Sultangazi’de uçurumda cesedi bulunan 15 yaşındaki Elif Çakal’ın ölümü ile ilgili 4 sanığın yargılanmasında mütalaa açıklandı. Savcılık, sanıkların Çakal ile buluşup onu darp etmeyi planladıklarını, Çakal’ın ise darptan kaçarken dengesini kaldırıp uçurumdan düştüğünü ifade etti.
Açıklanan mütalaada sanıkların 3 yıl ile 40 yıl arası değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edilirken, ayrıca sanıkların tutuklanmaları istedi.
DARP ETME PLANI YAPTILAR
İstanbul Sultangazi’de uçurumda cesedi bulunan 15 yaşındaki Elif Çakal’ın ölümüne ilişkin olay tarihinde 2’si 18 yaşından küçük olan 4 sanığın yargılanmalarına yapıldı. İstanbul 18.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada müşteki anne Hacer Çakal ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu. Mahkemeye tutuksuz sanık Gürkan Kalmaz ve suça sürüklenen çocuk T.Y. de sanık avukatlarıyla birlikte katıldı.
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, suça sürüklenen çocuklar S.T. ile T.Y.’nin maktul Elif Çakal ile olay günü buluşarak onu darp etmeyi planladıklarını, yanlarına sanıklar Gürkan Kalmaz ile Ufuk Bökü’yü de aldıklarını, önce maktule alkol içirerek kendinden geçmesini hedeflediklerini ifade etti.
ELİF’İ YARALADILAR
Açıklanan mütalaada, suça sürüklenen çocukların ve sanıkların Elif Çakal’ı maden sahasına başka bir arkadaşlarının yanına gitme bahanesi ile götürdüklerini, burada S.T. ile T.Y.’nin Elif’in ellerini, ayaklarını ve vücudunun çeşitli yerlerini yaraladıklarını, sanıkların ise olaya müdahale etmek yerine olayı kameraya çektiği belirtildi.
Elif Çakal’ın S.T. ile T.Y.’den kaçarken sendelediğine değinilen mütalaada, sonrasında Çakal’ın uçurumdan aşağıya düştüğü ve hayatını kaybettiği kaydedildi.
SAVUNMALAR UYUMLU DEĞİL
Sanıkların ve suça sürüklenen çocukların savunmalarının da birbiriyle uyumlu olmadığının belirtildiği mütalaada, gerçekleştirdikleri davranışın Elif Çakal’ın hayatıyla ilgili olarak tehlikeli bir durum oluşturduğunu bilmelerine rağmen sonucun gerçekleşmesine icrai davranışları neticesinde sebep olmak suretiyle ölümüne neden olduğu belirtildi.
SANIKLARIN TUTUKLANMALARI İSTENDİ
Açıklanan mütalaada sanıklar Kalmaz ile Bökü’nün ‘ihmali davranışla çocuğu kasten öldürme’, ‘birden fazla kişiyle birlikte çocuğu hürriyetinden yoksun kılma’ ve ‘sağlık için tehlikeli madde temin etme’ suçlarından toplamda 24 yıl 6’şar aydan 40’ar yıla kadar hapis, diğer sanıklar S.T. ile T.Y.’nin ise aynı suçlardan olay tarihinde yaşlarının küçük olduğu da dikkate alınarak 3’er yıldan 22 yıl 11’er aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.
Öte yandan sanıkların tutuklanmaları da istendi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık ile avukatlarına savunma hazırlayabilmeleri için süre verilmesine ve tutuklama taleplerinin verilecek karar ile birlikte değerlendirilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Daha sonra şüpheliler S.T., T.Y., Ufuk Bökü ve Gürkan Kalmaz hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açılmıştı.
ANNE BABA PERİŞAN HALDE
Duruşmanın ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı meydanında açıklama yapan anne Hacer Çakal, “2 senedir öldüm, öldüm, geceleri hiç yatamadım. Sürekli gözümün önünde. Bu eylemleri yapanların en ağır ceza almasını istiyorum. Benim çocuğum iyi bir çocuktu, kötü biri değildi. Her zaman iyi niyetli bir çocuktu. O çocuğu bilerek öldürdüler, götürdüler, kandırdılar, oyuna getirdiler. Hep suçu Elif’in üzerine atıyorlar ama suç Elif’te değil. Onların suçları, onların belaları. Tekrar tutuklanmalarını istiyorum. Yerde hareketsiz yatıyor, sayın Savcımız bunu görüyor. Ben bunların en ağır ceza almalarını istiyorum. Çocuk orada ne kadar yalvarıyor, ellerini açıyor, ‘yapmayın, etmeyin’ diyor. Hep bakıyorlar, gülüyorlar. Çocuk orada zaten öldü. Çocuk orada öldü, oradan attılar ve intihar süsü verdiler. Çocuğa orada cehennemi yaşatmışlar. Bunlar insan olamaz, ben bunlara insan demiyorum. Bu aileler bunları nasıl yetiştirmiş, nasıl vahşi yetiştirmiş?” dedi.
Çakal’ın babası Abdulkadir Aydın ise “Adalet var, devlet var. Her şeyi görüyorlar, her şey ellerinde. Çocuk öldü diye bırakıyorlar orada. Nasıl ceza almıyorlar bilmiyorum, nasıl serbest bırakıyorlar?” şeklinde konuşurken gözyaşlarına boğuldu.