Piyasalarda akılalmaz hareketler yaşanıyor. Türk lirasında temelsiz-dayanaksız değer kaybı dün de devam etti. Dolar 13,50 TL, avro 15 TL'yi aştı. Altının gramı 770 lirayı da geçerken, 10 yıllık tahvil faizi 2019 başından beri ilk defa yüzde 21'i gördü. Türkiye'nin 5 yıllık CDS risk primi de 475 seviyesini aşarak, marttan bu yana en yüksek seviyeye tırmandı. Piyasadaki dalgalanmada düne özel bir gelişme bulunmuyor.
ABD dolarının küresel bazda güç kazanması ve içerideki faiz karşıtı açıklamalar, psikolojik bir travmaya dönüşerek TL'nin güç kaybetmesine sebep oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, düşük faiz politikalarında kararlı olduklarını vurgulayarak, "Bu politika ile ne yaptığımızı, ne için yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz" dedi.
ABD tarafında ise Başkan Biden, FED Başkanı Powell'ı yeniden aday gösterdi. Bu karar sonrası dolarda sıkı politikanın devam edeceği yönündeki öngörüler kuvvetlendi ve ABD para birimi dünyada da değer kazandı.
"PSİKOLOJİK HARP YAŞANIYOR"
Türkiye gazetesine konuşan analistler, "Bu olanların temel ve teknik bir sebebi yok. Psikolojik harp yaşanıyor. TL'nin sahipsiz ve korumasız bırakıldığı yönündeki algıların düzeltilmesi gerekiyor" dedi.
"SABIR GÖSTERİP VE MÜCADELE EDERSEK BAHAR GELECEKTİR"
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Başkanı Orhan Aydın, Türkiye üzerinde faiz ve kur sebebiyle baskı oluşturulmaya çalışıldığının açıkça görüldüğünü belirterek; Cumhurbaşkanı'nın da belirttiği üzere, bu zihniyete teslim olmadan bir mücadele başlatılması gerektiğini söyledi.
Aydın, "Bunun adı ekonomik savaş ise 2001, 2008, Gezi ve 15 Temmuz'da yaşanan sıkıntıları nasıl bertaraf ettiysek Allah'ın izni ile bu faiz ve kur baskısını da kırarak ekonomik bağımsızlığımızı sağlayacağız. Ülke olarak pandeminin yaralarını yeni yeni sarmaya çalıştığımız bu süreçte, dünyada yaşanan sıkıntıları görmezden gelerek erken seçim çağrılarında bulunmak samimiyetten uzak açıklamalar olup bu mücadeleye zarar vermektedir. Ayrıca artan enflasyona karşı halkın alım gücünü artıracak adımlar atılmalı, piyasalara moral verilmelidir. Sanayi kapasite oranlarının her geçen gün arttığı, üretim, ihracat, turizm ve istihdamda güzel gelişmelerin yaşandığı bir ortamda gereken sabrı ve mücadeleyi gösterirsek, baharı gören ülkelerin başında yer almamız kaçınılmazdır" dedi..
ATO BAŞKANI: BAŞKA TÜRKİYE YOK
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran da, zor bir süreçten geçen Türkiye ekonomisinin, cari açığını kapatabilecek kapasiteye sahip olduğunu belirterek, "Bu süreçte birlik ve beraberlik içinde olmamız, ülkemizin geleceğini tek hedef olarak belirleyerek buna göre çalışmamız gerekiyor. Başka Türkiye yok" ifadelerini kullandı.
KAYNAK: TÜRKİYE GAZETESİ