Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin 18’inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında ATO Congresium’da düzenlenen törene katılarak partililere hitap etti.
Bundan tam 18 yıl önce 2001 yılı Ağustos ayında AK Parti’nin kuruluşunu millete ve tüm dünyaya ilan ettiklerini hatırlatan Erdoğan, bugüne kadar AK Parti’nin tüm kademelerinde görev almış, partiye oy veren herkese şükranlarını sundu, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diledi.
Her yıl dönümünün önemli olduğunu ama 18’inci yıl dönümünün ayrıca önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bu yaş, hukukumuza, bireylerin siyasi, ekonomik ve sosyal alanda rüştlerini ispat edişlerinin ifadesidir. Kadim davamız ile milletimize hizmet aracı gördüğümüz siyasetimiz ve onun yüce çatısı olarak kabul ettiğimiz AK Parti hamdolsun 18 yaşına ulaştı.” diye konuştu.
Geride kalan 18 yılın ardından AK Parti’nin artık gerek müktesebatıyla gerek yetiştirdiği kadrolarla yeni bir safhaya geçtiğini ifade eden Erdoğan, gençlik kollarında göreve başlayanların bugün ilçe veya il başkanları, genel merkez yöneticisi, milletvekili olarak görev yaptıklarını anlattı.
Gençlik kollarının kapısından içeri giren gençlerin de bayrak yarışında yarın aynı görevleri devralacağını aktaran Erdoğan, ana kademede, kadın kollarında, belde, ilçe, il teşkilatlarında görev alanların da aynı veya farklı görevlerde yol yürümeye devam edeceklerini söyledi.
“AK Parti, organik bir partidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu büyük ailenin bir parçası olma onuru dahi tek başına çocuklarımıza bırakacağımız en büyük mirastır. Elbette bu uzun ve kutlu yolculukta davanın yükünü kaldıramayanlar, çeşitli sebeplerle yolunu kaybedenler olmuştur. AK Parti, bugün de inşallah yarın da hep dimdik ayakta olacaktır. Ama bu kutlu çatının altından ayrılanların hiçbirinin esamesi şimdiye kadar okunmamıştır, şimdiden sonra da okunmayacaktır. Bizim partimizin en önemli özelliklerinden biri de değişimi, yenilenmeyi kendi içinde başarıyor olmasıdır. Dünyanın, bölgemizin ve ülkemizin şartları, ihtiyaçları, imkanları değiştikçe AK Parti de buna uygun şekilde politikalarını geliştirmekte, kadrolarını yetiştirmektedir.
AK Parti, organik bir partidir. AK Parti, siyaset mühendisliğine, içerden veya dışardan kulağına üflenen suflelerle, milletin içinde olmadığı her türlü hesaba kapalı bir siyasi parti olarak ve hep de bu şekilde yol yürümüştür. Gözleri ve gönülleri başka yerlerde olanların AK Parti çatısı altından çıktığında başarısızlığa mahkum olunmasının sebebi budur. Biz, tek vazifemizi Hakk’a ve halka hizmet olarak görüyoruz. Bu dava AK Parti’nin 18 yılının çok ötesinde bir davadır. Biz sadece medeniyetimizin ve ecdadımızın kadim Hakk’a ve halka hizmet davasının bugünkü temsilcileri olmaya talibiz.”
“AK Parti, Hakk’a ve halka hizmet yolundan sapmadı”
AK Parti’nin 19, 20, 25, 30’uncu yıldönümlerini kutlarken de AK Parti’nin halka ve Hakk’a hizmet yolundan sapmadığını, göğüslerini gererek söyleyebileceklerini vurgulayan Erdoğan, “Partimizin kurucuları, yöneticileri, geleceği olan bizler, ne kadar bu misyona sahip çıkarsak milletimizin gönlündeki yerini o derece güçlü tutabiliriz. AK Parti ancak kendisi gibi olmaktan çıktığında misyonunu kaybeder. Tıpkı bu çatının altından ayrılanlar gibi milletle irtibatını kaybederek yolunu şaşırdığı gün AK Parti’nin de vadesi dolmuş demektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye demokraside ve ekonomide Cumhuriyet tarihindeki en büyük atılımı AK Parti’nin yaptırdığını yineledi. Ziya Paşa’nın “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri” sözüne atıfta bulunan Erdoğan, “Biz eserlerimizle zaten ortadayız. 18 yıldır, biz bunu ispat ettik.” dedi.
