DEMET İLCE / MUHABİR

Gazze nüfusunun yüzde 50’sinden fazlası çocuklardan oluşuyor. İsrail’in Gazzeli vatandaşları katlettiği acımasız savaştan en çok etkilenenler ve yara alanlar çocuklar oldu. Diğer ülkelerde çocuklar okullarına giderken ve gelecek planları yaparken, maalesef Gazzeli çocuklar daha yaşama duygusunu tatmadan, hayattan koparıldı.

İsrail şu anda saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürüyor. Yeni doğan çocuklar ölmek için doğarken, kimi çocuklar ise anne karnındayken, hiç doğmadan yaşam hakları ellerinden alınıyor.

Çocuklar hiç şüphesiz bu hayattaki en masum varlıklar. Fakat nerede savaş, katliam, felaket varsa en çok yüreğimizi sızlatan orada hayatını kaybeden çocuklar oluyor. Bir sabah çocuğunuzu okula götürmek, beraber tatile gitmek, gezmek için vs. uyanırken, dünyanın bir diğer ucunda kimi aileler ve çocuklar her gün ölüme uyanıyor.

Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya küçüğünden büyüğüne kimsenin dayanamayacağı katliam haberlerini önümüze sunarken, bu katliamı yaşayan çocukların ve ailelerinin ne hissettiğini asla anlamayacak olmak oldukça kötü hissettiren bir durum. Nasıl ki Kahramanmaraş depreminde hayatını ve ailesini kaybeden çocuklara ağladıksa işte Gazze katliamında da yine çocuklara ağlıyoruz. Peki, çocuklar bunu hak etti mi?

Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Filistinli çocukların en doğal hakkı olan ‘yaşama’ hakları ellerinden alındı. Hiçbir şeyden haberi olmayan, savaşın nedenini bilmeyen çocukların nefes alma hakları, gelecekleri ellerinden alındı.

1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, çocuklara yönelik hakları barındıran Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabul etti. Amaç ise çocukların yaşam, eğitim, sağlık, ifade özgürlüğü, korunma ve katılım haklarını korumak ve desteklemekti. Gelelim bu sözleşmeye imza atan ülkelere…

Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni Türkiye’de dahil 196 ülke imzaladı. Amerika Birleşik Devletleri dışında bütün Birleşmiş Milletler ülkeleri ve Filistin, Vatikan, Nieu, Cook Adaları sözleşmeyi imzalamış. Fakat gelin görün ki Gazze’de ateşkesi istemeyen BM ülkeleri başında ise Almanya, Fransa, Hollanda ve ABD geliyor. Yani Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza atan bu ülkeler çocukların ölmesine ‘dur’ demiyor. Peki bu sözleşmenin varlığından bahsedilebilir mi?

Çocuk mezarlığına dönen Gazze’de, 9 yaşındaki küçük Halid Yudeh’in annesi, babası, abisi ve kız kardeşini kaybetti. Halid’in 8 aylık kız kardeşi Misk’in ölüsünü teşhis ettikten sonra kardeşine satılıp ağlayarak sarf ettiği yürek burkan sözlerini hatırlayalım…

“Sen doğduğunda annem çok mutluydu…”

21. yy’da yaşıyoruz. MODERN ÇAĞDA. MEDENİYET çağında!

Peki, İsrail ordusu çocuk ölümleri karşısında ne diyor dersiniz? “Tüm uygulanabilir önlemlerin” alındığını…

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kenti merkezli Al-Haq isimli insan hakları örgütünün hukuk danışmanı avukat Ahmed Abofoul’un aktardığına göre;

-İsrail Gazze’de bugüne kadar 1050’den fazla katliam yaptı.

-İlk 25 günde Rusya’nın Ukrayna’da 1,5 yılda öldürdüğünden daha fazla sivil öldürüldü.

-BM, Filistin’li çocukları ise koruyamadı.

-İsrail, şu anda saatte ortalama 6 çocuk ve 4 kadın öldürüyor.

- İsrail'in Gazze'de sadece 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısı, 2019'dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen yıllık çocuk sayısını aşmış durumda.

-Gazze’de 45 günde 5 bin çocuk katledildi ve 577 bebek hayattan koparıldı.

Gazze’de bombalamalar arasında ortalama 7 bebek savaşa gözlerini açıyor. Bugün BM Dünya Çocuk Hakları Günü fakat Filistinli çocukların bırakın bu haklara sahip olmasını, çocuk olmalarına bile izin yok…

Hastanelerde tedavi gören bebeklerin yaşama ihtimali ise çok düşük. Filistin Gazze Şifa Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Fadia Malhis’in aktardığına göre; yoğun bakımda 60 bebek var, 39’u entübe, bu bebkler art arda ölecek.

Bakan tekin: Misafir öğrencilerin Türkçe öğrenimi için çalışmalar yürütülüyoruz Bakan tekin: Misafir öğrencilerin Türkçe öğrenimi için çalışmalar yürütülüyoruz

Hastanelerde yeteri kadar doktor bulunmuyor. Savaşta ölmeyenleri ise ishal ve salgın riski ile karşı karşıya.

Savaşın ortasında doğum yapan annelerin yaklaşık yüzde 15’inin hamilelik ve doğum komplikasyonları yaşaması kaçınılmaz.

Çocuklar, dünyanın bir yerinde açlıktan hayatını kaybederken, diğer bir yerinde silahlar ve bombalar yüzünden hayatını kaybediyor.

Bu katliamda daha kaç çocuk ölecek?

Editör: Demet İlce