Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Sakarya 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Değerli kardeşlerim, sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularımla selamlıyorum. Rabbime, şahsıma sizlerle bir kez daha buluşmayı nasip ettiği için hamdüsenalar ediyorum. Kongremizin Kocaeli'mize, tüm ilçelerimize, vatandaşlarıma hayırlı olmasını diliyorum. Hizmet bayrağımızı Kocaeli'nde dalgalandıran yol ve dava arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Kocaeli'nin gönül dilinden anlayan insanları bugün bizi bir kez daha bağrına bastı. Bu şehrin güzel insanlarına kalpten teşekkür ediyorum.
Bu can nefes aldıkça gönlüm sizinledir, kalbim Kocaeli ile atacaktır. bizim Kocaeli'ne olan sevgimiz tarife sığmaz. Bizim Kocaeli'ne olan aşkımız artar, eksilmez. Buraları Akçakoca'ların sevdiği gibi, Orhangazi'lerin sevdiği gibi seviyoruz.
AK PARTİ'Yİ KLASİK PARTİ GİBİ GÖREN FENA HALDE YANILIR
Türkiye Yüzyılı'nda örnek şehirlerden biri olmaya devam edecektir. 149 kalem projeyi hizmete açık. Şehir hastanesi standartlarındaki Gölcük Devlet Hastanesi'ni hizmete sunduk. Bugün de kongremizi gerçekleştirmek üzere sizlerle beraberiz. Kocaeli'ni daha da büyütmek için her türlü desteği sağlamayı bundan sonra da sürdüreceğiz. Kocaeli'nin saygıdeğer insanları, kıymetli dava arkadaşlarım, AK Parti, bir siyasi parti olma ötesinde bir davası bir derdi bir hayali olanların kurduğu, büyüttüğü, bugünlere getirdiği bir teşkilattır. AK Parti'yi klasik parti gibi gören fena halde yanılır.
"AK PARTİ'NİN DAVASI BİR MEDENİYET DAVASIDIR"
Bu savrulmaların sonu kendi tarihine, kendi milletine önce yabancılaşmak sonra düşman hale gelmektir. Bu ülkede siyaset yapıyor, bu devletin ekmeğini yiyor ama ülkeye millete açıkça düşmanlık güdüyor. Hadiselere başka başkentlerin penceresinde bakıyor adeta onların kılıcını sallıyor. Memleketle bağlarını tamamen koparmışlar. Rüzgar nereye eserse oraya dümen kırıyorlar. İlkeleri, uğruna göğüs gerecekleri ülküleri kalmamış. Milletin kurduğu ve bugünlere milletin getirdiği partimiz asla böyle olmayacaktır. Böyle olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Halk hesaba çekmeden biz kendimizi hesaba çekeceğiz. Nerede kusurumuz var sorusunu sormaktan korkmayacağız. Eksiği günahı başkalarında değil, hakkın hakikatin dorunun izinden gideceğiz. AK Parti'nin davası bir medeniyet davasıdır. Bu dava büyük güçlü Türkiye'yi inşa etme davasıdır. Bu dava adalet hürriyet ve birlikte onurlu yaşam davasıdır.
Bu kutlu davayı bozuk para gibi harcamayacağız. Milletimizi ayakta tutan kadim değerlere sahip çıkacağız. Hedeflerimizden milim taviz vermeyeceğiz. Kalbimizi hakka bağlayacak sırtımızı milletimize yaslayacağız. Büyüklenmeyi riyayı, zehirli dili kapımızdan içeri sokmayacağız.
"TERÖRİSTLERİN YOLU AK PARTİ İLE KESİŞMEZ"
AK Parti teşkilatlarının kapısı tıpkı bir tekke kapısı gibi gelen herkese açık olmalıdır. Terörist ile hırsız ile işimiz olmaz. Zaten onların yolu da AK Parti ile kesişmez.
Kongrelerimiz şahsi hesapların değil Türk milletine yarış etme zeminidir. Yol arkadaşlığının devam ettiği, kucaklaşma vesileleridir. Kongrelerimizi kanuni zorunluluğu yerine getirmekten ziyade partimizi güçlendirmenin bir zemini olarak görüyoruz. Yeni isimlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Ne kimseye vefasızlık yaptık ne de statükocu olduk. Tam 23 yıldır Türk siyasetine damgamızı vurduk.