Türkiye’nin içinden geçtiği kritik dönemden başarıyla çıkmasını sağlayacak olanın da yine AK Parti olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Az önce bana şöyle bir mesajı okudular. Hepinizin tanıdığı bir zat. Meğerse bu ara şöyle bir İzmir-İstanbul otobanından gitmiş. O yolların güzelliğini görünce de bize iftihar dualarını, şükranlarını ifade ediyor. 426 kilometre bir yol. Bütün bu yolda elhamdülillah kaza riski adeta yok oluyor. Elinizi kolunuzu sallaya adeta yolculuk yapıyorsunuz. Bir sanatçı da Instagram’dan şöyle bir mesaj attı: ‘Bu yolları yapanlardan Allah razı olsun’ dedi. Fakat CHP’nin bir mensubu, hani o oyların pusulaların üzerine yatan vardı ya, onlar zaten o işten anlar, o da dava açacağını söylüyor. Yetmedi bizimle ilgili de dava açacakmış. Fakat, sanatçı maşallah dimdik ayakta duruyor. ‘Hiç umurumda değil’ diyor. Mesele bu, inanmak. Tabii ki marifet iltifata tabidir. Ben de kendilerine döndüm teşekkür ettim. Ama bunları maalesef herkes anlamıyor, anlamak istemiyor.”
Türkiye’nin dört bir yanını otoyollar ve havalimanlarıyla süslediklerini anımsatan Erdoğan, “Ama göz var görmüyorlar, kulak var duymuyorlar. Maalesef gönül çünkü mühürlü, kabul etmiyor. Etseler de etmeseler de biz millete hizmet yolunda yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Doğu Akdeniz’de Fatih’imizle, Yavuz’umuzla, Barbaros Hayrettin’le oralardayız”
Türkiye’nin dört bir yanını otoyollarla, havaalanlarıyla süslediklerini belirten Erdoğan, “Türkiye’nin her tarafını, 20 bin kilometreyi aşkın bölünmüş yollarla bizler elhamdülillah kaza riskini adeta sıfıra indirircesine yapmadık mı? Ama maalesef göz var görmüyor, kulak var duymuyor, maalesef gönül çünkü mühürlü kabul etmiyor. Etseler de etmeseler biz millete hizmet yolunda yolumuza devam edeceğiz. Yarın ülkemizi hedeflerine ulaştıracak da AK Parti’den başkası değildir.” ifadelerini kullandı.
Doğu Akdeniz’de yapılan çalışmalara değinen Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
“Doğu Akdeniz’de Fatih’imizle, Yavuz’umuzla, Barbaros Hayrettin’le oralardayız. İki sondaj, iki sismik araştırma gemimiz oralarda ana muhalefetin başındaki bunları görmüyor. Bunları görmedin de bayrağımızı da mı görmedin? Orada devasa al bayrağımız var, onu da mı görmedin? Amerika varmış, Kanada varmış, Fransa varmış, Katar varmış. ‘Sadece Türkiye yok’ diyor. Buradan CHP’ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum; ‘Bak başınızda böyle birisi var. Bu zat bayrağımızı bile tanımıyor’. Orada Fatih’i, Yavuz’u, Barbaros Hayrettin’i göremiyor. Kaldı ki onların dışında ayrıca bütün fırkateynlerle oradayız, koruma altında, güvence altında. Herkes, şu anda ‘Burada Türklerin ne işi var?’ derken, biz orada çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz. Oradan çekilmek, çıkmak da yok. Biz haklarımızı biliyoruz. Kuzey Kıbrıs’taki soydaşlarımızın haklarını sonuna kadar koruyacağımız gibi kendi haklarımızı da sonuna kadar koruyacağız. İşte bizlere düşen, bu büyük sorumluluğun gerekliliğini yerine getirmektir.”
