Geçmişte hemen her evde bulunan elekler, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulmaya ve evlerde kullanılmamaya başlandı. Özellikle köylerde buğday, arpa, nohut ve mercimekleri elemek için sıkça kullanılan elek ve elekçilik mesleğini yapan usta sayısı da her geçen gün azaldı.

Gaziantep'te elekçilik mesleğinin son ustaları arasında yer alan 59 yaşındaki Mehmet Eşkiler, henüz 9 yaşında iken babasından öğrendiği mesleğini Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkânında yarım asırdır severek sürdürüyor.
Farklı boyutlardaki elekleri tamamen el emeğiyle yapan Eşkiler, günümüzde gelişen teknolojinin de etkisiyle unutulan mesleğini yaşatmak için zamana direniyor. Çekiç sesleri arasında, kalan sayılı müşterilerine elek yapan Eşkiler, bir zamanların en gözde mesleği arasında yer alan elekçilik mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Babasından aldığı mirasla 9 yaşından beri elek yapıp satan Eşkiler, un eleği yapımının yanı sıra masa, yürüteç, topaç, oklava, ekmek ve soğan tahtası gibi malzemeleri de yaparak satıyor. Geçmiş yıllara göre pek talep olmasa da bir zamanların en gözde mesleği arasında yer alan elekçilik mesleğini yaşatmaya çalışan Eşkiler, mesleklerinin artık teknolojiye yenik düşerek yok olmaya yüz tuttuğunu söyledi.

Platin Global 100 Ödülleri 2024 sahiplerini buldu: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır’dan önemli mesajlar Platin Global 100 Ödülleri 2024 sahiplerini buldu: Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır’dan önemli mesajlar

Gelişen teknolojiyle beraber tarihe karışmaya başlayan elekçilik mesleğinin son demlerini yaşadığını belirten Eşkiler, eskiden köylülerin ektikleri tahıllarını elemek ve içindeki yabancı maddeleri ayıklamak için kullandıkları eleklerin günümüzde yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. Gaziantep'te elekçilik mesleğinin sadece birkaç temsilcisinin kaldığını ve mesleğinin bitme durumuna geldiğini belirten Eşkiler, kentte sadece birkaç ustanın bu mesleği yaptığını ve kendilerinden sonra da elekçilik mesleğini yapacak kimsenin bulunmadığını söyledi.
Mesleğe başlama sürecini anlatan Eşkiler, “Ben bu mesleği babamdan öğrendim. İlkokula giderken okuldan çıkardık, babamın atölyesine gelir çalışır ve mesleği öğrenirdim. 9 yaşında iken bu mesleğe başladım. Şu anda ise 59 yaşındayım. 50 seneden beri bu mesleği yapıyorum. Babam vefat edince mesleği ben devam ettirdim. Çünkü başka mesleğim yok. Mesleği çocuklarıma öğrettim ama çocuklarım da meslekte gelecek görmedikleri için mesleğimizi yapmıyor. 5-10 seneye kadar bu meslek biter. Elekçilik diye bir meslek kalmaz. Zaten şu anda öyle pek elek yapmıyoruz. Önceki dönemlerde yaptığımız elekleri kamyonlarla sevk ederdik. Şu anda ise bir eleği bile dükkanda zor satıyoruz” dedi.
Kasnağı, tel ve çivi yardımıyla elek haline getirdiklerini ifade eden Eşkiler, tamamen el emeği olan elek ve kalburları kişiye özel büyüklükte ve tel aralığında da imal edebildiklerini bildirdi.
Eleğe olan talebin eskiye göre azaldığını anlatan Eşkiler, “Talep azaldığı için çok sayıda olmasa da isteğe göre elek yapıyoruz. Talepten memnun değiliz ama mesleğimizi sürdürmek için yapıyoruz. Kar amaçlamıyoruz. Bu mesleği bir yere kadar götürmek istiyoruz. Bizden sonra devralacak kimse de yok" dedi. Eşkiler, eleğin yanı sıra kıyma, ekmek ve soğan tahtası, yürüteç, oklava ve merdane gibi çeşitli malzemeler de yaptığını da sözlerine ekledi.
     
 

Editör: Nusret Odabaş