Neşat Ergül/Analiz-Yorum

Arif Nihat Asya, “Naat” şiirinin bir bölümünde, hainlikte sınır tanımayan din düşmanlarını şu sözlerle tasvir ediyor: “…Biz bu dünyadan nereye

Göçelim, ya Muhammed?/Yeryüzünde, riya, inkâr, hıyanet/Altın devrini yaşıyor./Diller, sayfalar, satırlar/’Ebu Leheb öldü’ diyorlar:/Ebu Leheb ölmedi, ya Mumahmmed;/Ebu Cehil, kıtalar dolaşıyor!”

SÜRMEN’İN ŞAHADETİ

Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, Afrin kırsalındaki Dermaşanlı köyünde arama tarama faaliyeti yürüten birlikteki Uzman Çavuş Orhan Sürmen’in, teröristlerce el yapımı patlayıcı yerleştirildikten sonra tahrip edilen Kur’an-ı Kerim’i yerden kaldırdığı sırada tuzaklanan patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düştüğü belirlendi.

Güvenlik kaynakları, askerlerin manevi değerlere yönelik hassasiyetinden faydalanmak isteyen teröristlerin, İslami değerleri hiçe sayarak bu tür kalleş tuzaklar kurduğunu ifade etti.

YABANCI İSTİHBARAT PARMAĞI

Kurtarılan bölgelerdeki arazi ve evlerde yapılan aramalarda çok sayıda patlayıcı bulunarak imha edildi. Soba borusundan, gıda maddelerine kadar birçok patlayıcının hazırlanması konusunda, teröristlerin yabancı istihbarat örgütlerinden eğitim aldıkları biliniyor.

Afrin’deki beton duvarlı hendeklerin de akıl babası yine yabancı istihbarat örgütleri ve emperyalist ülkelerdi.

YÖNTEM YABANCI DEĞİL

Terör örgütü PKK mensupları, el yapımı patlayıcı ile tuzak yöntemini, Diyarbakır Sur, Şırnak merkez ile Silopi, Cizre ve İdil, Hakkâri Yüksekova, Mardin Nusaybin’deki çukur operasyonlarında da kullanmıştı.

Hatta Nusaybin’de bir evdeki Kur’an-ı Kerim’e teröristlerce tuzaklanmış el yapımı patlayıcı, bölgede arama tarama faaliyeti sürdüren askerimiz tarafından fark edilerek etkisiz hale getirilmişti.

Editör: Haber Merkezi