Seçim mitinglerine 15 Şubat'ta Zonguldak'tan start veren Cumhurbaşkanı Erdoğan seçime 8 gün kala saha çalışmalarını sürdürüyor. Bugün önce Karabük'te halka seslenen Erdoğan'ın 2. durağı Çankırı.

Erdoğan Çankırı'da halka sesleniş konuşması yaptı.  

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Bugüne kadar girdiğimiz tüm seçimlerde sizlerin güçlü desteğini, hayır duasını daima yanımızda hissettik. Çankırı bizi hiç yalnız bırakmadı, rekor oy oranlarıyla daima davamıza, mücadelemize sahip çıktı. Çankırılı kardeşlerimiz vefalı olduklarını, sözlerine sadık olduklarını 14-18 Mayıs seçimlerinde bir kez daha gösterdi. Milletvekilliğinde ve Cumhurbaşkanlığında yüzde 78'e yaklaşan oy oranıyla Cumhur İttifakı'na destek vererek tarih yazdınız. Bu oy oranıyla Türkiye'de bizlere en çok destek veren üçüncü il oldunuz. Milli iradenin şehri, vefanın ve dayanışmanın şehri, Türkiye Yüzyılı'nın yıldız şehri Çankırı'yı bu sonuçlardan dolayı tebrik ediyorum.

Ilgaz Dağı gibi yanımızda dimdik duran Çankırılı vatandaşlarıma en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Siz ne güzel insanlarsınız böyle. Rabbim hepinizden razı olsun. Hamdolsun Çankırı'ya bugüne kadar biz mahcup olmadık, yine olmayacağız. Şimdi kentsel dönüşüm bizden, TOKİ bizden, fabrikalar da Başkan Hüseyin Bey'den.

Sizlerin bu halini gördükten sonra Cumhurbaşkanı olarak sizlerin yanındayım. Çankırı'ya olan minnet borcumuzu daha fazla çalışarak, daha fazla ter dökerek, daha fazla eser ve proje üreterek ödeyeceğiz. Bunun için 31 Mart çok ama çok önemli. Sizlerden 31 Mart'ta bir kez daha destan yazmanızı bekliyorum.

Ülkemize ve milletimize hizmet için gece gündüz koşturuyoruz. Sadece Mart ayının başından beri doğudan batıya, kuzeyden güneye 23 farklı ilimizi ziyaret ettim. Bu tür mitingler yaptım. Durmak yok, yola devam. Yabancı misafirlerimizin yanı sıra şehit ailelerinden sağlık personelimize, şoförlerimizden vakıf ve derneklerimize toplumumuzun her kesiminden insanımızla kucaklaştık, hasbihal ettik, iftar sevincini paylaştık.

Burada 45 bin kişi, Karabük'te de 40 bin kişi meydandaydı. Durmayacağız, yarın Ankara, Pazar günü İstanbul, muhteşem mitinglerimizi yapacağız. Şehirlerimize kazandırdığımız eserlerin ve yatırımların resmi açılışlarını gerçekleştirdik. Telefon diplomasisiyle bölgemizdeki krizlere ve savaşlara çözüm yolları geliştirmeye gayret ettik. Şimdi ben Çankırı'dan bir şey istiyorum. Ankara'daki Yarenleri, Çankırılıları, benim Çankırılı kardeşlerim tek tek telefonla arayacaklar ve Ankara'da da Turgut Altınok kardeşimizi kazandıracağız.

Mazlumlara el uzatmak, zalimlerin zulümlerine dur demek, Gazze başta olmak üzere kardeşlerimize yardımcı olmak için çalıştık, çalışıyoruz. Deprem bölgesinde inşasını tamamladığımız 76 binden fazla konutun kuralarını çekerek depremzedelerimizi yeni yuvalarına yerleştirdik. Daha bunun gibi nice faaliyetle, nice hamleyle Türkiye'yi büyütmenin, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmenin çabasındayız. Bizim gündemimizde deprem bölgesi var, bizim gündemimizde dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz var, bizim gündemimizde aziz milletimizi layıkıyla temsil etmek var, bizim gündemimizde içinde bulunduğumuz asra Türk mührünü vurmak var, bizim gündemimizde ülkemizin ekonomisini güçlendirmek, ihracatını artırmak, tarımını, turizmini, sanayisini geliştirmek var, bizim gündemimizde Türkiye'yi dünyanın devlet ligine yükseltmek var.

Savunma sanayiinde her gün yeni bir başarıya imza atıyoruz. Bir dönem toplu iğne üretemezken, tabanca bile yapamıyorken bugün kendi gemimizi, tankımızı, füzemizi, savaş uçağımızı imal eder hale geldik. KAAN'ın göğe doğru süzülüşünü sizler de izlediniz değil mi? Uçak, teker kesince sizlerin de gözü doldu, göğsü kabardı mı? Bizlere bu günleri gösteren Allah'a hamd olsun. Her türlü ambargoya rağmen beşinci nesil savaş uçağımız KAAN, ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Yapamaz dediler, yaptık, uçmaz dediler, uçurduk, önümüzde engel çıkardılar, hepsini tek tek aştık, ülkemizdeki müzmin muhalifler kalorifer peteği diyerek bu başarıyı küçümsemeye çalışsalar da KAAN savaş uçağımız dostlarımıza güven, düşmanlarımıza ise büyük korku saldı.

