Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde;
"BİZİM KONGRELERİMİZ BAYRAM GİBİDİR"
Kongrelerimizin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bizim kongrelerimiz bayram gibidir. Bu salonu dolduran kardeşlerimin nezdinde, tüm Erzurumlu kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Bugün aramızda olamayan ahirete intikal etmiş teşkilat mensuplarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Bayrağı devralan kardeşlerime de Allah'tan mukavemet diliyorum.
31 Mart seçimlerinde seçiminizi AK Parti'nin gerçek belediyeciliğinden yana kullandığınız için teşekkürlerimi sunuyorum. Erzurum'un hak ettiği yere gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Bugüne kadar size mahçup olmadık bundan sonra da olmayacağız.
ERZURUM, 2025 YILI TURİZM BAŞKENTİ SEÇİLDİ
Erzurum bizim milli değerimizdir. Erzurum'u dünyaya tanıtmamız lazım. Buradan güzel bir haberi size vereyim. Gayretlerimiz neticesinde Erzurum, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 yılı turizm başkenti olarak seçildi. Bu güzel şehir tüm dünyaya tanıtılacak. Şehrimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bir diğer güzel haberimiz stadyum konusudur. Erzurum'a modern bir spor tesisi kazandırmak istediğimizi söylemiştik. Hazırlıkları tamamladık, inşallah yakında 20 bin kişilik stadyumu yapımına başlayacağız. Bizde laf ola beri gele yok icraat vardır.
Gençler bunu unutmayın; dik duracağız ama eğilmeyeceğiz.
Dünyamız ve bölgemiz son dönemde sancılı günler yaşıyor. Türkiye'nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor.
50 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Ateşkese rağmen İsrail Lübnan'ı taciz etmeye devam ediyor. Komşunun evi yanarsa ya alevi ya dumanı mutlaka size ulaşır.
Türkiye hepsinin üzerinden gelecek kabiliyete sahiptir. Türkiye'yi hiç olmadığı kadar huzurlu ve güzel günler bekliyor. Çoğu bitti azı kaldı.
"TÜRKİYE BİR İSTİKRAR ADASIDIR"
Türkiye bu kargaşanın ortasından bir istikrar adası olarak takdir topluyor. Bölgenin kilit ülkesi olarak öne çıkıyor. Hakkaniyetli politikalarla zor süreçleri atlattık.
"ESED KUYRUĞUNU KISTIRIP KAÇTI"
Suriye'de kelimenin tam anlamıyla bir halk devrimi gerçekleşti. 61 yıllık karanlığın ardından Baas rejimi tamamen tarihe karıştı. Esed kuyruğunu kıstırıp kaçtı. Suriyeli mazlumlar bize dua ediyor. irileri bu sevince tahammül edemiyor, sevinci paylaşamıyorlar. Ay Yıldızlı bayrağımız, Özgür Suriye bayraklarıyla yan yana Suriyeli kardeşlerimizin ellerini süslüyor.
ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE TEPKİ
Ülkemizin başını çektiği bir kesim, tali sorunları büyüterek, dönemsel sıkıntıları abartarak millete sürekli karamsarlık aşılıyor. Muhalefet, milletle aynı yöne bakmak, aynı sevinci paylaşmak, aynı yolda yürümek yerine rüzgargülü misali yel nereden eserse yönlerini oraya dönüyorlar. Burunlarının ucunu görmeyecek kadar cehalet çukuruna batmışlardır.
"22 YIL BOYUNCA MİLLETİMİZİN BAŞINI YERE EĞDİRMEDİK"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bakın bu kardeşiniz yarım asırdır siyaset sahnesinde, sizlerin takdiriyle, aziz milletimizin teveccühüyle son 22 yıldır da nevi kurtlar sofrası olan uluslararası arenada Türkiye’yi temsil ediyoruz. Çok zorlu müzakerelerde ülkemizin ve milletimizin hakkını savunduk. Allah’a hamdolsun. 22 yıl boyunca milletimizin başını yere eğdirmedik. Her zaman bin düşündük, ama bir söyledik. Üstat Necip Fazıl'ın o veciz ifadesiyle "Zifiri karanlıkta aksütün içindeki aklı fark edecek kadar gözü keskin bir akılla, işte bu teyakkuz haliyle diplomasiyi yürüttük. Türkiye'nin büyüklüğüne, devletimizin itibarına, kuvvet ve kudretine hiçbir yerde halel getirmedik. Muhalefetin eski genel başkanı gibi ülke ülke dolaşıp Türkiye’yi şikayet edenlerden, kendi ülkesini yabancılara kötüleyenlerden asla olmadık."
"SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİ ÖLÜME GÖNDERMEDİK"
Her türlü uluslararası meselede adaletten yana, haktan yana, insani değerlerden, ahlaktan yana tavır takındıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın neresinde zulme uğrayan varsa, diline, inancına, derisinin rengine bakmadan mazlumun yanında dimdik durduk. Bundan 13 yıl önce ülkelerindeki çatışma ve terörden kaçan Suriyeli muhacirlere, bu hassasiyetle gönlümüzün ve ülkemizin kapılarını açtık. Batılı ülkelerin sırtını döndüğü ve ölüme terk ettiği bu mazlumlara sadece insanlık adına, kardeşlik adına, Müslümanlık adına sahip çıktık. Muhalefet bunu anlayamadı, anlayamaz. Haklarına girdikleri insanlardan helallik dilemiyor. Son ana kadar, neden Esad denilen zalimin reklamını yaptıklarını, neden Esad'tan medet umduklarını millete izah edemiyorlar." diye konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Suriyeli kardeşlerimizi ölüme göndermeyerek, ne kadar büyük bir hayra vesile olduğumuzu evet bugün daha iyi anlıyoruz. Hem kardeşlik ve komşuluk görevimizi hakkıyla yerine getirdik, hem de insanlık sınavından alnımız ak, başımız dik bir şekilde çıktık.
İşte bugün, Şam Büyükelçiliğimizi faaliyete geçiriyoruz. Suriye’nin yeniden imarı ve ayağa kaldırılmasında da tüm kesimiyle Suriye halkının yanında olacağız. Bu vesileyle, bir kez daha Erzurum'la birlikte muhacire ensar olan tüm vatandaşlarımdan Allah razı olsun diyorum."