Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da partisinin teşkilat toplantısında yaptığı konuşmada, muhalefetin tutumunu sert sözlerle eleştirdi. Son günlerde yaşanan yolsuzluk soruşturmalarına ilişkin tepkileri değerlendiren Erdoğan, “Milletimizin huzurunu kaçırmaya, sokakları kışkırtmaya çalışıyorlar. Ancak Türkiye bu oyunlara gelmeyecek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bir kez daha İstanbul il teşkilatında birlikte yol yürüdüğümüz ama artık aramızda bulunmayan ebediyete intikal etmiş kardeşlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Değerli kardeşlerim, 11 ayın sultanı olan Ramazan'ı Şerif'i yavaş yavaş uğurlamaya hazırlanıyoruz. Kardeşlik ve bağışlamanın ayı olan Ramazan'ı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Yüce Allah tuttuğumuz duaları, yaptığımız hayırları katında kabul buyursunlar diyorum. 4 gün sonra erişeceğimiz Ramazan Bayram'ında mübarek olsun diyorum.
"SİYONİST REJİM GAZZE'DE KAN AKITIYOR"
Kan ve gözyaşından beslenen Siyonist Netanyahu hükümeti ateşkesi bozarak Gazze'deki sivilleri hedef almaya başladı. Siyonist rejim Gazze'de oluk oluk kan akıtıyor. Rabbimden şehit olan kardeşlerimizin hepsine rahmet diliyorum. Dünyanın birçok ülkesi Gazze'deki durumlar karşısında büyük bir sessizlik içerisindeler. Dikkat ediniz, mazlum Filistinli zalim de İsrailli olunca kullanılan dil bir anda değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri henüz daha kundakta öldürülen bebeklerin hiçbirine tepki veremiyor. Burada şunu bir kez daha açık açık söylemek zorundayım, biz zalime kimliğine göre davrananlardan asla olmadık ve olmayacağız.
"ATEŞKESİN YENİDEN TESİSİ İÇİN ÇOK YÖNLÜ BİR DİPLOMASİ TRAFİĞİ YÜRÜTÜYORUZ"
Vahşetin daha hazin tarafı şudur; Batılı yönetimler başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesi barbarlık karşısında büyük bir umursamazlık içindedir. Mazlum Filistinli zalim de İsrail de olunca kullanılan dil de birden değişmiştir. Öldürülen gazeteciler Gazze olunca uluslararası basın kuruluşlarının tavrı anında değişmiştir. İnsan hakları ve özgürlükler konusunda dünyaya ders verenlerin hiçbiri henüz kundaktaki yavruların alçakça öldürülmesine tepki göstermiyor. Türkiye olarak ateşkesin yeniden tesisi ve katliamların son bulması için çok yönlü bir diplomasi trafiği yürütüyoruz. Ramazan Bayramı öncesinde bu çabalarımızı artıracak sürdüreceğiz. Biz Filistin davasına son nefesimize kadar samimiyetle sahip çıkacağız. Hiçbir zulüm payidar olmamıştır. Gazze'deki kardeşlerimize yönelik zulüm de payidar olmayacak kısa zamanda sona erecektir. Suriye'de olduğu gibi Gazze'de de bu karanlık günler karada kalacaktır.
"İSTANBUL TEŞKİLATIMIZDA İSTANBULLU HEMŞERİLERİMİZİN YANINDA OLDU"
Ramazan ayı bizim için milletimizle kucaklaşma vesilesidir. Ramazan ayı boyunca biriktirdiğimiz muhabbet yılın geri kalanında millete hizmet aşkımızı taze tutmaktadır. AK Parti olarak her zaman Ramazan ayı layıkıyla geçirmeye çaba sarf ettik. Türkiye genelinde hepimiz sahadayız. İstanbul teşkilatımızda İstanbullu hemşerilerimizin yanında oldu. İhtiyaç sahiplerinin yanında oldu. Bu nedenle İstanbul'da gecesini gündüzüne katıp canla başla çalışan tüm yol arkadaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Mevla gayretlerini zayi etmesin. Çalışmalarınızda güç kuvvet versin.
