Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 3. Enflasyon Raporu'nun sunumunu Ankara'da gerçekleştiriyor. 

Bankanın yıl sonu ve gelecek 2 yıla ilişkin enflasyon tahminleri kamuoyuna sunuldu. Sunumda küresel ekonomideki görünüm, iktisadi koşullar ve enflasyon gelişmeleri de ele alınırken, orta vadeli öngörüler de paylaşıldı.

Merkez Bankası, yılın 2. Enflasyon Raporu toplantısında 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artışla yüzde 38'e güncelledi.

2025 ve 2026 tahminleri sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korundu. Yılın son enflasyon raporu ise 31 Ekim'de açıklanacak.

Karahan'ın sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar:

Genel Ekonomik Durum ve Küresel Gelişmeler

Dezenflasyon süreci öngördüğümüz gibi başladı. Kredi büyümesindeki yavaşlama belirginleşti.

Küresel büyümede sınırlı toparlanma eğilimi hizmetler sektörü öncülüğünde devam ediyor.

Gelişmiş ülkelerden bazıları faiz indirim sürecine başladı.

Enerji fiyatları son dönemde dalgalı bir seyir izledi.

Küresel büyümede 2024'te sınırlı, 2025'te ise daha belirgin bir artış öngörülüyor.

İç Talep ve Ekonomik Göstergeler

İkinci çeyrekte yurt içi talepte yavaşlama görüyoruz. Sıkılaşma ihtiyari harcamalarda etkisini gösteriyor.

Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iç talepteki normalleşmenin devamına işaret ediyor.

Göstergeler ikinci çeyrekte çıktı açığının gerilediğini gösteriyor. Bu gerilemenin üçüncü çeyrekte de devamını bekliyoruz.

Mücevher ihracatı 6 milyar doları aştı Mücevher ihracatı 6 milyar doları aştı

Yurt içi talep ikinci çeyrekte enflasyonist düzeyde ama yavaşlıyor. Sıkı politikamız sonucu iç talepte dengelenme sürecek.

Talepteki dengelenmenin güçlenerek devam edeceğini öngörüyoruz. Bu dengelenmenin etkisiyle cari işlemler açığında düşüş sürüyor.

Yurt içi talebin ikinci çeyrekte, halen enflasyonist düzeyde olmakla birlikte, yavaşladığını değerlendiriyoruz.

Enflasyon ve Fiyat Gelişmeleri

Yıllık enflasyonla birlikte aylık enflasyon gelişmelerini de yakından takip ediyoruz. Enflasyonun ana eğilimindeki yavaşlama sürüyor.

Temmuz ayında yönetilen ve yönlendirilen fiyat ayarlamaları dolayısıyla geçici olarak arttı. Bu ayarlamaların etkisini 1,4 puan olarak hesaplıyoruz. Hizmet enflasyonu yavaşlasa da temel mallara göre yüksek kaldığını görüyoruz. Atalet hizmet grubunda mal grubuna göre daha yüksek.

Ana gruplar arasında kira enflasyonu hâlâ yüksek seyrediyor. Yıllık kira enflasyonunda azalma eğilimi görülüyor.

Temel mal grubunda sınırlı fiyat artışları gerçekleşti, hatta fiyat düşüşleri gördük. Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması kritik önemde.

Tüketici enflasyonu temmuzda yüzde 61,8 ile önceki Enflasyon Raporunda öngördüğümüz tahmin aralığının içinde gerçekleşti. Enflasyonun ana eğilimindeki zayıflama, öngörülerimizle uyumlu seyretti.

Hizmet enflasyonu son dönemde yavaşlıyor olsa da bu gruptaki fiyat artışlarının, temel mallara kıyasla güçlü olduğunu görüyoruz.

Para Politikası

Bir önceki rapor döneminden bu yana değişmeyen tek unsur para politikasındaki kararlı duruşumuz. Bir önceki Rapor döneminden bu yana değişmeyen tek unsur para politikasındaki kararlı duruşumuz. İlerleyen dönemde de bu duruşumuzu sürdürerek, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde hareket edeceğiz.

Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması, dezenflasyon açısından kritik önemdedir.

Sıkı para politikası duruşumuzla, beklentilerin dezenflasyon sürecine katkı verecek şekilde oluşmasını sağlamakta kararlıyız.

Ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz.

Likidite koşullarını, muhtemel gelişmeleri göz önünde bulundurarak yakından izliyoruz. Gerektiğinde sterilizasyon araçlarını çeşitlendirerek etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.

Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevemiz, mevduat faizlerinin, Türk lirasına geçişi sürdürecek ve tasarrufları artıracak seviyelerde kalmasını sağlayacak.