Asya'sından Avrupa'sına ve Amerika'sına bu teknolojiye sahip olmanın ne manaya geldiğini bilenler KAAN'ı çok yakından takip ediyorlar. İnşallah 2028 yılında KAAN'ı hava kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Bu tarihten itibaren gök vatanımızı artık KAAN'la koruyacağız. İnsansız hava araçlarımızın başarılarını artık cümle alem biliyor. Dünyanın 50'ye yakın ülkesinde TB2'ler, Akıncı'lar, Anka'lar, Aksungur'lar kullanılıyor. SİHA'lar, terörle mücadelemizde de bize kritik kabiliyetler kazandırıyor. Teröristler için artık hiçbir şey güvenli değil. Sınırlarımızın 300-350 kilometre ötesinde teröristleri tespit ediyor, hiç ummadıkları bir anda etkisiz hale getiriyoruz. Devletimize kast etmenin, vatan evlatlarına saldırmanın bedelini hem de çok ağır bir şekilde bu katil sürülerine misliyle ödetiyoruz.

Kısıtlı iki kişinin oy kullandığı gerekçesiyle belde halkı yeniden sandık başına gidecek Kısıtlı iki kişinin oy kullandığı gerekçesiyle belde halkı yeniden sandık başına gidecek

Donanmamızın amiral gemisi ANADOLU'dan, ardından daha büyük bir uçak gemisi yapmak için şu anda hazırlıklara başladık. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar inşallah durmayacağız, yolumuzdan geri dönmeyeceğiz.  

Çankırı'yla birlikte tüm Türkiye için canla başla çalışırken CHP'nin başını çektiği muhalefetin durumu ise gerçekten içler acısı. Ne millete hizmet etmek niyetindeler ne de bu yönde bir çabaları var. Vizyon, proje, ufuk, eser, icraat desen zaten hak getire. Biz hizmet ve eser bırakıyoruz. Muhalefet, bavullarla, valizlerle, çantalarla taşınan balya balya paralar dışında elle tutulur hiçbir işleri yok. Dolarlar, çantalarda, bavullarda, Eurolar, çantalarda, bavullarda. Nereye kadar böyle gideceksiniz? 31 Mart'a kadar. 31 Mart'ta benim milletim sizi sandıklara gömecek. Bir büroda 5-6 kişi toplanıp nereden gelip nereye gittiği belli olmayan şaibeli paralarla saatlerce kule yapıyorlar. Açıkla deyince de panikle bu sefer sağa sola saldırıyorlar.

Hatırlarsanız bunlar son seçim yenilgisinin ardından değişim diye bir şey başlatmışlardı. Güya kendilerini yenileyecek, faşist zihniyetlerini değiştirecek, milletle artık kavga etmeyeceklerdi. Sonuç tam fiyasko oldu. Genel başkanlık koltuğunda oturan kişi değişti ama CHP'nin cuntacı, darbeci, vesayetçi kodlarında zerre dönüşüm olmadı. CHP'nin yeni Genel Başkanı, tıpkı selefi gibi darbe sever çıktı. Öyle ki televizyonda gülerek darbenin faziletlerinden bahsediyor. Neymiş, belli yaşın altındakiler milli iradeye kast ederse bu Türkiye için iyiymiş, doğruymuş, faydalıymış. Kafaya bak ya. Bunların eski genel başkanının 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin açtığı yoldan gittiği tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gittiği akşamı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi işte Bay Bay Kemal, Ankara'da bir daire tuttular, artık orada istirahat ediyor.

Bakınız çok açık ve net söylüyorum. Sözünün nereye gittiğini bilen, aklı başında demokrasiyi özümsemiş genel başkanlar böyle şeyler söylemez. Darbelerin bu ülkeye ödettiği faturalara vakıf siyasetçiler böyle cümleler kuramazlar. Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde ekranlarda darbe güzellemesi yapan ana muhalefet partisi yöneticisine rastlayamazsınız. Ancak Türkiye'de, demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar sandıklarını umutlarını her kestiklerinde bu tür hezeyanlara sarılıyorlar. Buradan, milli iradenin kalesi Çankırı'dan Özgür efendiye şu gerçeği hatırlatmakta fayda görüyorum. Türkiye'de darbeler dönemi açık ve net artık tamamen kapanmıştır. İktidara giden yolu vesayetçilerde arama devri sona ermiştir. Her kim milletin iradesine kast ederse karşısında bizi bulur, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi genci yaşlısıyla, kadını erkeğiyle 85 milyonu bulur.

Siyasette değişim olacaksa bunun yolu darbe değil, sandıktır sandık. Sandık dışında başka yollara tevessül edenlerin akıbeti hüsran olacaktır. Özgür efendinin darbelerde acı çekenler, işkence görenler, hayatları kararanlar başta olmak üzere tüm Türkiye'ye bir özür borcu vardır. Kendisi hiç vakit kaybetmeden çıkıp milletimizden, meclisimizden ve istismar ettiği gençlerimizden özür dilemelidir. Milletimiz ve uğruna bedeller ödediğimiz demokrasimiz adına biz bunun takipçisi olacağız. Vatandaşlarımızın da 31 Mart'ta bu darbe sever zihniyete hak ettiği dersi sandıkta vereceğine inanıyorum. Özellikle Çankırı'dan çok güçlü tepki bekliyorum.

Muhabir: Merve Dere