15 yaşındaki kızdan 3 gündür haber alınamıyor 15 yaşındaki kızdan 3 gündür haber alınamıyor

Edirne çiftçiler, buğday hasadının sonuna geldi.

Buğdaylardan geriye kalan saplar ise tarlalarda, traktörlerde bağlı makinelerle 25 kiloluk balya haline dönüştürülüyor.

Balyalar, mevsimlik olarak bölgeye gelen işçiler tarafından traktörün çekicisine yükleniyor.

Hava sıcaklıklarının 35 ile 40 derece arasında değiştiği kentte işçiler, ağır balyaların yanında kavurucu sıcakla da mücadele ediyor.

İşçiler, tanesi 15 liradan balya taşıyıp, günde ortalama 4 bin lira kazanıyor.

"Kazancımız çok şükür iyi"

İşçilerden İdris Zeyrek, 13 yaşından bu yana balya taşıdığını belirterek, "15 seneden bu yana bu köyde çalışıyorum. Torunlarımı ve çocuklarımı bu köyde büyüttüm. Her sene davet ediyorlar, yemeğimizi veriyorlar, tüm imkanları sunuyorlar. Ben bu işe alıştım, 13 yaşımdan bu yana balya atıyorum.

Bunun yanında, Uzunköprü'de çiftlikte hamallık da yapıyorum, alışığım, bu nedenle balya bize çok basit geliyor. Sıcakta tabii ki zor oluyor ama bir şekilde işimizi yapıyoruz. Kazancımız çok şükür iyi, fakat bu yıl geçen seneye oranla daha az alıyoruz. Bunun, balyanın fiyatının ucuzlamasından da kaynaklandığını düşünüyorum." dedi.

"Sıcak çok zorluyor"

Necahat Dikmen de sıcak hava nedeniyle çok zorlandıklarını söyledi. Dikmen, "Balya taşımaya birkaç yıldır buraya geliyorum ama en çok zorlandığımız sıcak hava. Bu sıcaklar bizi bitiriyor. 35-40 derece sıcak altında çalışıyoruz, Allah sabrını veriyor. Günlük yevmiyemizden fazlasını kazanıyoruz. Kazandığımız para yaptığımız işe göre değişiyor." diye konuştu.

"Alın teri olmadan paranın kıymeti yok"

Balya taşımak için sabah çok erken saatte kalktıklarını ifade eden Salih Dikmen ise "14 yaşından beri balya atıyorum. Sıcak altında çalışmak gerçekten çok zor. Özellikle düz ovada balya bağlamak ve taşımak çok zor ama köylü de çok yardımcı oluyor. Suyumuzu, yemeğimizi veriyorlar sağ olsunlar, her şeyimizi karşılıyorlar.

Hava sıcaklığı da günden güne değiştiği için işin zorluğu da ona göre değişiyor. Bu iş için sabah 5'te kalkıyoruz, akşam yattığımız saat belli değil. Terlemeden, alın teri akıtmadan paranın kıymeti olmuyor." dedi.

Editör: Sercan Akkuzu