“Hafıza kayıtlarımızın içerisinde olanları vakti geldiğinde milletimizle paylaşacağız”
“Kendi bireysel çıkarını, grup veya cemaat taassubunu bu büyük davanın önüne koyuyorsa, bilsin ki sadece 82 milyon Türk milletine değil kendi geleceğine de ihanet ediyor.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Rabb’im, hepimizi bu büyük yanlışa düşmekten muhafaza etsin.” diye konuştu.
AK Parti’nin kuruluşundan bugüne bakıldığında pek az kişinin şahit olacağı başarılarla dolu bir geçmiş görüleceğini belirten Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Üstelik 18 yıllık parti tarihimiz ile 17 yıllık iktidarımızın her dönemi sadece iş yapmakla, icraat yapmakla değil aynı zamanda farklı güçlere karşı mücadele vermekle geçti. Şunu da söyleyeyim, hafıza kayıtlarımızın içerisinde olanları da vakti geldiğinde milletimizle paylaşacağımızı da buradan söylüyorum. Zira bu hafıza kaydının içerisinde çok şeyler var. Yani ‘kim kimdir’, bunları milletimizin bilmezi lazım. Bilmesi lazım ki yanlış istikamette gitmesin. Vesayet odaklarından terör örgütlerine, uluslararası tetikçilerden içimizdeki mankurtlara pek çok kesimle uğraşmak zorunda kaldık. Hamdolsun ne milletimize verdiğim sözleri aksattık ne de bunlara pabuç bıraktık.
Türkiye’yi demokraside, ekonomide, diplomaside, güvenlikte ve öz güvende getirdiğimiz seviye itibarıyla artık bu ülkeye karşı tuzak kurmak, oyun oynamak eskiden çok daha zordur, çok daha maliyetlidir. Dünkü Türkiye’yi en fazla 5 milyar dolarlık bir manipülasyonla yerle yeksan edebiliyorlardı. Şimdi benzer bir girişim için 10 katını, 20 katını feda etseler bile istedikleri gibi netice alamayacaklarını görüyorlar. Dünkü Türkiye’yi masada da sahada da diledikleri gibi yönlendirebiliyor, oyalayabiliyor ve istedikleri dayatmayı yapabiliyorlardı. Şimdi masada da sahada da sözünü söyleyen ve gerektiğinde de bunun gereklerini cesaretle yaparak netice alabilen bir Türkiye var. Eskiler, “Dut demeye dudak gerek” derlerdi. Yani masada ve sahada istediğini neticede sonuçlar alabilmek için arkanızda buna uygun bir altyapı ve güç olması lazım. Aksi takdirde konuşursunuz, bağırırsınız, çağırırsınız ama kimse sizi takmaz.”
“En tepeye doğru yol almakta lazım”
Önemli olanın siyasi ve ekonomik gücün etkisi olduğunu vurgulayan Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Türkiye bu bakımdan hamdolsun dünyada birinci lige çıkmıştır. Tabii birinci lige çıkmak kadar orada kalmak ve en tepeye doğru yol almak da lazımdır. AK Parti olarak önümüzdeki gündem işte budur. Türkiye’yi çıktığı bu ligde daha yukarılara taşımak için çalışıyoruz. 2011’de ilan ettiğimiz 2023 hedeflerimizin gayesi işte budur. Dikkat ederseniz biz bu hedefleri ilan ettikten sonra başımıza gelmeyen kalmadı. Gezi olaylarıyla sokaklarımızı karıştırmaya kalktılar, çukur eylemleriyle topraklarımıza göz diktiler. FETÖ ile ülkemizi ve ordumuzu işgale teşebbüs ettiler. DEAŞ ve PKK/YPG ile sınırlarımızı tacize yeltendiler. Olmadık bahanelerle ekonomimizi yıkmaya dönük hamleler yaptılar. Kimi aleni, kimi gizli nice ambargolarla savunmamızı çökertmeye çalıştılar. Tüm bu saldırıları milletimizle birlikte göğüsledik, hepsini de püskürttük, hedeflerimize doğru yürümeye devam ettik.”
