Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79. Genel Kurulu vesilesiyle bulunduğu ABD’nin New York şehrinde, Türk çeyiz geleneğini dünyaya tanıtan bir programa ev sahipliği yaptı. "Gelin Hazineleri: Osmanlı ve Anadolu Çeyizlerinde Bir Yolculuk" başlığıyla düzenlenen etkinlik, Türkevi’nde gerçekleştirildi. Olgunlaşma Enstitüleri tarafından organize edilen programda Osmanlı ve Anadolu çeyizlerine ait eserler sergilendi.
Etkinlikte yaptığı konuşmada Emine Erdoğan, Türk kültürünün zenginliklerinden biri olan çeyiz geleneğinin önemini vurgulayarak, çeyizin sadece bir hazırlık süreci olmadığını, aynı zamanda bir toplum ve aile bağını güçlendiren önemli bir kültürel unsur olduğunu ifade etti. Erdoğan, çeyizlerin kadınların duygularını, dileklerini ve hayallerini işledikleri birer "mektup" olarak nitelendirirken, bu geleneğin Osmanlı saraylarında daha farklı bir boyut kazandığını belirtti.
Erdoğan konuşmasında, kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılmasının önemine değindi. Modern dünyanın otomasyon ve dijitalleşme ile emeği ve özgünlüğü giderek yok ettiği bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, şu şeklilde konuştu:
"Çeyiz geleneğimize dair bütün bu kültürel mirası paylaşırken tarihe yapılan sade bir övgüden öte bir çabamız olduğunu vurgulamak isterim. Otomasyon ve dijitalleşmenin her yanımızı sararak, emeği ve özgünlüğü günden güne yok ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Kültürel mirasların doğru değerlendirildiğinde insanlık olarak sürüklendiğimiz bunalımlara çözüm sunacak potansiyeli barındırdığına yürekten inanıyorum."
Kültürel Mirasın Önemi
Erdoğan, dünyanın kadim kültürlerinden biri olan Anadolu medeniyetinin, Asya'dan Afrika'ya uzanan geniş bir kültür havzasını kapsadığını ve bu medeniyetin, el sanatları aracılığıyla yaşam alanlarını güzelleştirdiğini söyledi. "Kültür havzası Asya'dan Afrika'ya geniş bir coğrafyayı kapsayan Anadolu, bu anlamda köklü bir hafızaya sahiptir. Tarih boyunca bölgenin insanları, hayatın her yüzünü hünerli elleriyle eşyaya işlemiş, yaşadığı mekanı ince dokunuşlarla güzelleştirmiştir." diye konuştu.
1945'te kurulan Olgunlaşma Enstitüleri'nin Türk el işi geleneğini yaşatmak ve geleceğe taşımak amacıyla önemli projelere imza attığını belirter Erdoğan, "Olgunlaşma Enstitülerimiz, büyüklerimizin sandıklarında özenle sakladığı gelin hazinelerini yeniden canlandırarak çağdaş tasarımlarla buluşturmayı hedefliyor. Türk geleneksel el sanatlarının kültürel temsilcileri olarak Türkiye'yi uluslararası alanda tanıtırken, sürdürülebilir üretim sistemiyle dünyaya ilham verici bir model de sunuyor. Nesilden nesile aktarılan sevgi ve bağlılığın sembolü çeyizlerimizin modern yorumlarının giyimden ev tekstiline birçok sektöre yeni bir vizyon getireceğinden şüphem yok. Ruhunu kaybetmiş, kısa ömürlülükle malul fabrikasyon ürünlerden oluşan küresel pazara, kalite ve zarafet aşılayacağına yürekten inanıyorum. Dünyayı saran tek tipleşme ve kültürel çoraklaşma tehdidi karşısında, Anadolu kadınının zamanı aşan işleme dilinin ve emeğinin tüm dünya için bir ilham olmasını ve unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
Defile ve Sergi Büyük İlgi Gördü
Etkinlik kapsamında düzenlenen defilede, Osmanlı ve Anadolu dönemine ait geleneksel gelinlikler sergilendi. Defile sırasında Emine Erdoğan, devlet başkanlarının eşlerine kıyafetler hakkında bilgi vererek, her bir nakışın kültürel anlamını aktardı. Defile, katılımcılar tarafından büyük beğeni toplarken, etkinlik sonrasında aile fotoğrafı çekildi.
Programın bir diğer önemli kısmı ise Türkevi'nde oluşturulan sergi alanı oldu. Osmanlı ve Anadolu kültürüne ait çeyizler, düğün kostümleri, el işi halılar ve çeşitli objelerin yer aldığı sergi alanı, katılımcıların yoğun ilgisini çekti. Emine Erdoğan, misafirlerine geleneksel Türk kahvesi ve şerbet ikram ederken, çeyiz sandıklarının hazırlanma sürecini ve bu sandıklara işlenen motiflerin anlamlarını detaylı bir şekilde anlattı.
Kültürel Zenginliklerin Geleceğe Taşınması
Emine Erdoğan, kültürel mirasların yok olmaya yüz tuttuğu bir dönemde, bu mirasların korunmasının insanlık için büyük bir sorumluluk olduğunu belirtti. Kaybolan her kültürün insanlığın zihnini daha da çoraklaştırdığına işaret eden Erdoğan, bu nedenle Anadolu'nun kültürel zenginliklerinin korunması gerektiğini ifade etti.
Etkinlik kapsamında, Kosova Cumhurbaşkanının eşi Prindon Sadriu, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanının eşi Mirela Becirovic ve Guatemala Cumhurbaşkanının eşi Lucrecia Peinado, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nı imzaladı.