bu atanmayı çok istiyorum. İş hayatından koptum, özel sektöre giremiyorum çünkü diyalize bağlanacağım. Haftanın neredeyse 3 gününü diyalizde geçireceğim. Özel sektör buna müsade etmiyor, özel sektör için bir yüksünüz. Böbrek yetmezliğim birkaç yıl önce başladı, kontrollere gidiyordum ve patronum sürekli izin istememi hoş karşılamıyordu. En azından özel sektörde öğretmen atamalarında okula yarım gün gidebiliyorsunuz. Öğleden sonra yada sabah diyalizime gidebilirim. ‘’ ifadelerini kullandı.
‘’18 AYDIR ATAMA BEKLİYORUZ’’
Sezerevkaya, Milli Eğitim Bakanlığının bu kapsamda engellilere ayırdığı kotaya dikkat çekerek, ‘’Bizim için ayırılan bir kota var. Biz arkada kimsenin kalmasını istemiyoruz, İş hayatına dahil olmamak bize köreltiyor. Engelimiz öğretmek için bir engel değil. Sınav 28 Nisan’da yapıldı en son atama yapılan sınav tarihinin üzerinden 18 ay geçti. Geçen yıl yapılan atamalarda 3,500 kişiden 4 bine kadar çıkalarak, atama bekleyenler alındı. Bizimde sayımız çok fazla değil atamamak bizde stress yaşatıyor'' ifadelerini kullanırken, Engellilere yönelik algının değişmesini istediğini ‘’Toplum engeli dış görünüşünüzde bir eksiklik olarak tanımlıyor. Benim engelli raporum yüzde 91 bunu duyanlar ‘’Nasıl yani?’’ diyor. Bir organım yok, diğeri çalışmıyor diyaliz sürecine girdim. Kanser geçirdim. Bu algıyı değiştirelim engel sadece fiziksel değildir.’’ ifadeleriyle açıkladı.
"ENGELLİ ÖĞRETMENLER EĞİTİMDEKİ GİZLİ KAHRAMANLARDIR"
Hatay’da ikamet eden resim öğretmeni Melis Melahat Güneş’te meslektaşlarıyla aynı umudu paylaşıyor. Doğuştan retinablastom göz kanseri olan Güneş 6 Şubat depreminde 50 kişiden fazla akrabasını kaybettiğini dile getirirken ‘’Anneannemin en büyük hayalini atanıp öğretmen olmamdı. Engelliler olarak hem özel kurumlarda hem de devlet kurumlarında istihdam edilmek istiyoruz. Engelli öğretmenler eğitimdeki gizli kahramanlardır’’ şeklinde konuştu.
"BİZ ARTIK ÖĞRENCİLERİMİZE UMUT OLMAK İSTİYORUZ"
Kayseri’de yaşayan Türkçe öğretmeni Cuma Yalçın’da dört gözle atanmayı bekliyor. Pandemi döneminde geçici bir işte çalışırken, bir mühendisin ihmali sonuncunda elektrik akımına kapılarak 20 yaşında sağ kolunun ampute edildiğini aktaran Yalçın ‘’Her okulda bir engelli öğretmen istihdamı şart olsa, öğrencilerin kişisel gelişimi konusunda çok büyük bir yol katedileceğini düşünüyorum. Beni farklı bir öğretmen olarak görüyorlar o yüzden ilgilerini çekiyorum beni dinliyorlar. Derse katılmayan öğrenciler bile derse katılabiliyor. Stajda bana, en arkada resim çizen öğrenciyi nasıl en öne getirdin de dersi dinlettin diyorlardı’’ ifadeleriyle engelli öğretmenlerin çocukların kişisel gelişiminde önemli bir yeri olduğunu vurgulurken, her alanda istihdam edilmenin toplumdaki bilinci daha da artacağı da değindi. Yalçın ‘’Bizim de hayallerimiz, hedeflerimiz sımsıkı sarıldığımız sevdalarımız var. İş başvurularında acayip geri dönüşler alıyoruz. Kanser hastası hocalarımız var onlar için moral daha da önemli bazı hocalarımızın hastalıkları nuksetti. Biz artık öğrecilerimize umut olmak istiyoruz. Bazı hocalarımızın sağlık güvencesi yok ben 3 ay tedavi aldım. Benim de sağlık güvencem yok 70 bin TL tedavi masrafım oldu. Babam karşıladı. Ben hayatımda hiç umudumu kaybetmedim. Atama konusunda da ümitliyim.’’ şeklinde konuştu. Atamayan öğretmenlerin en büyük isteği ise geride hiçbir meslektaşları kalmadan, öğrencilerine kavuşabilmek.