Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017 kapsamında düzenlenen “Türkiye, Ortadoğu ve Batı: Zorluklar ve Fırsatlar” başlıklı oturumdaki konuşmasında, İslam dünyası ve Batı ilişkilerinin uzun süreli bir geçmişi bulunduğuna değinerek, “Modern zamanlar pek çok kişi tarafından endişe devri, ideoloji devri vesaire olarak tanımlanmış ancak yakın zamanda dünyada olan açısından güven veya güvensizlik diye tanımlanabilir. İslam ve Batı ülkeleri arasında o kadar güvensizlik var ki bunu politika, ekonomi düzeylerinde, insani ilişkilerde ele almalıyız.” diye konuştu.
“Türkiye’nin darbe planlayanların peşine düşmesi gerekiyor”
İbrahim Kalın, 16 Nisan’daki referanduma değinerek, uzun kampanya döneminde tarafların kampanyalarını yürüttüğünü ve fikirlerini ifade ettiğini, seçimin ardından da Türkiye’de “tarihi bir dönemeç”in dönüldüğünü söyledi.
Kalın, Türkiye ile bazı Avrupa ülkeleri arasında ilişkilerin gerildiğine değinerek, şöyle devam etti:
“Referandum sonrasında maalesef gözlemcilerin bazıları da tek taraflı ve bazen de çarpık bir resim yansıttı. Bunları şu nedenle anlatıyorum, belki biz Türkiye’de olanları yeterli bir şekilde uluslararası kitleye anlatamadık, ama bazen uluslararası medya, fikir önderleri de Türkiye’de neler olup bittiğini anlamakta zorluk çektiler. Geçmişte 3 darbe oldu ama 15 Temmuz darbe girişimindeki gibi bir şeyi hiç yaşamamıştık. Türk toplumunun o gece ve ertesi gün yaşadığı travma, büyük ihtimalle uluslararası kitlelere iyi bir şekilde yansımadı, dolayısıyla bizim darbe girişimine karşı aldığımız tedbirleri niye aldığımız da iyi anlaşılmadı. ‘100 binden fazla insanı nasıl işten attınız? Neden hala bu durumu devam ettiriyorsunuz?’… FETÖ’yü anlatmam için iki saat daha gerekir. FETÖ, Avrupa tarihindeki herhangi bir organizasyona benzetilemez. 30-40 sene devletin bütün kurumlarına girip, böyle bir darbe teşebbüsünde bulunan bir örnek yok. Türkiye’nin darbe planlayanların peşine düşmesi gerekiyor.”
Türkiye-ABD ilişkileri
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye ile ABD’nin pek çok konuda aynı fikirde olduğunu, ancak Obama döneminde DEAŞ’a karşı PYD ve YPG’nin desteklenmesinin savunulduğunu ve bunun iki ülke arasında gerginlik yarattığını söyledi. Bu konuda Trump hükümetinde değişiklik görmeyi beklediklerini aktaran Kalın, şöyle devam etti:
“Bazı somut, spesifik önerilerde bulunduk DEAŞ’la mücadele konusunda. Umuyoruz ki bu konuda ilerleme olacak bu seyahatte. Muhataplarımızla çeşitli düzeylerde temaslarda bulunuyoruz. 16 Mayıs’ta Beyaz Saray’da yapılacak toplantıda her iki cumhurbaşkanı da bir yol haritası verecektir hepimiz için ki, bu konuyu artık arkamızda bırakabilelim. FETÖ meselesinde, ABD Hükümeti net bir konum ortaya koysun istiyoruz. Tabii ki hukukun üstünlüğü çerçevesinde adalet sürecini destekliyoruz fakat bazı şeyler var ABD Hükümeti’nin bu konuda yapabileceği. Bu suç imparatorluğunu ABD’den yönetiyor çünkü kendisi. Tek bir kişi de değil, ekibi, insanları, yüzlercesi Amerikan sistemini, kanunlarını ve vergi mükelleflerinin parasını alarak bizim ülkemize saldırıyor, ülkemize ve Cumhurbaşkanımıza karşı karalama kampanyaları yapıyor. Bu, pek kuvvetli bir müttefiklik ve model ortaklık açısından ABD ve Türkiye’ye pek uymuyor. Umarız bu konuda ilerleme kaydederiz.”