Erdoğan, göreve geldiklerinde Türkiye’nin savunma sanayisinin yüzde 20’sini üretebildiğini, şu anda yüzde 70 yerli üretim yapılabildiğine işaret etti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Nereden nereye? İşte bunlar durup dururken olmadı. Kuru kuruya manifestolarla bunlar olmaz. Uygulamayla bu manifesto olur. İşte biz bunu yaptık. Biz bunu gerçekleştirdik. Bizim manifestomuz uygulamadır. Biz bunu yaptık, adımını attık. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserimizle konuşuyoruz.
Elbette bu sürecin ülkemize, milletimize ve partimize bir maliyeti olmuştur ama sonuçta istiklalimizi ve istikbalimizi kurtardığımızı düşündüğümüzde bu bedelin bir önemi yoktur. Ülkemizin ve milletimizin bekası için canını ortaya koymuş bir kadro olarak daha büyük bedelleri ödemekten de asla çekinmeyiz. Yeter ki Türkiye ayakta kalsın, yeter ki bu millet namerde muhtaç olmasın, yeter ki gözünü ve gönlünü bu ülkeye dikmiş yüzlerce milyon kardeşimizin umudu sönmesin. Önümüzdeki dönem, bu kutlu davayı daha yükseğe taşımak için çok daha fazla çalışma dönemidir.”
“Kapılarımız sonuna kadar açıktır”
Parti olarak kendilerini kadrolarından politikalarına kadar yeni dönemde uygun şekilde geliştirerek, ülkeye ve millete hizmete devam etmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Bizim en büyük gücümüz davamıza olan inancımız ve insan varlığımızdır. Partimize gönül vermiş herhangi bir kademede görev almış olanlardan başlayarak siyasete ve hizmete talip herkese bizim kapılarımız sonuna kadar açıktır ve açık kalacaktır.” diye konuştu.
Erdoğan, önümüzdeki aylarda başlatacakları büyük kongre süreçlerinin bu bakımdan fırsat olduğunu dile getirdi.
Partisinin gençlik ve kadın kolları kongrelerini başlatacaklarını hatırlatan Erdoğan, bütün bunlarla beraber belde, ilçe ve il kongrelerini de başlatacaklarını kaydetti.
Erdoğan, şunları söyledi:
“Hedef şu; bütün bu saydığım yerlerde bizim için kanaat önderleri kimlerse bunları seçip, çıkartmak ve kadromuzu bu kanaat önderleriyle güçlendirmektir. Bunu hep beraber yapacağız. ‘Ben şurda yoktum, ben burda yoktum’ olmaktan öte, ‘Burası filancaya layık’, daha da ileri gidiyorum, kardeşlerim bize Ömerler lazım. İşte biz bu Ömerleri bulduğumuz zaman şunu bilesiniz ki şu anda geldiğimiz konumdan çok daha farklı bir konuma Allah’ın izniyle çıkacağız. Hiç endişeniz olmasın. Mevcut kadrolarımızla birlikte mahalle, ilçe, il ve genel merkez düzeyinde bu çatı altında hizmet etmek isteyen herkesi kongre sürecimize aktif olarak katılmaya, demokrasi mücadelesinde yer almaya şimdiden davet ediyorum.”
