LGBT propagandasına karşı "Büyük Aile Buluşması" sessiz yürüyüşle tamamlandı LGBT propagandasına karşı "Büyük Aile Buluşması" sessiz yürüyüşle tamamlandı

Mısır'la uzun yıllardır yakın dostluk içinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisi'nin 100. yıldönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik etmiş iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz. Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu. 

"Mısır ile enerji ve işbirliğini geliştirme arzusundayız"

Kahire'de gerçekleşen önceki toplantılarda Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyini yeniden yapılandırma kararı aldıklarını belirten Erdoğan, "Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle iş birliğimizi sanayi, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dahil her alanda ilerletme irademizi teyit ettik. Ticaret ve ekonomi iş birliğimizin en güçlü boyutunu oluşturuyor. Son 10 yılda Mısır'ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz. İş adamlarımız 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Girişimcilerimizi yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ediyor, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye'ye bekliyoruz. Doğalgaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır'la enerji alanındaki iş birliğimizi geliştirmek arzusundayız. Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi daha da kuvvetlendirmek üzere gayretlerimizi sürdürüyoruz." diyerek iki ülkenin ilişkilerinde olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inandığını bildirdi. 

"Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahip"

"Türkiye ve Mısır'ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemdedir." diyen Erdoğan,  yapılan toplantılarda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldıklarını belirtti. Erdoğan, "Filistin'deki son durum itibarıyla görüşmelerimizin odağında bu yer aldı. Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor. Bugüne kadar Gazze'ye iletilen toplam yardımın yüzde 32'si Türkiye'den gitmiştir. Bu yardımların ulaştırılmasında Türk Kızılayı ile AFAD başkanlığımızla iş birliği içinde hareket eden başta Mısır Kızılayı olmak üzere Mısır makamlarına teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.  

"İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumu halen devam ediyor"

İsrail'in insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını engelleyerek işlediği suçlara bir yenisini daha eklediğini belirten Erdoğan, "İsrail yönetimi, binlerce ton bomba yağdırarak kıramadığı direniş azmini, Filistin halkını açlığa, susuzluğa mahkum ederek kırmaya çalışmaktadır. Açlık, susuzluk veya ilaç bulamadığı için ölen her masumun sorumlusu İsrail ve destekçileridir. Biliyorsunuz, Mısır, Katar ve Amerika'yla birlikte müzakerelere ara buluculuk yapıyor. Biz de bu sürece Dışişleri Bakanlığımız ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız vasıtasıyla destek veriyoruz. Ancak, İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumu halen devam ediyor. Son olarak, İsrail, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir. Netanyahu'nun Mısır'a yönelik ithamlarını reddettiğimizi burada çok net söylemek isterim." diye konuştu. 

"Yanlıştan bir an önce dönülmesi çağrımızı tekrarlıyorum"

Erdoğan, konuşmasının devamında ise şu ifadelere yer verdi: 

"Tüm bunlar karşısında, İsrail hükümeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı soykırım davasına müdahillik başvurumuzu resmen ilettik. Gazze'de suç işleyen, İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim, 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır. Diğer taraftan, uluslararası topluma düşen sorumluluğu hatırlatmaya devam ediyoruz. Maalesef, bazı ülkeler halen İsrail'le kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükümetinin tüm bölgeyi hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilemezliğini artık herkes anlamalıdır. İsrail'in bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek, ancak ikiyüzlü politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum. 

"Mısır'la istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız"

İstişarelerimizde Gazze'nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldık. Birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır'la istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah, bundan sonra daha yakın iş birliği içinde olacağız. Kazan kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız. Bugünkü görüşmelerimizin ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanına ve kıymetli heyetine ziyaretleri için teşekkür ediyorum." 

Kaynak: Haber Merkezi