Bahar Demirarslan - Muhabir

Dt. Demir, "Lazer, diş hekimliğinin birçok alanında çürük teşhisinden diş beyazlatmaya kadar yaygın olarak kullanılıyor. Özellikle çocuklarda cerrahi işlemler sırasında konforu artırırken, işlem sonrası komplikasyon risklerini de azaltıyor. Bu durum, çocuk hastalarda lazer uygulamalarını klasik cerrahi yöntemlere göre daha ön plana çıkarıyor" diyor.

Lazerin çocuk diş tedavisinde sunduğu avantajlar:

Cerrahi sırasında kanama kontrolü ve ağrı azaltımı: Lazer, kanamayı azaltarak işlem sonrası dikiş ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Bu da özellikle çocuklarda hijyen sağlama zorluklarını ve dikişlerle oynama riskini en aza indiriyor.

Hızlı ve acısız tedavi: Lazer uygulamaları, klasik yöntemlere göre daha kısa sürede tamamlanıyor ve genellikle bölgesel uyuşturma gerektirmediği için çocukların diş hekimi koltuğunda geçirdiği zamanı azaltıyor.

Hızlı iyileşme ve antibiyotik ihtiyacının azalması: Lazerin uygulandığı bölgedeki dokularda bakteri üremesini önlemesi, iyileşme sürecini hızlandırıyor ve antibiyotik kullanımını azaltıyor. 

Sahte alkol zehirlenmelerinde ilk 24 saat hayati önem taşıyor Sahte alkol zehirlenmelerinde ilk 24 saat hayati önem taşıyor

Ağız yaralarının tedavisinde etkinlik: Düşük seviyeli lazerlerin, kemoterapi ve radyoterapi gören çocuklarda oluşan ağız yaralarının tedavisinde etkili olduğu biliniyor.

Diğer faydalar: Dudak ve dil bağının tedavisi, diş eti konturunun düzeltilmesi, süremeyen dişlerin üstündeki diş eti engelinin kaldırılması gibi işlemler lazerle daha kolay ve etkili bir şekilde yapılabiliyor.

Dt. Nurgül Demir, lazer uygulamalarının başarısında doğru vaka seçimi ve tekniğin uygulanmasındaki hassasiyetin büyük önem taşıdığını belirtiyor. "Yumuşak doku cerrahisi planlanan hastalarda, tedavi yöntemine hekim ve hastanın ihtiyaçlarına göre karar verilmelidir. Özellikle çocuk hastalarda, işlemin çene cerrahisi uzmanı ile planlanması sürecin kusursuz ilerlemesini sağlar," diyor.

Çocuk diş hekimliğinde lazer uygulamaları, çocukların daha rahat ve acısız tedavi görmesini sağlayarak gelecekte daha da yaygınlaşacağı tahmin ediliyor. Bu gelişmeler, diş hekimliğinde yeni bir dönemin habercisi olabilir.

Editör: Bahar Demirarslan