Sen misin senden önceki birçok iktidarın uyum içinde olduğu Amerika’ya boyun bükme geleceğini bozan…

Sen misin Amerika’nın emirlerine uymayan, uymayacak olduğunu ortaya koyan…

Sen misin dünyanın şeytan devletine itirazım var diye haykıran…

Her fırsatta “Sana ne Amerika” diyen…

Sen misin dünyayı kana boğma hakkını bir asırdır kendinde gören katil Amerika’nın oyunlarına oyunla cevap veren…

Planlarını yerle bir edip deliye çeviren…

Gece uykularını kaçırıp pişman eden…

İslam ümmetini mezhepler ile, ırklar ile ne güzel bölüyorlardı…

Sen Şii, sen Sünni, sen şu sen bu…

Sen misin çıkıp bizim dinimiz İslam, mezhebimiz dinimiz değil diye yine pis bir oyunu mezhep çatışması arzularını yıkan…

Dur be adam dur artık…

Kanı ucuz Müslümanlar’ın, uyandırma miskin ümmeti, tedirgin etme keyfi yerinde olanları…

Bozma planlarını, çomak sokma oyunlarına…

Deliye dönüp saldırganlaşıyorlar usta…

Sen misin her büyük organizasyonda, katil devletleri deşifre etmek suretiyle maskelerini yere seren…

Büyükelçileri ile ülkeleri karıştıran katil devletin elçisini yeteneksiz, beceriksiz, kabiliyetsiz hale getiren…

İhanet vazifelerini yapamayacak hale getiren…

Seni misin dünyanın kan emici silah baronlarının su değirmenine girmeyen…

Emir almayan, baş eğmeyen, iki büklüm önlerinde ceket iliklemeyen…

Sen misin portakal üretmekten kendi insansız hava aracını üreten, milli tankını yapan, milli silahını yapan…

Sen misin Almanya’nın en büyük hava limanı şirketleri batarken, dünyanın en büyük hava limanını yapan, transit ülke olmanın yolunu açan…

Milyonlarca insanı kendi ülkenin üzerinden bir başka ülkeye taşıyacak olan…

Sen misin Bakü-Tiflis derken, gönül bağları güçlü kardeşleri Modern İpek Yolu ile çelikten hatlar ile bir birbirine bağlayan…

Sen misin IMF’ye borcunu bitirip ihtiyacın varsa para verelim diye vampirleri ezen…

Sen misin Ayasofya’da kandil geceleri ezan okutup, Yunan’ı üzen…

Sen misin bin yıllık mazisi olan halkı, yüzyıllık maziye sıkıştıranlara inat bin yıllık hafızalarını geri yükleyen…

Sen misin Ortadoğu’da bir çocuk rahat uyumayacaksa, kraliçe de rahat uyumayacak diyen…

Sen misin birleşmiş milletlerde sürekli bu dünya böyle gitmez, zalimsiniz ve yenileceksiniz demeye getirip katilleri üzen…

Sen misin ellerine yıllarca doladıkları kadim Türkiye’yi ellerinden alan, bir de milleti uyandıran, dünyalarını şaşırtan…

Sen misin dünyayı çizip, biçip, bölenlerin şenliklerini kâbusa çeviren…

Elbette sana kafayı takarlar ey Türkiye Cumhuriyeti’nin kadim lideri Erdoğan…

Ama bilsinler ki, onların sana kafayı taktığından çok, senin yanında kale gibi duran bir millet, koca bir ümmet var…

Sen istikamet üzere oldukça biz seninleyiz Sayın Erdoğan…