“Cumhur İttifakını diri tutmaya gayret edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “AK Parti olarak kuruluşlarından bugüne kadar en çok ana muhalefetin ve onu taklit edenlerin yalanlarından, iftiralarından, çarpıtmalarından ve tutarsızlığından çektiklerini” vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Karşımıza projeleriyle, programlarıyla, teklifleriyle, akıllı uslu tenkitleriyle çıkan bir muhalefet tarzı hiç olmadı. Hatta en hayati konularda dahi çoğunlukla diğer partilerle bir araya gelme imkanı bulamadık. Bunun tek istisnası MHP ile Cumhur İttifakımızdır. Cumhur İttifakını diri tutmaya, dik tutmaya da gayret edeceğiz. Sağdan, soldan bozmak isteyenler çıkabilir ama biz bunlara prim vermeden yolumuza devam edeceğiz. 15 Temmuz gecesi sokaklarda milletimizin kurduğu bu ittifakı halk oylamasından seçimlere, ülkemize karşı kurulan tuzakları bozmaya kadar her alanda başarıyla sürdürdük, sürdürüyoruz ve Sayın (Devlet) Bahçeli ile de zaman zaman bir araya gelerek daha neler yapmamız gerekir, bunları konuşuyoruz. Böylece çok partili siyasi hayatımızda ilk defa başka herhangi bir çıkara dayalı olmadan sadece ülke ve millet menfaatleri ortak paydasında bir ittifakın kurulabileceğini göstermiş olduk.”
Recep Tayyip Erdoğan, esasen bu iş birliği yönteminin Cumhur İttifakı sayesinde kazandırdıkları ülke tarihinin en önemli yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ruhunda da bulunduğuna değindi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
Yakında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemininin geçen bir yıllık sürecini milletle paylaşacaklarını bildiren Erdoğan, millete bu süreç içerisinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ne yaptıklarını, ne yapmakta olduklarını ve ne yapacaklarını anlatacaklarını ifade etti.
Erdoğan, Türkiye’nin mümkün olan en geniş toplumsal uzlaşma zemininde yönetilmesinin gelecek açısından hayati öneme sahip olduğunu vurgulayarak, darbelerin, cuntaların, vesayetler döneminin ancak bu şekilde bir daha geri gelmemek üzere kapatılabileceğinin altını çizdi.
Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
“Millet iradesinin kahir ekseriyetinin tezahür ettiği bir yerde başka hiçbir güç ve proje hayat bulamaz. Her ne kadar böyle bir uzlaşmayı asla sağlayamayacağını düşünen birileri sürekli yeni yönetim sistemini karalamaya çalışıyor olsa da milletimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine sahip çıkmıştır, oyunu vermiştir ve ‘Biz sizinle beraber bu yolda yürümeye varız’ demiştir. Oylamayı yaptık mı? Yaptık. Evet mi çok çıktı, hayır mı? Evet çok çıktı. Erzurumlu Teyo Pehlivan’ın durumuna benziyor bunlarınki de. Yenile yenile bunlar bıkmıyor. Ama halk, cumhur işi bitirdi. Kararı verdi, iş bitti. Bu konuda başı çeken partinin mahalli seçimlerde elde ettiği kimi sonuçların bütün bunların ardından artık yeni yönetim sistemine daha sıcak bakmaya başladığını görüyoruz. Tabii bunların siyasetinin ilkesi ve omurgası olmadığı için yarın ne yapacaklarını kimse bilemez.”
Elbette her yenilik gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de geliştirilmesi gereken yönleri bulunduğuna vurgu yapan Erdoğan, sisteme ilişkin bir yıllık analiz yaptıklarını anlattı.
Erdoğan, “Aksayan yönlerimiz var mı, yok mu bunları aramızda arkadaşlarımızla konuştuk. Bir yıllık uygulama sonuçları ışığında Cumhurbaşkanlığı bünyesinde ilgili tüm kesimlerin görüşleri, değerlendirmeleri, teklifleri alınarak kapsamlı bir çalışma yapıldı. İlk fırsatta bu çalışmanın sonuçlarını inceleyecek ve sistemi geliştirecek adımları da atacağız.” diye konuştu.