İLAVE SIKILAŞTIRMA TL'YE GÜVENİ ARTIRDI

Son dönemdeki kredi büyüme gelişmeleri finansal koşullardaki sıkılığın dezenflasyon sürecini destekleyecek düzeyde olduğunu teyit ediyor.

Mart ayında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına güvenini artırdı ve rezervlere olumlu yansıdı. 31 Temmuz itibarıyla TCMB taraflı swap bakiyesini sıfıra indirdik.

"SWAP BAKİYESİNİ SIFIRA İNDİRDİK"

31 Temmuz itibarıyla TCMB taraflı swap bakiyesini sıfıra indirdik. Sonrasında, sterilizasyon amaçlı olarak ters yönde swap işlemlerine başladık. 22 Mart ile 2 Ağustos tarihleri arasında, brüt rezervler 26,5 milyar dolar artış gösterirken, net döviz pozisyonumuz 93,1 milyar dolar iyileşti.

2 Ağustos itibarıyla brüt rezerv düzeyimiz 150 milyar doların üzerine çıktı. Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız TL karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde 28,6 milyar dolara yükseldi.

TAHMİNLER DEĞİŞMEDİ

Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir iyileşme sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de korunacağını tahminlerimizde dikkate aldık.

2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerimizde değişikliğe gitmedik. Enflasyonun, 2024 yıl sonunda yüzde 38’e gerileyeceğini öngörüyoruz. 2025 ve 2026 tahminlerini ise sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.

Son çeyrekte aylık enflasyonun yüzde 1,5'in altına inmesini bekliyoruz.

Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürmeye devam edecektir.

Para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesiyle, enflasyonun yılın kalanında da istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.

Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.

Haziran’da başlayan dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.

Sunumun ardından Fatih Karahan, Başkan Yardımcıları Cevdet Akçay ve Hatice Karahan ile basın mensuplarının sorularını cevapladı.

AKÇAY: UYUM NE KADAR ÇABUK OLURSA İŞ O KADAR KOLAYLAŞACAK

Akçay son dönemde belirsizliğin iki yönde arttığını bu sebeple tahmin aralıklarına bir değişikliğe gitmediklerini ifade ederek "Enflasyon patikası beklentilerine uyum ne kadar çabuk olursa bu iş o kadar kolaylaşacak" dedi. Akçay hanehalkları ve piyasa temsilcilerinin enflasyon beklentileri arasındaki farka ilişkin yaptığı değerlendirmede enflasyonun zirveye çıktığı dönemlerde beklentilerin karamsar bir meyille revize edildiğini belirtti.

HATİCE KARAHAN: BÜYÜMEDE BİR MİKTAR AZALMA YAŞANABİLİR

Önümüzdeki dönemde kira enflasyonunda düşüş öngördüklerini söyleyen Hatice Karahan ise yüzde 25 kira zammı sınırlaması uygulamasının kaldırılmasının enflasyonda ek baskı yaratmadığını ifade etti.

TCMB Başkanı Karahan sıkı para politikasının sert iniş veya resesyona yol açıp açmayacağının sorulması üzerine "Büyümede bir miktar azalma yaşanabilir, belirtileri de gerçekleşiyor. Arzuladığımız dengeleme gerçekleşiyor. Ülke olarak büyüme sorunumuz yok fakat büyümenin kompozisyonu iyileşmeli bu da fiyat istikrarı ile mümkün" diye konuştu.

"TÜİK', METADOLOJİYE UYGUN VERİ AÇIKLIYOR"

Fatih Karahan enflasyonun ölçümüyle ilgili yaşanan tartışmaların sorulması üzerine ise şu cevabı verdi:

"Son dönemde artan bir tartışma var. Bu da enflasyonun düştüğü döneme denk geldi. TÜİK'in inandırıcılığı önemli. Baktığımızda metadolojiye uluslararası metadolojiye uygun veri açıklıyor. Eurostat'ın normlarına göre hareket ediyor. Bu işin bir boyutu. İkinci boyutu bizim ay içinde fiyat gelişmelerini anlamak için belli çalışmalarımız var. Bir miktar fiyat topluyoruz çok daha küçük ölçekte de olsa. Ay içi diğer gelişmeleri de kullanarak bir tahminde bulunuyoruz. Son dönemde baktığımızda TÜİK gerçekleşmeleriyle bizim ay içi tahminlerimize baktığımızda ciddi bir fark görmüyoruz. Ortalamada oldukça yakın. Hatta bazı aylarda ciddi yukarı yönlü sürprizler olduğunu da söyleyebilirim."

Kaynak: Haber Merkezi