"YOLSUZLUK OPERASYONU ÜZERİNDEN MİLLETİMİZİ PROVOKE ETMEYE ÇALIŞTILAR"
Bu mübarek günleri milletimizin iç cephesi için fırsata çevirmeye çalışırken ana muhalefet tam tersi bir gündemle hareket ediyor. Önce Suriye'de eski rejim artıklarının çıkardığı olayları bahane ederek ülkemizde mezhepçilik fitnesini alevlendirmek istediler. Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize adeta pusu kurmaya kalktılar. Birbirimize daha sıkı kenetlenerek bu oyunu boşa çıkardık. Milletimiz CHP'nin Suriye'deki ateşi ülkemizi taşıma tezgahına yine düşmedi. Provokasyonlara gelmedi. Bunla başarılı olamayınca bu sefer yolsuzluk operasyonu üzerinden milletimizi provoke etmeye çalıştılar. 4 gündür milletimizin huzurunu kaçırma, kutuplaştırma adına ne varsa hepsini yapıyorlar. Önlerine geleni hakaret etmekten, polislerimize saldırmaya, yargı mensuplarımıza gözdağı vermekten, sokak terörüyle milli iradeyi baskı altına almaya kadar bunlarda ne ararsan var.
Medyayı tehdit ederek siyaset yapılmaz.
CHP, soyguncu aklayan aparata dönüştü, Gazi'nin partisini hırsızların eline verdiler.
'ÖZGÜR ÖZEL NEDEN KORKUYORSUNUZ?'
Belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri CHP'yi yolsuzluk ve rüşvete bulaştırmıştır. Lafa geldiğinde Atatürk'ün partisi olduğunu övünenler Gazi'nin emanetini hırsızlara emanet etmişlerdir. Marjinal sol örgütlerin oyuncağı olmuştur. Bakın şunu açık açık söylemeliyiz, yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma oyununun yanında yolsuzlukları ortaya çıkmıştır. Yıllarca beraber yürüdükleri arkadaşlarına sahip çıkamıyorlar. Gençlerin arkasına çıkarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suçlarını bastırmaya çalışıyorlar. Buradan CHP Genel Başkanı'na soruyorum. Sayın Özel neden korkuyorsunuz, neyden çekiniyorsunuz? Bu panik bu telaş niye? Düne kadar şaibe yok diyordunuz. Düne kadar şeffaflıktan dürüstlükten dem vuruyordunuz. Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı.
"TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR. CESARETİNİZ VARSA BIRAKIN DEMOKRASİ VE HUKUK İŞLESİN"
Şimdi kimi tasfiye edecek kimi sırtından hançerleyeceksiniz. Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız. Ortaya dökülen bu pislikler sadece bizi ve milletimiz değil CHP içindeki vicdan sahiplerini de rahatsız etmektedir. CHP'ye çökmüş bir avuç para gözün asırlık partiyi parmağında oynatması Gazi'nin emaneti diyerek CHP'ye oy veren insanlarımızı da üzüyor. Samimi CHP'li vatandaşlarımız da İSKİ skandalından 32 yıl sonra aynı rezilliklere tekrar şahit olmayı içlerine sindiremiyor. CHP bünyesini zehirli sarmaşık misali saran bu yağmacılarından temizlenmedikçe siyasi itibarını tekrar kazanamaz. Biz karşımızda CHP'nin mevcut durumu gibi perişan değil kalitemize uygun bir muhalefet görmeyi arzu ederiz. Bir kez daha hatırlatmaktan fayda görüyorum. Sokaklara çıkarak yanına sol örgütleri vandalları alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizmek mazide kalmıştır. Türkiye hukuk devletidir. Cesaretiniz varsa bırakın demokrasi ve hukuk işlesin. Bırakın mahkemeler hiçbir baskı altında kalmadan kararını versin.