“Putin ile görüş alışverişinde bulunduk”
Bugün Türkiye’nin önünde Suriye sınırlarının güvenliği meselesinden Doğu Akdeniz’de haklarına, terörle mücadeleden ekonominin toparlanmasına kadar pek çok önemli konunun gündemde olduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemize geçmişte kazandırdığımız çok büyük eserler, milletimize yaptığımız çok büyük hizmetler var. Halihazırda karşımızda duran sorunlar daha ziyade, bölgesel ve küresel güç mücadelelerinin eseridir. Bu meselelerdeki eksiklerimizin, yapısal reform ihtiyaçlarının farkındayız. Asıl fotoğrafı görmeden sadece detaylara odaklanmak bizi yanıltır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak birlikte hareket ettikleri dostları ile beraber içerideki ve dışarıdaki tüm meselelerin çözümü için daha çok çalışma, mücadele etme sorumluluğu ile karşı karşıya olduklarına değinerek, “Bu kadro hiçbir zaman mücadeleden ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmamış bir kadrodur.” ifadesini kullandı.
17 yıllık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye’yi her alanda büyüttüklerini ve güçlendirdiklerinin altını çizen Erdoğan, 2023, 2053 ve 2071’e giden süreçte de aynı iradeyi ortaya koyacaklarını aktardı.
Demokrasiyi ileriye taşıma, ekonomiyi güçlendirme, güvenliği tahkim etme başta olmak üzere Türkiye’nin aydınlık geleceğini üzerinde bina edecekleri tüm hususlarda AK Parti olarak Türkiye’nin önünü açmayı sürdüreceklerini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bunun için her bir kardeşimizin katkısına, çabasına, desteğine ihtiyacımız var. AK Parti’nin başarılarının gerisinde geçmişteki pek çok partinin aksine yıllar geçtikçe küçülen değil büyüyen, yıllar geçtikçe köhneyen değil her daim yenilenen, yıllar geçtikçe hizipleşen değil hep kucaklaşan bir parti olması yatmaktadır. Bu vasfımıza sahip çıktıkça büyümeye ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Rabbim bizi daha nice kuruluş yıl dönümlerinde bu çatı bir araya getirsin diyorum.”
Konuşmasında terörle mücadele faaliyetlerine de değinen Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İnlerine gireceğiz dedik, girdik. Dağ, tepe demeden şu anda kahraman Mehmetçiğimiz mücadelesini sürdürüyor. Sürdürmeye de devam edecek. Şu anda yurt içi, yurt dışı bu mücadele devam ediyor. Suriye’de olanlar ve bugün Sayın Putin’le de görüşmemizi yaptık. İdlib’deki gelişmeleri ateşkes çerçevesi içerisinde yürütme noktasında gerekli görüş alışverişini yaptık. Önümüzdeki günlerde de Sayın Trump’la yine aynı şekilde bu görüşmeleri yapacağız. Bütün mesele, güneyde özellikle Suriye’de bu sıkıntıları bir an önce aşmak ve barışın egemen olduğu bir bölge ihdas etmek. Bunun gayreti içerisindeyiz. Allah’ın izniyle bunu da başaracağız.”
“Mücadeleden vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal da programın açılışında yaptığı konuşmada, AK Parti’nin kuruluşunu “Türkiye sevdasıyla yaşımız hep 18” diyerek kutladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin 14 Ağustos 2001 yılında kurulduğunu günkü sözlerini hatırlatan Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:
“Söylediği gibi o günden sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Buna Türkiye şahit, buna zaman şahit, buna tarih şahit. 2001 yılında 2002,2003 ve 2004 yıllarında neler söylendiğini hep beraber yaşadık. Her şey biz yaşarken oldu, yapılan kara propagandaları, felaket tellallığını hep beraber yaşadık. 17 yıl boyunca onlar bıkmadılar yalan söylemekten, felaket tellallığı yapmaktan, dezenformasyon üretmekten bıkmadılar ama biz de davamız ve hedeflerimize inanmaktan Türkiye için gece gündüz çalışmaktan asla vazgeçmedik. Bundan sonra da inşallah nice daha nice 18 yıllar. Bu davadan, bu kavgadan ve bu mücadeleden vazgeçmeden yolumuza devam edeceğiz.”