Bugün de yarın da aynı yolda yürümeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ülkeyi yönetmek için milletimizin yarısından fazlasının oyunu almamız gerekiyor. 85 milyon vatandaşımızdan çok küçük kesim dışında herkesin gönlünü kazanmak zorundayız. Son mahalli seçimlerde arzu etmediğimiz netice elde etmiş olsak da bunu yol kazası olarak görüyoruz. Gereken düzeltmeleri her kademede yapıyoruz yapacağız. Önümüzdeki seçimde yüzde 50 çıtasının üzerine çıkacağımızdan şüphe duymuyorum. Yeter ki misyonumuzu hatırlayalım, kollarımızı milletimize açalım.
YEREL SEÇİM SONUÇLARINI YOL KAZASI OLARAK GÖRÜYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte ülkeyi yönetmek için milletimizin yarısından fazlasından oyunu almamız gerekiyor. 85 milyon vatandaşımızdan biraz önce ifade ettiğimiz çok küçük kesim dışında herkesin gönlünü kazanmak durumdayız. Türkiye'de AK Parti ve Cumhur İttifakı'ndan başka bu çıtayı hareket olmadığını gösteriyor. Son mahalli seçimlerde arzu etmediğimiz neticeyi elde etmiş olsak da bunu bir yol kazası olarak kabul ediyoruz. Son seçimlerden çıkardığımız dersler ışığında gereken düzeltmeleri her kademede yapıyoruz ve yapacağız. Önümüzdeki seçimlerde yeniden yüzde 50 çıtasını üzerine çıkacağımızdan şüphe duymuyorum.
TÜRKİYE YÜZYILI'NI ADIM ADIM İNŞA EDECEĞİZ
Yeter ki şöyle toparlanıp, kendimize gelelim. Misyonumuzun ne olduğunu hatırlayalım. Yüreğimizi ve kollarımızı milletimize açalım. Gerisinin kendiliğinden geldiğini zaten göreceksiniz. Aşkla çalışan, aşkla koşan, davasına aşkla hizmet eden yorulmaz. Biz de aşkla, sevda ile, samimiyetle çalışarak Türkiye Yüzyılı'nı adım adım inşa edeceğiz.
SURİYE KRİZİ BUNLARIN TÜM FOYASINI ORTAYA ÇIKARDI
Bölgemizde ve dünyada yaşanan her hadise omuzlarımızdaki yükün ne kadar ağır olduğunu bizlere yeniden hatırlatıyor. Son 2 haftadır Suriye'deki gelişmelere bakmak bile AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın Türkiye için ne manaya geldiğini anlamak için yeterlidir. Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye batıdan dışlanıyor diyerek ülkemizi bu çatışmanın tarafı haline getirmek için adeta seferber oldular. Azerbaycan 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'ı kurtarmak için harekete geçtiğinde en fazla tepki bizim muhalefetten geldi. Dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı çıktı, Türkiye'yi Azerbaycan'a silah yardımı yapmakla suçladı. Libya krizinde başkalarından evvel CHP ve şurekasından tepki gördü. 'Libya'da ne işimiz var' diyeni mi ararsın? Arap çölü diyerek insanları aşağılananları mı ararsınk. Suriye krizi bunların tüm foyasının ortaya dökülmesini sağlamıştır. Suriye meselesi Türkiye'deki kimin nerede durduğunu özellikle gösteren bir turnusol olmuştur. Hatırlayın o günlerde CHP'nin devrik genel başkanı 'Ortadoğu bataklığı' diye oryantalist bir kavram uydurdu. Ne anlama geldiğini kendisinin de bilmediği kavram üzerinden hem kamuoyunu hem toplumu zehirledi, nefret tohumları saçtı.
ÖZGÜR ÖZEL'E YANIT VERDİ
Baas rejimini aklamak için vicdanlarını tatile çıkardılar.
CHP PYD/YPG'nin avukatlığını yaptı Dün Sayın Özel çıkmış güya PYD üzerinden bizi sıkıştırmaya çalışıyor. Bölücü terör örgütünün Suriye’deki uzantıları ile ilgili bizim duruşumuz bellidir. YPG'ye kefil olan sizdiniz. PYD'yi terör örgütü olarak görüp görmediğinize asıl sizin cevap vermeniz gerekir. YPG/PYD konusunda siz de eski genel başkanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
CHP'nin simit tezgahını yönetecek kabiliyete sahip olmadığı daha iyi anlaşılacaktır.
Türkiye küresel oyunun önemli aktörleri arasına girmiştir. Türkiye'nin CHP yönetimi altında tüm bu siyasi sınamalardan geçtiğini düşünebiliyor musunuz?
O yüzden Türkiye'nin yoluna devam etmesi gerekmektedir.
CHP'li belediyelerin içler acısı halini zaten siz de biliyorsunuz. Temel belediyecilik hizmetlerini bile sunmaktan uzaktalar.
Bunlarınki reklam belediyeciliği."
Ayrıntılar geliyor...